Redolent | Hyunchan

36. Bölüm ❲Oda Servisi❳

Daldığı düşüncelerinden sıyrılıp saatine baktı, vakit gelmişti. "Hiç şanslı değilsin Chris... Seni çok özledim." diye mırıldandı ve eşyalarını alıp arabadan indi.

︵‿︵‿︵‿︵‿︵‿︵‿︵‿︵‿︵‿︵‿︵‿

Hyunjin, ormandaki kampçılar kaybolmasın diye fenerlerle aydınlatılmış patikadan otele doğru ilerliyordu. Kulak içi telsizini kulağına yerleştirdi. Hançerini kolunun içine sıkıştırdı. Etrafına kısacık göz atıp dikkat çekmeden tüylü, beyaz balo maskesini de yüzüne geçirdi. Bir göreve gidiyor olsa da taktığı bu ciddiyetsiz şey odağını bozuyordu.

Felix, siyah saçlıyı bugün akşam için bir kuğu gibi görünmesi adına hazırlamıştı. Üzerinde belini ve karnının bir kısmını açıkta bırakan bağlama detaylı beyaz bir takım vardı. Bir de maskeli baloya katıldığı için yüzünün yarısının kapatan tüylü maske...

Normalde görevlerde dikkat çekmemek adına göze batmayacak şekilde giyinirdi. Yüzü ne kadar tam tersi için yaratılmış olsa da... Ama bugün dikkat çekmesi gerekiyordu. En azından Ragnar öyle söylemişti.

Junho'daki çantanın yerini öğrenebilmek için günlerce avukatını aramışlardı. Ama adam sanki yer yarılmış da yerin içine girmiş gibi hiçbir yerde yoktu. Yaşam belirtisi bile vermiyordu.

Aynı zamanda örgütteki cadı avları da devam ediyordu. Bir şey öğrenebilme umuduyla yakalanıyorlar işe yaramadıkları anlaşılınca da öldürülüyorlardı. İşte bu karmaşada ölmek istemeyen Ragnar, kendi ayaklarıyla Hyunjin'e gelmişti.

Kuyrukları öldüğü için örgüt onu çoktan gözden çıkarmıştı. Bildiği her şeyi anlatmasının karşılığında can güvenliği istiyordu. Hyunjin bunu Siwon sayesinde rahatça sağlayabilirdi. Bu yüzden Ragnar'ın kendisine gelmesine hiç şaşırmadı.

Ragnar, Junho'nun sağ kolu olduğu için Hyunjin'in kırk yıl arasa bulamayacağı insanları bulup getiriyor, konuşmaları için tehdit ediyordu. Her geçen gün örgütün bir açığını daha yakalıyordu siyah saçlı. Her geçen gün örgütün sonuna bir adım daha yaklaştığını hissediyordu.

Günler böylece geçmiş Hyunjin çocuklardan habersiz epey bir bilgi edinmişti. Ya da en azından birkaçından habersiz.

Hyunjin, Chan kendi kendine araştırma yaptığını öğrenmesin diye çocuklara yakalanmamak için işlerini gece hallediyor, gün doğmadan da odasına geri dönüyordu. Yine aynı rutini uyguladığı bir gün Felix onu odasında sinirli bakışlarla karşıladı. Ona yakalandıktan sonra Jeongin'e yakalanması da uzun sürmemişti.

Neyse ki bu ikili kimseye bir şey söylememiş üstüne siyah saçlıya yardım etmişlerdi. Hyunjin, Jeongin sayesinde artık evden kameralara görünmeden kaçabileceği bir yol biliyordu. Bu yüzden yakalanmasının iyi bile olduğunu düşündü.

Kulağına gelen cızırtılarla Ragnar'ın da kulaklığını taktığını anladı. Otele varmış olmalıydı. Bugün bu ikili avukatın geleceğini düşündükleri bir maskeli baloya katılıyorlardı.

Kaçamaklarından vazgeçmek istemeyen zengin insanlar yüzlerini gizleyerek ayda bir Taesan Oteldeki maskeli baloya katılıyordu. Katılımcıların çoğu evli ya da ilişkisi olan insanlardı. Ve birçoğu da gay olduğunun açığa çıkmasını istemeyen iş adamlarından oluşuyordu.

Otelin kapısına yaklaştığında onu bekleyen Ragnar'ı gördü. Siyah transparan bir gömlekle siyah bir takım giyiyordu. Yüzünde de kırmızı tüyleri olan siyah bir maske vardı. Hyunjin bu ayın balo konsepti kuşlar olduğu için çığlık atmak istedi.

Kırmızı saçlının yanına ulaştığında önce Hyunjin'i baştan aşağı süzdü. "Vay be... Dur tahmin edeyim. Bir kuğu oldun değil mi? Gerçekten de bir kuğu gibi görünüyorsun."