32.Bölüm

330 18 2
                                    

Güneş doğmaya başlarken terasta oturmuş güneşin doğuşunu izliyordum.

Bir saat kadar önce uyanmıştım tekrardan uyuyamayınca da Yoongi hyungu uyandırmadan yanından kalkıp terasa geçmiştim.

Arkamdan adım sesleri duymamla başımı hafifçe yana çevirip bakmamla Yoongi hyungun yanıma geldiğini gördüm.

Bir kaç adımda gelip yanıma oturduktan sonra omuzlarımın üstüne battaniye bırakıp kollarını etrafıma doladı.

"Bu soğukta neden üstüne bir şey almadan terasa çıkıyorsun"

"Çok oturmayacaktım aslında düşüncelere dalınca zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım"

Düşünür gibi hımm sesi çıkardıktan sonra "Neymiş seni bu kadar düşündüren şey" diye sordu.

Başımı hafifçe ona doğru çevirip yüzüne bakarak "sen" dedim. "Senin güzelliğin, hyung nasıl bu kadar güzel olmayı başara biliyorsun"

Yoongi hyung gözlerini kocaman açmış bana bakarken yanaklarının kızardığını gördüm.

Onun bu haline kıkırdayıp çenesine öpücük kondurup geri çekildim. Sırtımı tekrardan göğsüne yaslayıp önüme döndüm.

Elleri belimi sıkı sıkı sararken "Park Jimin sen çok farklısın" diyip saçlarımın arasına öpücük kondurdu.

"Umarım bu iyi bir farklılıktır"

"En iyi farklılık olduğuna emin olabilirsin"

İkimiz orda oturmuş gün doğumunu izlerken bir saattir olmayan uykum Yoongi hyungun kokusuyla tekrardan gelmişti.

Yan dönerek başımı Yoongi hyungun omzuna yaslayıp gözlerimi kapattım. Bir kaç dakika sonra Yoongi hyung beni kucağına alıp odaya geçti.

Beni yatağa bırakınca kenara kayıp ona yer açtım oda terasın kapısını kapatıp yanıma geldi.

Kollarını etrafıma dolayıp beni kendine çekince başımı boynuna yasladım. Kokusuyla birlikte kendimi hemen uykunun kollarına bıraktım.

...

Bazı sesler duymamla gözlerimi aralayıp etrafıma baktım. Bakışlarım ilk önce başını boynuma sokmuş uyuyan Yoongi hyungu bulurken tekrardan sesler duymamla bakışlarım yatağın kenarında dikilmiş aile üyelerini buldu.

Benim uyandığımı fark etmemiş bir şekilde kendi aralarında konuşuyorlardı. Onları gizlice dinlememiş olmak için hafifçe kıpırdanıp Yoongi hyungun kolları arasından çıkıp oturur pozisyonda durdum.

Diğerlerinde benim hareketlendiğimi fark edip susarak bana dönünce gülümseyip "Günaydınn" dedim.

Hepsi birlikte birden "Günaydın" diye bağırınca Yoongi hyung homurdanıp benim yattığım tarafa yaklaşmaya çalışırken beni bulamayınca kaşlarını çatıp gözlerini açtı.

Onun bu haline kıkırdarken bakışlarının beni bulmasıyla gülümseyip "Günaydın hyung" dedim.

Bana en güzel gülümsemelerinden sunarken "Günaydın Jimin-ah" dedi.

"Vay be hyungumun böyle tatlı olabildiğini bilmiyordum"

Minho'nun konuşmasıyla Yoongi hyungun bakışları o tarafa dönerken anne ve babasının da orda olduğunu gördü.

Yattığı yerde doğrulup o da benim gibi yatakta oturur şekilde dururken "Günaydın" dedi.

Diğerleri yine hep bir ağızdan "Günaydın" diye cevap verince kıkırdadım.

Teacher~YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin