°Guangzhou Oteli Pekin Çin°Hyunjin otelin lobisindeki beyaz deri koltuklardan birine oturmuş ve ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrinin olmadığı derginin sayfalarını yavaşça çeviriyordu.
Etrafı gözetlerken dikkat çekmemek için eline dergi almıştı ama bunun da sayfaları tükenmişti üstelik bu son dergiydi. Derin bir nefes vererek elindeki dergiyi sehpaya bıraktı. Öylece beklemekten sıkılmıştı.
Sıkıntıyla elini uzun siyah saçlarının arasından geçirip kabaca düzeltti. Ve o an az önce yan koltuğa oturmuş kadının bakışlarını üzerinde hissetti. Garsonun elinden kahvesini alırken bile gözlerini Hyunjin'in üzerinden çekmiyordu. Flörtleşmek de dikkat çekmemek için iyi bir yöntem olabilir dedi içinden.
Kadın kırmızı saten elbisesinin yırtmacını göstermek ister gibi oturmuş kucağına çektiği dergiyi okuyarak kahvesini yudumluyordu. Hyunjin'i kesmeyi de ihmal etmiyordu tabii. Hyunjin kadının kırmızı rujunun beyaz karton bardağa çıkışını izledi. Zarif görünüyordu. Saçlarını aşağıdan toplamış ve keskin yüz hatları ortaya çıkmıştı.
Hyunjin bu fırsatı değerlendirmek isterdi ama yerinden ayrılamazdı. Etrafı gözetlemek için müthiş bir konumdaydı. Sağ çaprazında otelin girişi sol çaprazında ise asansörler bulunuyordu. Tam karşısında da resepsiyon vardı. Yani adamları her açıdan görebilecekti.
Resepsiyonda bulunan arkadaşı Jinwoo'ya bir bakış attı. Jinwoo da gözleriyle kadını işaret edip yaramaz bir gülücük sundu. Hyunjin kadının onu gözleriyle bitirdiğinin farkındaydı. Dikkat çekmenin verdiği özgüven hoşuna gidiyordu. Bakışmalar kulaklığından gelen Şef Junho'nun sesiyle kesildi.
"Evet millet herkes yerini aldığına göre planın tekrar üstünden geçiyoruz. Adamlarımız 3 kişi. Bugün saat 14'te amerikaya uçak biletleri var. Otelin bulunduğu mesafeye göre uçağa yetişebilmek için en geç saat 13'te otelden çıkmaları gerekli. Gözlerinizi dört açın. Bulunduğunuz otel Pekin'in ünlü otellerinden biri. Bu yüzden olabildiğince silah kullanmıyorsunuz. Beni Çin polisiyle uğraştırmayın. Kapıda bekleyen taksicimiz adamları otelden alacak ve havalimanına getirecek. Kaçak olduklarını ve sahte kimlik kullandıklarını Çin emniyet güçlerine bildirdik. Pasaportlarını gösterdikleri an yakalanacak ve doğruca Kore'ye paketlenecekler. Siz sadece sürecin doğru ilerlemesi için oradasınız. Herkes plana sadık kalsın ve yerinden ayrılmasın."
Eğlenceli bir şey yok dedi içinden. Kolundaki saate göz attı. 13'e 10 dakika vardı. Bıraktığı dergiyi almak için tekrar uzandı. Yapacak daha iyi bir şeyi yoktu. Az önce okumamıştı ama bu bulundukları otelin reklamının yapıldığı bir dergiydi.
Sayfaları kabaca çevirdiğinde otelin kat planını gördü. Hangi katta neler olduğuna dair bilgiler yazıyordu. Dikkatini çeken bilgiyle gözleri parladı. Hemen olduğu yerden kalkıp asansöre yöneldi. İşte şimdi işler eğlenceli oluyordu.
°Kore İstihbarat Teşkilatı Seul Güney Kore °
Şef Junho tüm ajanlarının yerini aldığından emin olmak için hepsini tek tek kontrol ediyordu. Bu görev çok önemliydi. İşler ters giderse diye 6 farklı kötü senaryo üzerine plan yapmıştı.
Adamlar kaçarsa Müdür Woobin tepesine çökerdi. Bu 3 adam Kore'nin ünlü iş adamı ve güçlü milletvekillerinden birine suikast düzenlemiş, başarısız olmus ve kaçmışlardı. 2 ayın sonunda Çin'de izlerine rastlayıp hemen işe koyuldular.
Şef Junho tüm ajanlarını kameralardan görebileceği yerlere konumlandırmış ve görüntüleri de büyük toplantı salonunun dev ekranında izliyordu. Sadece süreç düzgün ilerlesin diye oradalardı. Ajanlarının dikkat çekip yaralanmalarını istemiyordu. Ne de olsa bahsi geçen adamlar tehlikeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Redolent | Hyunchan
FanfictionRastlantılara inanmayacak kadar gerçekçi bir adamı ihtimallere sıkıştıran bir ajan... Kore İstihbarat Teşkilatı'nda çalışan Hwang Hyunjin'in yeni görevi bir suç çetesinin içine sızmaktı.