Jimin yeni bir güne başladığında, yanı başında eşi, karnında bebeği vardı. Bir de Micha olsa her şey tam olacaktı.
Bakışlarını deltasının yüzüne çıkarmak adına başını hafif geri çekti. Kısa süre sonra karşılaştığı sanat eseri olan yüzle derince yutkundu.
Jeon Jungkook çok yakışıklıydı.
Buğday ten rengi, badem gözleri, kiraz dudakları, yüzüne dökülen siyah saç tutamları ve hafif büyük olan burnuyla oldukça mükemmel görünüyordu.
Bir eli istemsizce havaya kalktı ve deltanın önüne gelen tutumlarını buldu. Yumuşak hareketlerle geriye taradı onları. Artık aşık olduğu çehreyi daha iyi görebiliyordu.
''Sana çok aşığım.'' Diye fısıldadı kendi kendine. Ardından naif bir öpücük bıraktı burnuna. Oradan çenesindeki bene geçti dudakları.
Yüzünde hissettiği dudaklar yüzünden uyanan Jungkook; eşinin kendisini dudaklarıyla sevdiğini anlayınca, tıpkı önceki tüm gece boyunca ona yaptığı gibi, gülümsemeden edemedi.
''Özür dilerim hayatım, uyandırmak istememiştim.'' Dedi vita masum çıkan sesiyle. Delta da onun bu tatlı haline kıkırdayıp dudağına kelebek bir öpücük kondurdu. Ardından kolları altındaki bedenin daha sıkı sardı.
''Hiç önemli değil. Uyanıp seni görüyorum ya, o bana yetiyor.''
Sabah sabah oldukça romantik olan ikili, sevgi dolu anlar gevidiler. Birbirlerini dudaklarıyla sevip, aşklarından bahsettiler.
Onlar sürekli böyleydi...
...
İkili, hazırlandıktan sonra ana kısma inmiş ve karınlarını bir güzel-Jungkook sürekli Jimin'e bir şeyler yedirip durdu- doyurmuşlardı. Ardından Bayan Park'ı aramış fakat kızlarının uyuduğunu duyunca geri kapatmışlardı.
Şimdiyse kahvaltıları bittiği için otelin dışındaki aquapark kısmına ilerliyordular.
''İyi ki mayomuzla indik, bir kez daha yukarı çıkıp gelemezdim.'' Dedi Jimin gözleriyle güzel bir yerde şezlong ararken. Ele ele tutuşmuş, etrafa bakiniyorlardı.
Nisan ayındalardı, bu yüzden hava havuza girebilecek kadar sıcak değildi. Fakat işin güzel yanı, otelin kapalı havuzu vardı ve saat sabahın erken saatleri olduğu için pek insan yoktu.
''Şurası güzel gibi, girişe uzak. İnsan arasında kalmayız.'' Diyerek köşede kalan bir yeri işaret etti Jungkook. Eşinden de onayı alınca oraya doğru ilerleyip yerleştiler.
''Bebeğim sen burada bekle, ben bize havlu alıp geleyim.''
(Y/N: Otellerin çoğunda ücretsiz havlu alabileceğiniz yer var. Kullandıktan sonra geri bırakıyorsun. Bunun için otelin verdiği kart yeterli oluyor.)
''Tamamdır.''
Delta havlu almak için gerekli olan kartı cebine attıktan sonra stand benzeri yere doğru adımlamaya başladı. Vita da o sırada heyecanlı bakışlarıyla kaydırakları izliyordu.
Ne kadar 2 çocuğu olsa da o da çocuktu. 26 yaşındaydı daha. Tama çocuk olmasa bile gençti. Eğlenceye ihtiyacı vardı herkes gibi.
''Merhaba.''
Duyduğu yabancı sesle bakışları yanındaki adamı buldu. Aldığı kokuya bakacak olursa alfaydı.
''Merhaba...Bir sorun mu vardı acaba?''
''Hayır, ben sadece tanışmak istemiştim. İşim yüzünden otele tek başıma gelmek zorunda kaldım. Kısacası arkadaşım yok.''
''Ah, anladım. Ben size arkadaşlık etmeyi çok isterdim fakat eşimle ba-''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Miss U 2|Jikook|✔
Romance''I Miss U'' kitabının ikincisidir. Onu okumadan okumamanızı öneririm^^ -Modern omegaverse -Soft •Semekook •Ukemin