Hyunjin " Cesaret" demişti ben daha soramadan. Yeşil gözleri bana öyle delici bakıyordu ki bir şey yapması için meydan okunacak kişinin ben olduğumu hissettiriyordu. Ve bunu gerçekten kafamda planlamadığımdan veya böyle bir tepkiyle karşılaşmayı beklemediğimden afalladım.
Ondan ne yapmasını istemeliydim? Ne istersem isteyeyim, sadece benden aşağı kalmak istemediği için yapacağını biliyordum.
"Ben... hmm... Yapmanı istediğim şey..."
"Ne?" dedi sabırsızca. Neredeyse gruptaki herkese nazikçe bir şeyler söylemesini isteyecektim ama ne kadar eğlenceli olacağını bilsem de vazgeçtim.
"Üzerini çıkar ve bütün oyun boyunca çıplak otur!" diye bağırdı Minho ve buna memnun oldum. Elbette ki Hyunjin'nin üstünü çıkaracağı için değil, aklıma başka bir şey gelmediği ve ona emir verme zorunluluğunu üzerimden aldığı için.
"Ne kadar çocukça" diye sızlandı fakat Gömleğini başının üzerinden çekip çıkardı. Elimde olmadan bakışlarım hemen uzun gövdesine ve şaşırtıcı ölçüdeki beyaz teni boyunca uzanan siyah dövme mürekkebine döndü. Ve oldukça kaslı bir vücudu vardı. Jeonjin beni dürtünce bakışlarımı Hyunjinden ayırdım ve ona baktığımı kimsenin fark etmemiş olmasını umdum.
Oyun devam etti. Minho, Seong Hwa ve Bangchani öptü. Jeongin bize ilk seks deneyimini anlattı. Kendimi hormonları coşmuş, uyumsuz punk çocuklardan oluşmuş bu grubun içinde nasıl bulmuştum?
"Felix, doğruluk mu cesaret mi?" diye sordu Seong Hwa.
"Neden soruyorsun ki? Doğruluk diyeceğini hepimiz bili..." diye başladı Hyunjin.
"Cesaret." dedim onları ve kendimi şaşırtarak.
"Hmm... Felix, senden yapmanı istediğim şey... bir shot votkayı kafana dik" dedi ,Seong Hwa gülümseyerek.
"Ben içki içmem."
"Zaten amaç da bu."
"Bak, eğer yapmak istemiyorsan..."diye başladı Changbin. ve Hyunjin ile Minho'nun bana bakarak kahkahalarla güldüğünü gördüm.
"Tamam, bir shot" dedim. Hyunjin'nin buna verecek başka bir aşağılayıcı cevabı olduğundan emindim fakat göz göze geldiğimizde bana tuhaf gözlerle baktığını fark ettim.
Biri bana şeffaf votka şişesini verdi. Kazayla burnumu tepesine değdirerek alkolün kokusunu aldım ve burun deliklerim yandı. Etrafımdan yükselen kıkırtılara aldırmamaya çalışırken yüzümü buruşturdum.
Benden önce o şişeye değen bütün o ağızları düşünmemeye çalışarak
şişeyi kaldırıp bir yudum aldım. Votka mideme kadar her yerimi yaktı fakat yutmayı başardım. Tadı iğrençti. Hyunjin dışında herkes alkışlayarak gülüştü.Onu tanımasam kızdığını veya hayal kırıklığına uğradığını sanırdım. Çok tuhaf biriydi. Kısa bir süre sonra yanaklarımın ısındığını hissettim ve sonra içmeye zorlandığım her yudumda damarlarımda dolaşan az miktardaki alkol biraz daha arttı. Söyleneni yaptım ve itiraf etmeliyim ki hemen kendimi gayet rahat hissettim.
Bu bana kendimi iyi hissettirmişti. Bu
duyguyla her şey biraz daha kolay görünüyordu. Etrafımdaki herkes
öncekinden biraz daha eğlenceli görünüyordu."Aynı meydan okuma" dedi Bangchan gülerek ve beşinci kez şişeyi bana
vermeden önce bir yudum da kendisi aldı.Son birkaç turdur etrafımda olup biten doğruluk ve cesaret seçimlerini hatırlayamıyordum bile. Bu kez elimden kapılmadan önce şişeden bir iki yudum alabildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uncontrolled LOVE -Hyunlix
Fanfic[Tamamlandı] Lee Felix on sekiz yaşında bir üniversite öğrencisidir, basit bir hayatı, mükemmel notları ve dünya tatlısı bir arkadaşı vardır. Genç çocuk bütün hayatını gelecek planları üzerine kurmuştur, ta ki dövmeli ve piercing'li, serseri Hyunjin...