31. Bölüm

356 19 10
                                    


Gözüne gelen gün ışığıyla uyanırken gözlerimi aralayıp bakışlarımı etrafta dolaştırdım.

Gece perdeyi kapatmayı unuttuğumuz için içeri giren ışıkla erkenden uyanmıştım.

Ben sırt üstü yatarken Yoongi hyungda kollarını belime dolayıp kafasını göğsüne koymuş bir şekilde uyuyordu.

Yüzümde tebessüm oluşurken ellerimi kaldırıp saçlarına götürerek onlarla oynamaya başladım.

Bir süre sonra Yoongi hyung yerinde kıpırdanıp başını göğsüme sürttükten sonra kafasını kaldırıp gözlerinin gözlerimle buluşmasını sağladı.

Ona en büyük gülümsemelerimden gönderip "Günaydın hyungie" dedim.

Gülümseme karşılık verip oda "Günaydın jiminie" diyip yukarı doğru çıkıp dudaklarıma kısa bir öpücük kondurup geri çekildi.

Yan tarafıma geçip sırtını yatak başlığına yaslayıp beni kolları arasına alırken bir bacağımı bacaklarının üstünden atıp dizlerine oturarak boynuna sarıldım.

Kolları hemen belimi sararken başımı omzuna yasladım. Bir süre öyle dururken Yoongi hyung "Seninle birşey konuşmak istiyorum" diyince başımı geri kaldırıp "Ne konuşucaz" diye sordum.

"Biliyorsun annemin yanına gidicem o yüzden bu gün dağ evinden ayrılmamız gerekiyor"

"Çok uzun kalıcak mısın orda"

"Aslında bu yüzden konuşmak istedim seninle orda dört beş gün kalıcam ve seninde gelmeni istiyorum"

Gözlerimi kocaman açarak "Beni ailenle mi tanıştıracaksın" diye sordum.

Başını sallayıp beni onaylayarak "Annem seni öğrendiğinden beri seninle tanışmak istiyor eğer seni yanına götüreceğimi söylemeseydim çoktan tanışmış olurdunuz" diyerek beni cevapladığında hala ona şaşkınca bakıyordum.

"Gelmek istemiyorsan sorun değil onunla konuşurum başka bir zamana erteleye biliriz ama o zamanda annemin buraya gelmiyceğinin güvencesini veremem"

Biraz düşündükten sonra "Seninle gelirim hem senden uzak kalmamış olurum" dedim.

Bana kocaman gülümsemelerinden verirken yaklaşıp ona bir öpücük verdim. Geri çekilmeme izin vermeden küçük öpücüğümü derin bir öpüşmeye çevirirken ona karşılık veriyordum.

Dudaklarımı aralayıp dillerimizin birbirine deymesini sağladığında heyecanla yerimde kıpırdandım. Dillerimizin buluşmasını seviyordum ama üstünde kıpırdamam onun işine yaramazken belimi sıkıca tutup beni durdurarak dudaklarımızı ayırdı.

Gözlerine bakarken derin sesiyle "Burda duralım" diyince başımı sallayarak onu onayladım.

Üstünden dikkatlice kalkıp dolaba ilerledim. Boynumdaki izlerin büyük çoğunluğu geçmiş olsa bile hala belli oluyorlardı bu yüzden boğazlı kazak bakıyordum.

Bir tane kazak alıp arkamı döndüğümde Yoongi hyungun bakışlarıyla karşılaştım. Elimdeki boğazlı kazağa bakıp "İzleri görmeyi seviyorum o kazağı giymek zorunda mısın" diyince olduğum yerde kaldım.

Biraz düşündükten sonra kafamı iki yana sallayıp "Benim için fark etmez istiyorsan boynumu açıkta bırakacak şeylerde giye bilirim" dedim.

Başını heyecanla onaylar bir şekilde sallayınca onu bu haline kıkırdayıp tekrardan dolaba döndüm.

Üstüme boynumu açıkta bırakan bir kazakla altıma kot pantolon giydim. Ben bunları yaparken de Yoongi hyungun bakışları üstümden çekilmemişti.

Teacher~YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin