Aurora
Bizim için hazırlanmış alana gelince kurdum ister istemez titredi ve insan formuma geçtim.
Lex biraz daha kurt formunda kalmış ve bana sürtünmeye başlamıştı.
Ellerimi kürküne geçirip sırtında ve gövdesinde dolaşmaya bıraktım. Lex ise boynunu boynuma sürtüyor gövdesini gövdeme yaslıyordu.
Daha fazla dayanamayıp insan formuna geçti ve dudakları dudaklarıma yapıştı.
Öpüşme sert, uyumlu ve arzuluydu. Sanki Güneşi içiyormuş gibi önce dudaklarım sonra ayak parmak uçlarıma kadar her yerim ısınmaya devam ediyordu.
Ellerini bel oyuntuma koyarak beni kendine daha fazla yaklaştırdı. Bende ellerimi saçlarının arasında soktum ve daha fazlasını istediğimi belli ederek bacaklarımı beline doladım.
Lex ise içinden "Henüz değil min hulta" dedi.
Beni sırt üstü yere yatırdı. Sırtıma sertlik batmasını beklerken yumuşak örtülerin üzerine serildim.
Lex beni yatırdıktan sonra dizlerinin üzerinde durmuş ve beni seyrediyordu.
Tam bir görsel şölendi.
Sanki bir tanrı gibiyi. Arkasından vuran ay ışığı ona daha da güçlü bir imaj vermişti. Saçları benim yüzümden dağılmış ve gözlerine dökülmüştü. Bunun için hiç de üzgün değildim.
Gözlerim aşağı kaydıkça iştahım da da artıyordu.
Vücudu gerçekten iştah açıcıydı.
Kasları, ten rengi, yaraları kendine has kokusuyla önüme serilmiş bir açık büfe gibiydi. Ben hangisinden başlayacağıma karar vermeye çalışırken, Alexander'dan bana gelen arzu ile titredim ve mümkünmüş gibi daha fazla ıslandım.
Alexander üzerime doğru gelirken heyecanla beklemeye başladım. Önce dudaklarıma kapanan dudaklarıyla düşünemez oldum. Sonra dudakları boynuma, omuzlarıma ve göğüslerime doğru kaydı.
Dudaklarının dokunduğu her yer sanki alev almış gibiydi.
Göğüslerimde oyalandıktan sonra yavaş yavaş göbeğime indi. Ben daha ne olduğunu anlayamadan beni yüz üstü çevirdi. Saçlarımı eliyle kenara çekerek boynumdan başlayarak o güzel işkencesine devam etti.
Vücudumun her yerini öpüyor ve bazen de küçük küçük ısırıyordu. Kalçamın altı ve dizimin arkasında biraz oyalandıktan sonra tekrar sırt üstü çevirdi.
Bu sefer dizlerinin üzerindeyken bir ayağımı kaldırdı ve öpücük işkencesine ayak bileğimin içinden başlayarak üst bacağıma doğru çıktı.
Hiç bir şey düşünmeden ya da konuşmadan onu izliyordum. Beynim bomboştu. Sadece histen ibarettim. Gözümü bile kırpmadan onu izliyordum.
Hatta bazen nefes almayı bile unuttum...
O ise gözlerini gözlerime kilitlenmiş devam ediyordu.
Eli bacaklarımın arasına geldiğinde dudaklarını dudaklarıma kilitlenmişti.
Daha önce ben de kendime dokunmuştum ama aman Tanrıçam bu çok farklıydı.
Nefeslerimiz hızlanırken onunda benimle aynı şekilde olması bana mükemmel bir his verdi.
Çok yaklaşmıştım...
Ağzımdan çıkan sesler ve nefesimle onun da bunu farketmemesi imkansızdı.
Tam doyuma ulaşırken elini çekti ve içime girdi.
Bir an o kadar zevk alırken canımın yanması ile boğazımdan yükselen sesle birlikte ikimiz de durduk. Sanırım ikimiz de nefes almayı bıraktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyandır Beni
Manusia SerigalaYarı kurt yarı su insanı bir kadındı Aurora Nephrite Lupus. Kurt olan annesiyle göl evinde sakin huzurlu ama eksik bir hayatı vardı. Kuzeninin yaklaşan doğumu için saraya adım atana kadar.... Safkan Lycaon Kralı Alexander Sylvius Lycaon yaklaşık ol...