Hyunjin'in ani yükselişiyle herkes ona döndü. Müdür Woobin Hyunjin'in fotoğrafa tepkisine karşı "Tanıyor musunuz Bay Hwang? Adını
henüz öğrenemedik ama sorgular sonucu teröristlerin söylediğine göre Cb97 olarak tanınıyormuş."Hyunjin "Sadece bir yerde gördüm." diyerek kısa kesti. Müdür Woobin de anladığını söyleyen mırıltılar çıkardı ve dosyada yazanları okumaya devam etti. "Cb97 ile bilgi alışverişi yaptıklarını söylediler. İçeriğini henüz öğrenemedik. Ama çalışıyoruz."
Hyunjin çarpışma anını düşünürken bile burnuna o eşsiz freshliğe sahip vanilya kokusu dolmuştu sanki. Kokuda biraz nane, limon kabuğu ve yeşil elma da vardı. Odunsu notalarıysa parfümü şekerli kokmaktan kurtarmıştı. Dikkatini toplamak adına başını iki yana salladı ve konuşulanlara dikkat kesildi. Bir koku onu bu kadar etkilememeliydi.
"Fotoğraftaki çantayı alan adam yani Cb97. Kendilerine başıboş çocuklar dedikleri bir hırsızlık çetesinin lideri. Şimdiye kadar çalarken asla yakalanmadıkları için hırsız olduklarını kanıtlayamadık. Birkaç hırsızlık davası sonucu mahkemeye çıkmalarına rağmen 2. sayfadaki çok iyi avukatları Kim Seungmin sayesinde hiç ceza almadılar."
Woobin'in sözleriyle odada sayfa çevirme sesleri yankılandı ve Woobin devam etti. "Daha Kim Seungmin'in kaybettiği bir davaya şahit olunmadı. Onun da çeteden olduğunu düşünüyoruz bu yüzden gözümüz üstünde. Diğer üyeler hakkında ise kesin bilgiler yok sadece bazı söylentiler var. İstihbaratımız bu konu üzerinde yoğun çalışmalar sürdürüyor."
Woobin'in işaretiyle "Gelelim asıl konuya." diye söze atladı müdür yardımcısı Kim Jisoo. Zeki ve güzel bir kadındı. Gri takımın içine beyaz bluz giymiş saçlarını da yukarıdan toplamıştı. Üstünde extra hiçbir şey yoktu fakat büyüleyici derecede güzel görünüyordu.
"Kısaca şef junho ve ekibinden bu çetenin içine sızmasını ve çantayı geri almasını istiyoruz. Özellikle Bay Hwang'ın gösterdiği uyum yeteneği aklımıza ondan başka birisini getirmedi doğrusu." diyerek Hyunjin'e dönüp tatlı bir tebessüm sundu. Fakat milletvekili Yoon Seungho'nun konuşmasıyla o tebessüm silindi.
"Yanlış hatırlamıyorsam bahsettiğiniz ekip az kalsın adamları ellerinden kaçırıyordu değil mi Bayan Kim? Ve görevdeki 2 kişi dışında herkes yaralanmış. Ayrıca duyduğuma göre güvendiğiniz ajan Bay Hwang görev öncesi toplantıda teröristlerin hepsinin canlı mı lazım olup olmadığını, biri canlı olsa yetip yetmeyeceğini sormuş. Eğer hepsi canlı lazım olmasalardı ne yapardınız Bay Hwang?" diyerek imalı bir şekilde Hyunjin'e döndü.
Hyunjin doğruldu. Ellerini masanın üstünde kenetleyip düşünür gibi yaptı. Sonra milletvekili Yoon Seungho'nun gözlerine bakıp
"Hmm... Muhtemelen diğer ikisinin kafasına sıkar ve devletimizi 3 terörist için 3 ayrı araç gönderme zahmetinden kurtarırdım." dedi.Cevabından sonra Şef Junho Hyunjin'in karnına dirseğini geçirdi. Hyunjin'in ağzından tez bir çığlık kaçtı ve Junho konuşmaya devam etmesi için Jisoo'ya kaş göz yaptı.
Jisoo boğazını temizleyip dikkatleri üzerine çekti ve konuşmaya başladı "Efendim endişelerinizi tahmin ettiğim için Bay Hwang'ın geçen yıl yürüttüğü görev sürecinin bir özetini önünüzdeki dosyalara eklettim. Geçen yıl uyuşturucu madde sattıklarına emin olduğumuz fakat elimize bir türlü delil geçmeyen ve haliyle tutuklayamadığımız bir çete vardı. Hwang beyin içlerine sızmasını sağladıktan 5 ay sonra her üyesinin uyuşturucu sattığına dair tek tek delilleri elimize ulaştırmış ve sayesinde bu çeteyi cökertmiştik. Genç olmasına rağmen uyum yeteneği çok iyidir. Başıboş çocukların da içine sızmayı başarırsa çantanızı geri alacağımızdan emin olabilirsiniz."
Jisoo tatlı sesiyle tüm salonu ikna etmişe benziyordu çünkü herkes kafa sallayıp aralarında onu onaylıyorlardı. Jisoo da gülümsüyordu ama içinden toplantının bir an önce bitmesi için dua ediyordu. Fakat bir sorun vardı. hyunjin bu görevi istemiyordu ki. Sanki çok istiyormuş da ona vermiyorlarmış gibi davranmaları garipti. Çete içine sızmak demek ailesini, köpeği kkami'yi ve arkadaşlarını onları tehlikeye atmamak icin görmemesi gerektiği upuzun bir süreç demekti. ayrıca yine bu gıcık milletvekili için çalışası gelmiyordu.
Yine de görevi reddedemezdi. çünkü o çantanın içinde ne olduğunu ve Cb97 denen adamı merak ediyordu. Bir de Şef Junho muhtemelen kafasını koparırdı.
Müdür Woobin "O zaman toplantı bitmiştir." diyerek ayaklandı. Bu sahte kibarlık onu boğmaya başlamıştı. Tokalaşma merasimi de bitince Hyunjin, Şef Junho ve Jinwoo kendi ekiplerinim olduğu kata çıktılar.
Hyunjin ve Jinwoo 3 gün izinliydi fakat Hyunjin yeni görev için bulunabilen tüm istihbaratların olduğu dosyayı alıp evde çalışmak istiyordu. Bu yüzden de ekibin evrak işlerinden sorumlu Doyun'un masasına gitti. Tam da tahmin ettiği gibi yerinde değildi. Hyunjin doğruca mutfağın yolunu tuttu. Doyun tombuldu, yemek yemekten ve çok konuşmaktan da asla vazgeçemiyordu.
Doyun'u düşündüğü gibi mutfakta buldu. Hyunjin kapıya yaslanıp kollarını göğsünde bağladı. "Naber Doyun?" diyip dikkatini çekti. Doyun Hyunjin'i görür görmez "İyidir hyunjin senden naber?" diyerek gülümsedi. "İyiyim de sen ne yapıyorsun orada?"
"Kendime içecek yapıyorum. geçen hafta kilo vermek için doktora gittim ve bana sebze dışında katı beslenmememi ve bol bol sıvı tüketmemi söyledi."Hyunjin çöpteki McDonald's paketlerini görüp
"Ve sen de hamburger ve kolayı blenderla çekip içmeye mi karar verdin Doyun?""Evvet! Çok zekice değil mi? Nereden anladın?"
"Boşver Doyun. Sen onu içip zehirlenmeden önce istediğim dosyaları masama bırak eve gideceğim." dedi ve mutfaktan ayrıldı.
Doyum istediği gibi dosyaları hazırlamış ve masasına bırakmıştı. Hyunjin'e de içeceğinden ikram etmek istemişti ama Hyunjin midesini seviyordu bu nedenle nazikçe reddetti. Dosyayı ve birkaç eşyasını alıp binadan ayrıldı.
Evine geldiğinde yorgunluktan ölüyordu. Güzel bir banyo keyfi sonrası uyku ona çok iyi gelecekti. Yarın sabah da çalışmaya başlardı. Üst kattaki banyosuna çıkıp soyundu.
Küveti sıcak suyla doldurdu. Bu sefer her zaman kullandığı lavanta kokulu köpük yerine vanilyalı olandan dökmeye karar verdi. En sevdiği şaraptan bir kadeh doldurdu ve kulaklıklarını taktı. Sakin bir playlist açıp eline de son zamanlarda okuduğu kitap the vegetarian'ı aldı.
Kadının gördüğü vahşet dolu bir kabus nedeniyle et yemeyi bırakması sonucu gelişen olayları anlatıyordu. tuhaftı ama bu kitabı güzel yapan da buydu Hyunjin'e göre.
Sıcak suyun içinde mayıştığı için elindeki kitabı rafa bırakıp rahatlamaya karar verdi. Bedeni kendini salıyordu. Uyumasına ramak kalmıştı ki telefonu çaldı. Jinwoo arıyordu. Derin bir iç çekti. Dinlenmesine bile izin vermiyorlardı. Oflayarak telefonu açtı ve Jinwoo alo bile demeden hızlıca "Hyung hazırlan partiye gidiyoruz!" dedi.
°°°
başlıyoruz bakalım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Redolent | Hyunchan
FanficRastlantılara inanmayacak kadar gerçekçi bir adamı ihtimallere sıkıştıran bir ajan... Kore İstihbarat Teşkilatı'nda çalışan Hwang Hyunjin'in yeni görevi bir suç çetesinin içine sızmaktı.