Tüm seri bu kitap içerisinde yayınlanmaktadır. 1 ve 2. kitap tamamlandı.
| Yetişkin okurlar içindir. |
Antik Mısır'dan 21. yüzyıla, antik dünyanın kapanmamış meselelerini çözmesi için 9 yaşında gönderilmiş bir savaşçı-kral. Baris Devran Karatlı, gü...
Bu bölümde, kitapta geçen çoğu karakteri bir arada göreceksiniz ve eminim ki etkileşimlerini seversiniz. Çoraplarınızı çıkarıp bonelerinizi takın çünkü epey ıslanacağız!
Çok uzatmaya gelmeyelim, hemencecik sizi bölümümüze uğurluyor; yine ve yine, yıldıza basmayı unutmayınız diyorum. 🫶🏻
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ruhunun diğer yarısıyla tanıştığında, başkalarıyla neden yürümediğini anlayacaksın." Lev Tolstoy
Saçımda hafif bir dokunuş hissettim. Yüzümün iki yanında da sıcacık hava esintileri beni örterken birden cennetten atılmışım hissini bana vadeden buz gibi bir şey kapladı bedenimi; çığlık çığlığa yataktan fırlarken birkaç kadın kıkırtısı duyuyordum.
"İntikamımı alırım demiştim," tam tepemdeki sese kulak verdiğimde bana bakan bir çift kahve gözle karşılaştım. Sanırım uyurken Fara'nın üstüne boyalı misket atmak kötü bir fikirdi. Elbette kötü bir fikirdi bunu göze alarak yapmadın mı zaten?
E tabii orası öyle de...
"Hangi insan evladı bu ayda buzlu suyu uyuyan arkadaşının yüzüne döker!"
Ayaklandığım an gördüğüm manzara çok renkliydi. Ne kadar acayip bir dörtlü dikiliyordu karşımda?
Sage, Fara, Apaku ve Derya abla?
Gerçi Derya ablanın benimle alay eden ifadesine bakılırsa o da bu kızlardan alta kalmıyordu hiç. Boşuna "Deli Derya" demiyorlardı ona. Şimdi lakabını desem beni az önce fırladığım yatağımdaki suda boğardı herhalde.
"Hava soğuk değil ki!" Suratına benim tarafımdan yastık yemeden hemen önce Fara'nın söylediği şey buydu. "28 derece, yarın daha da ısınacak." Bu Apaku'ydu. "Nur yüzüm sağ olsun biraz güneşli hava görürsünüz." Yüzünü gösterirken saçını savuruyordu. "Geldiğim gibi hava güneş açtı." İngilizce anlayan Derya abla, prensese sırıtırken Sage de tam aksine "sen misin nur yüzlü?" der gibi aşağılayıcı bakışlarla izliyordu esmer felaketi. Tam bir felaketti gerçekten.
