Balo

6.1K 382 7
                                    

AURORA

"Gerçekten bu baloya katılmak zorunda mıyım?"
Annem çocuk gibi davranmama hem gülüyor hem de kızıyordu.

"Roza'nın doğurmasına çok az kaldı yanında olmak istediğini sanıyordum. Hatta yanlış hatırlamıyorsam Roza'nın doğumuna dahil edilmezsem o kraliyetciklere savaş açarım diye bağırmıstın." Annem bir yandan bana söyleniyor bir yandan da kıyafetlerimi hazırlıyordu.

"Evet doğuma katılmayı tabiki istiyorum. Ama ben balo ile ilgili en ufak bir şey söylediğimi hatırlamıyorum."

"Tabiki Kral Alexander Roza ve Luke için bizi buraya ve kraliyet balosuna davet etti ama biz sadece doğuma katılalım balo size kalsın mi demeliydik?"

"Evet?"

"...."

"Anladım tamam o olmazdı peki şey hmm mesela hastayım?"

"Hastasın ve seni doğuma mı alacaklardı?"

"Evet?"

"....."

"Dejavu?" dedim gülerek.

Annem de güldü ve ekledi "Bir akşam Aurora. Sadece bir akşam. Baloda çok fazla kişi var. Belki birisi senin eşin? Hiç bu açıdan düşündün mü? 25 yaşındasın belki de evden ve gölden hiç çıkmadığın için eşini bulamadın."

"Aman tanrım balo için ısrar etme nedenin bu muydu?"

"Evet bir nedeni de bu. Ki bu çok büyük bir neden. Kaldı ki diğer bir nedenim ise saygı. Kral Alexander bu baloya bizi davet etti ve biz de her kurt gibi ona saygımızı göstermeliyiz." Annem tartışmayı bitirdi.

Ama son bir umut...

"Benim kurdum uyuyor?"

"....."

"Anladım hazırlanıyorum."

Sonraki 2 saat duş, saç, makyaj ve giyinme maratonuna dönüştü. En sonunda aynaya baktım ve tatmin oldum. Aynadaki kadın son derece güzel görünüyordu. Daha önce çocukların anne babasından aldıkları gen ve benim aldığım genler hakkında söylediklerime ek olarak ben de bir kaç fiziksel özellik almıştım.

Gözlerimden birisi mavi birisi kahve-yeşil rengindeydi. Kahve yeşil gözümü annemden aldığım için maviyi babamdan aldığımı düşünürdüm. Mavinin rengi duygularıma göre değişirdi. Huzurlu ve mutluyken sakin suların ama sinirliyken kızgın okyanusların rengine bürünürdü. Kahve yeşil ise şimdilik uykudaydı yani hiç bir tepki yoktu.

Saçlarım annemden dalgasını almıştı ama onun kızıla yakın saçları varken benim saçlarım beyaza yakındı. Boy olarak diğerlerine nazaran uzun ve her zaman sağlıklı bir yapıdaydım.

Ve çiller... Yüzümde ve omuzlarımda milyonlarca çil vardı. Çok açık renklerde ama benim en sevdiğim özelliklerim.

Balo için mavinin bir kaç tonundan oluşan ince askılı bir elbise giydim. Etekleri belden parmak uçlarıma doğru kat kattı. Saçımı yarı örgülü yarı dalgalı şekilde bıraktım. Makyaj olarak sedef renklerinde bir far ve hafif rimel ve allık şeklinde bırakmıştım. Ayakkabılarımı da giydikten sonra birisi kapıyı bile çalmadan odaya daldı.

"Teyze mükemmel görünüyorsun." Roza neşe saçarak anneme sarıldı. " Nephi kaçmadı değil mi?"

"Henüz değil." Banyodan çıkarak yanlarına geldim. Roza'yi ilk defa bu kadar şaşkın görmüş olabilirim.

"Aman tanrım Nephi mükemmel olmuşsun."

"Hmmm... Teşekkürler?"

"Gerilmene gerek yok Aurora, Roza haklı gerçekten mükemmel görünüyorsun." dedi annem duygulu bir şekilde.

"Her neyse. Senin burda ne işin var?" diye sordum Roza'ya gülümseyerek.

"Sanırım kaçmadığından emin olmak istedi. Yoksa bana bile haber vermeden ortadan kaybolmasına çok bozuldum." Luke sözde kızgın bir şekilde odaya girdi. Büyük ihtimalle biraz kapıda beklemiş ve hepimizin hazır olduğundan emin olmak istemişti.

"Ama peşinden geldiğime çok sevindim 3 tane mükemmel kadına eşlik etmek onurdur." Hepimizin önünde eğilerek selam verdi.

"4!" Roza tartışmaya hazır bir şekilde Luke'a baktı.

"Eşim bunu bilemeyiz." Gülümseyerek başından öptü Roza'yı.

"Biliyorum. Rüyamda gördüm. Doğumda kızımı kucağıma alınca hepinize ben demiştim diyeceğim."

"Peki yüce medyum. Artık şu baş belası baloya gidip bu geceyi bitirebilir miyiz? Ve söz bebeğiniz kızsa bir hafta gece uyanmalarıyla ben ilgileneceğim. "

"Bu sözünü sakın unutma Nephi." dedi şeytan gibi gülerek ve böylece odadan çıktık. Hadi bakalım bu geceyi bitirmeye bir adım daha yaklaştık

Uyandır Beni Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin