25(F)

1.6K 162 36
                                    

14 yıl sonra

(Micha 18, Hanwool 17, Daejung 14, Jimin 43, Jungkook 45 yaşında.)

''Annecim...''

''Anne ağlama artık. Temelli olarak gitmiyorum. Arada sizi ziyarete geleceğim, görüntülü konuşacağız...''

''İtalya da İtalya. Ne vardı şu ilerideki üniversite okusan? Seni erasmus projesine koyan öğret-''

''Baba...yapma böyle.'' Diye mırıldandı Micha, annesinden ayrılıp babasına sarılırken. Güçlü durmaya çalışıyordu ama oldukça zordu.

''Babama katılıyorum. Yurt dışına gitme fikrini kim soktu kafana?''

Daejung kollarını bağlamış, sinirle homurdanıyordu. En küçükleri olmasına rağmen çok sahipleniciydi.

''Sus Dae. Seninle uğraşamam. Ayrıca Hanwool nerede? Beni yolcu etmeyecek mi?''

Herkesin ortak kararına göre, Micha'yı evde yolcu edeceklerdi. Havaalanına giderlese daha çok zorlanakcaklarını biliyorlardı.

''En son odasındaydı.'' Diye mırıldandı Daejung, dolu gözleriyle lavaboya doğru ilerlerken. Çok üzülüyordu fakat bunu kimseye göstermek istemiyordu.

O güçlü bir deltaydı(!).

Aldığı cevapla üst kata çıkan Micha, Hanwool'un odasının kapısına gelince durdu ve derin bir nefes aldı.

Hanwool çok hassas bir çocuktu. Bu yüzden çok üzüldüğünü biliyordu. Bunca yıl hep dikkatli olmuştu Micha. Davranışlarını ve sözlerini özenle seçmişti. Fakat şimdi yapacak bir seyi yoktu. Hayatına şekil veriyordu ve bunun için bazı fedakarlıklar yapması gerekiyordu herkes gibi.

''Hanwool...girebilir miyim?''

''G-gel...''

Kapıyı yavaşça açan vita, odaya girdiğinde kardeşinin yatakta oturduğunu gördü. Kendisine bakmıyordu.

''Beni yolcu etmeyecek misin?''

''Gitmeni kabullenmek istemiyorum.''

Micha'nın gözlerini dolarken, sesini sabit tutmaya çalışıp konuşmaya başladı.

''Ama benim sana çok ihtiyacım var.''

Hanwool daha fazla dayanamadı ve ayağa kalkıp ablasına doğru koştu. İkili birbirlerine sarılırken, omega hıçkırarak ağlıyordu.

''Sensiz yapamam ben. Gitmesen olmaz mı? Ya da beni de al yanına.''

''Benimle gelmek istiyorsan, çok fazla çalışıp gittiğim üniversiteyi kazanmalısın.''

Konuşmayıp ağlamaya devam etti Hanwool. Ağlamamak için kendini zor tuttu Micha...

''Her şeye rağmen bana ablalık yaptığın için teşekkür ederim.''

''Tabii ki yapacağım. Sen benim kardeşimsin.''

''Ama öz değil. Evlatlık olduğumu biliyorum abla.''

Vita olan duyduğu şeyden sonra geri çekilip kardeşinin yüzüne baktı hayretle. Biraz sinirli bir bakıştı bu.

''Bu neyi değiştirecek salak?! Sen benim kardeşimsin. Hem seni o sümüklü Daejung'dan daha çok seviyorum.''

İkilinin yüzüne buruk bir gülümseme yayılırken, odanın kapısı hiddetle açıldı ve içeriye girdi delta olan.

''Bensiz kardeş sarılması ha! Bir de bana sümüklü diyorsun!''

''Ama öylesin.''

Daejung sahte bir sinirle kaşlarını çattı ve kardeşlerinin yanına gidip ikisine de kocaman sarıldı.

I Miss U 2|Jikook|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin