Hüzünle dolu ses Chan'ın kulaklarında bir süre oyalandı. Kısa bir sessizliğin ardından Hyunjin'in canını yakan cümle arabayı doldurdu.
"O zaman vazgeç."
⋆⋆⋆
Chan sözlerinden sonra emniyet kemerini çözüp arabadan indi. Arka kapıyı açıp Siwon'un Hyunjin'e verdiği çantayı aldı. Öndeki bedenin hala parmaklarıyla oynadığını görünce boğazını temizleyip ona inmesi gerektiğinin sinyalini verdi. Chan arka kapıyı kapatır kapatmaz Hyunjin oflayarak saçlarını karıştırdı ve arabadan indi.
Peşine düştüğü gövde bir yandan çantayı omzundan atmış tek el taşıyor bir yandan da cebinden çıkardığı telefonda bir numara tuşluyordu. Arama tuşuna basıp karşıdaki telefonu açtığında Hyunjin duymak için adımlarını hızlandırdı.
"Alo, Ryujin?"
Hyunjin telefondaki kişinin sesini duyamıyordu. Duymak için adımlarının hızını arttırdıkça Chan da hızlanıyor, yaklaşmasına izin vermiyordu. Böylece kapıya ulaşan ikiliden Hyunjin, yalnızca Chan'ın kapatmadan önce "Tamam, görüşürüz." dediğini duyabildi.
Felix kapıyı açmadan hemen önce Chan, Hyunjin'e son bir bakış attı ve kapının açılışıyla direkt içeri girdi. Hyunjin girişe adımladığında koridorda onu izleyen endişeli gözlere baktı. Muhtemelen suratı asık olduğu için kanıt bulamadıklarını sanıyorlardı.
Hyunjin zorla da olsa karşısındakileri endişelendirmemek için gülümsedi. Felix ile göz göze geldiler. Tedirgin beden tasayla konuştu. "Bir şey bulabildiniz mi?"
Hyunjin başını aşağı yukarı salladıktan sonra cebindeki usb belleği çıkarıp salladı. "Kaçış biletimi buldum."
Felix 32 dişini göstererek sırıttı. Aklanmasına Hyunjin'den daha çok sevinmişti. Sinirle adımlarını ceketini çıkaran Hyunjin'e çeviren Changbin, omzuna bir tane indirdi.
"Lan madem buldun bu surat ne? Gören de sevgilinden ayrıldın sanacak."
Hyunjin ona hafif bir tebessüm sunmuştu ki Chan konuştu. "Jeongin, Minho ve Hyunjin benimle yukarı gelin."
Dörtlü Chan'ın odasına geçip işe koyuldular. Jeongin, basına verecekleri görüntülerden Chan'ı ve Hyunjin'i temizledi. Hyunjin ve Minho da daha sonra yollarını kesen polislerin fotoğraflarını kimlik tespiti için düzenledi. Chan ise bir avukat olarak Hyunjin'in aklanması için verecekleri savunma dilekçesini hazırlamıştı.
Geçen bir saatin ardından kapının çalmasıyla hepsi başını kapıya çevirdi. Muhabir Shin Ryujin gelmişti. Günlük kıyafetlerle gayet samimi görünen kadın onu buraya kadar getiren Felix'e teşekkür edip içeri adımladı. Gelişiyle ayaklanan dörtlüden Jeongin, Chan'ın emriyle odadan ayrıldı.
Kısa bir tanışma faslından sonra Ryujin, Hyunjin'in karşısındaki sandalyeye oturdu. Minho da masanın kenarına oturup kollarını göğsünde birleştirdi. Hyunjin karşısındaki kadını dikkatle inceledi.
Çantasından özenle çıkardığı kayıt cihazını Hyunjin ile aralarında kalan sehpaya özenle yerleştirdi. Yanında çıkardığı not defterini karıştırıp kaşlarının havalanmasıyla Ryujin'in aradığı sayfayı bulduğunu anlayan Hyunjin, kadının saçını topladığı kalemi çıkarışını izledi. Arkasına birkaç kez basıp kağıda bir şeyler karaladıktan sonra Hyunjin'e döndü.
Kadında genç olmasına rağmen gözlerinin etrafında minik kırışıklıklar bulunuyordu. Ya samimi gülmeyi seven biriydi ya da ayrıntılara takılan çok dikkatli biriydi.
Hyunjin ikinci ihtimali göz önünde bulundurup temkinli olması gerektiğini düşündü. Basın, ajanlar için hep çok tehlikeli ve uzak durulması gereken bir alan olmuştu. Ama Hyunjin kendini temize çıkarmak için risk almak zorundaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Redolent | Hyunchan
FanficRastlantılara inanmayacak kadar gerçekçi bir adamı ihtimallere sıkıştıran bir ajan... Kore İstihbarat Teşkilatı'nda çalışan Hwang Hyunjin'in yeni görevi bir suç çetesinin içine sızmaktı.