[Elimi tutarsan hiç acımaz]

376 35 26
                                    


"Lia, güzelim uyan."

Minho'nun yumuşak sesi beni uyandıracağına daha da mayıştırıyordu. Ama artık uyanmam gerekiyordu sanırım. Gözlerimi araladığımda Minho'yla hâlâ dünkü pozisyonda olduğumuzu fark ettim.

"Günaydın." dedim kafamı yukarı kaldırıp.

Biraz yüzüme yaklaşıp burnumu öptü.

"Günaydın."

Ama bu çok güzel hissettiriyor.

Yerimde yükselip yanağından öptüm. Yine o huzur veren tebssümü yüzüne yerleşmişti.

Başımı göğsüne geri gömdüm.

Uykunun verdiği sersemlik bedenimi terk edince Jin gelmişti aklıma.

"Minho, annem aradı mı hiç ?"

"Hayır güzelim aramadı."

Kafam hâlâ göğüsündeyken nefesimi dışarı verdim.

Minho'nun elleri yine saçlarımı bulmuştu.

"Merak etme uyanacaktır, eminim."

Gözlerimi kapattım, "Evet uyanacak."

Kapının tıklatılmasıyla hemen Minho'nun göğsünden kalkıp yerimde doğruldum.

"Çocuklar kahvaltı hazır, hadi gelin."

Soran teyze odaya girmeden pozitif enerji saçan sesiyle konuşmuştu.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra Minho'yla birlikte aşağıya indik.

Hafif eğildim, "Günaydın."

"Günaydın kızım."

"Günaydın Liacığım."

Minho ve Soran teyzenin ısrarlarıyla zorlada olsa bir şeyler yemiştim.

Telefonumun sesini duyunca hızla kalktım masadan.

Arayan annemdi.

"Alo anne, uyandı mı Jin ?"

"Evet kızım. Tanrıya şükürler olsun ki uyandı."

Elimi kalbime koydum. Gözlerimi kapatıp derin bir 'oh' çektim.

"Tamam anne ben geliyorum hemen."

"Tamam kızım."

Telefonu hemen kapatıp içeri geri döndüm.

"Abim uyanmış."

Herkes kocaman gülümserken Soran teyze kalkıp sarılmıştı bana.

"Hadi hazırlan gidelim."

Kafamla Soran teyzeyi onayladım. Hemen dün çıkardığım kıyafetleri geri giydim saçımı da toplayıp aşağıya indim.

Soran teyze, ben ve Minho yola çıktık.

Hastaneye geldiğimizde koşarak Jin'in olduğu kata çıktım. Annem odanın önündeydi.

"Anne." diyip koşarak sarıldım. Saçlarımı okşamaya başladı hemen.

"Hemen girebilir miyim anne yanına ?"

"Girebilirsin kızım ama dinlenmesi için çok durmamak lazımmış."

Kafamı salladım heyecanla.

Derin bir nefes aldım. Gerekli kıyafetleri giyip içeriye girdim. Jin'in bakışları hemen beni buldu.

"Lia."

Tanrım, sana çok teşekkür ederim. Ağzından ismimi bir daha duyamayacğım diye çok korkmuştum.

Sorry, I Love You | Lee KnowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin