12. Bölüm ❲3 Saniye❳

699 122 42
                                    


Hyunjin olayı anlamak için daha da yakınlaştı. O an yumruk atan bedeni tanımıştı. Onu Jeongin'e asılan kadınla konuşurken görmüştü. Yerdeki bedenin kahkahası kesilmişti. Ağır hareketlerle ellerini yere koyup destek alarak ayaklandı. Hyunjin bu bedeni de tanımıştı. Ağzından şaşkınlıkla dökülen kelimeyi tutamadı.

"Jeongin?"

Şaşkınlıkla dolu sesi, ıssız sokakta sisli havanın da etkisiyle yankılanmıştı. Adamlar sesin geldiği tarafa döndü. İçlerinden biri de Jeongin'in kollarını sırtında birleştirip ani hareketler yapmasını engelledi. Hyunjin dikkatlerini çekmişti. Yavaş hareketlerle birkaç adım atıp onlara yaklaştı.

Siyah saçlının saçları yumruğun etkisiyle dağılmış, burnundan sızan kırmızı sıvı biçimli dudaklarına ulaşmıştı. Hyunjin, Jeongin ile göz göze geldi. Dudaklarının kenarı, endişeyle titreyen göz bebeklerini saklamak için kıvrılmıştı. Yüksek kahkahalarının ardında sadece korku vardı. Düşmanını korkusuyla ödüllendirmek istemiyordu. Bu yüzden onu gizlemişti.

Hyunjin o an hiç düşünmedi. Ne olduğu umurunda değildi. Çocuğu böyle hırpalamalarına izin vermeyecekti. Dudakları aralandı. Sisli hava sesinin daha gür çıkmasına neden olmuştu.

"Bırakın onu."

Diğer adamlardan boyca küçük olan hareketlenip Hyunjin'in görüş açısına girdi. Avucunda sımsıkı tuttuğu çakısını çıkarıp Hyunjin'e doğru salladı.

"İşine bak barmen." diyerek elindeki bıçakla göz dağı verdi.

Hyunjin önüne geçen kısa bedeni inceledi. Çakıyı sallayış biçimi onu ne kadar kötü kulladığını ele veriyordu. Tehlikesizdi. Gözünü ondan çekip bakışlarını kalabalığa sabitledi. Birkaç adım daha yaklaşıp durdu.

"Size çocuğu bırakmanız için 3 saniye veriyorum."

Jeongin'in etrafını saran kalabalık birbirlerine dönüp kahkaha attı. Bu durumdan faydalanmak isteyen Jeongin, kollarını kurtarmak için debelenince arkasındaki beden uyguladığı baskıyı arttırmıştı.

Hyunjin kahkahalarına aldırmadı. Ağır hareketlerle perçemlerini tokasının içine sıkıştırırken konuştu.

"Üç."

"Baek baksana bugün herkes dayağımızı istiyor." Elinde çakı olan gülerek Jeongin'i yumruklayan bedene dönüp konuşmuştu.

"İki."

Ellerini arkasına götürüp önlüğüne attığı düğümün tekini çözdü. Bir yandan da kalabalığa yaklaşmaya devam ediyordu.

"Bir."

Elinde çakı olana birkaç adımlık mesafe kala durdu.

"Sıfır."

Konuşması bittiği an elinde çakı olan "Şu şerefsiz." diyerek Hyunjin'e doğru atıldı. Dik tutarak savurduğu çakı, Hyunjin'e fırsat tanımıştı. Sola kayıp kıvrak bir hareketle adamın sağ pazusunu kavradı. Diğer eliyle de sağ dirseğinden ittirip çakıyı kendi omzuna saplamasını sağladı. Sol omzundaki acıyla inleyen beden yere düştü. Demişti tehlikesizdi.

Yerde kıvranan bedene bakan kalabalıktan üçü daha hareketlenmişti. Maalesef gerçek hayatta filmlerde olduğu gibi teker teker gelmiyorlardı. Hyunjin diğerlerine göre daha iri olana baktı. Sağdan geliyordu.

Elini önlüğüne atıp önden kavradı. Gevşek olan ip çözüldüğü gibi Hyunjin iri olanın suratına fırlatıp görüşünü engelledi. Görüşü engellenen bedenin karın boşluğuna bir tekme geçirip yere yığılmasını sağladı. Tekmeden aldığı ivmeyle yükselip ortada olanın yüzüne bir yumruk indirdi. Haykırışına bakılırsa burnu kırıldı diye düşündü.

Redolent | HyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin