Akşamın en karanlık saatlerinde genç adam ,bir paket sigarasını bitirmişti.Sinirini yatıştırmak için onlarca sigara daha içebilecekken , karşısındaki parkta sallanan kızı izlemekle yetiniyordu.
Bu gece on yıl yaşlanan kalbi ne hissedeceğini bilmediği için tek yaptığı karanlık bir köşeden Ela'yı izlemekti.Bir hafta önce gördüğü bu kızın kendisini böyle etkilemesi ise ,kafayı yemesine sebep oluyordu.Bir taksiye atlayıp yola çıksa da teyzesinin mesajı üzerine kendisini burada bulmuştu.Kabul etmek istemese de önce parktaki çocuklarla oynayan, daha sonra kulaklıklarını takıp salıncağın da oturan kız onu biraz sakinleştirmişti. Bir açıklaması olduğunu düşündürmüştü.
Parkın en karanlık kısmında olan adam ,daha loş bir ışıkta sallanan kızı izlerken bir sürü şey düşünüyordu.
Güzeldi,hemde basit olarak görülen kahverenginin her tonu kadar güzeldi.Bakışları ,sesi,tavrı ve daha nice özelliğiyle erkeklerin dikkatini rahatlıkla çekebilirdi.Ama o genç adamın kendisine acımasını sağlamak ister gibi onunla evlenmek istiyordu.
Bugün olanlar aklına gelince içindeki öfke tekrar ortaya çıktı.
Azat, yanına gitmemek için dirense de bu gece uyuyamayacağını bildiği için mecburen ayaklandı.Koltuk değneğiyle ilk adımını atar atmaz ,vücudu eksikliğini ona hatırlatır gibi sızlamıştı.Karanlık taraftan çıkıp yavaşça parka doğru ilerledi.
Bugün etraf diğer günlere göre daha kalabalıktı. Ve bu kalabalıkta onun payına karşısındaki inatçı kız düşmüştü..
Azat yürürken zorlansa da ona doğru gidiyordu.Kaderine gider gibi..Uzak kaldığı yuvasına döner gibi..Yanına gidesiye kadar Ela onu farketmemişti.Genç adam bunu fırsat bilip yanı başında bir dakika kadar bekledi.Söyleyeceklerini sakince dedikten sonra arkasına bakmadan bu parktanda hatta bu mahalleden çekip gidecekti.Ama beyaz kıyafetinin üzerinden parlayan kolye zinciri onu tekrar sinirlendirmişti.Belli ki birisini seviyordu,ama kendisiyle evlenmek istediğini söylüyordu.Kullanıldığını hissetmesi normal miydi?
Genç adam gölgesini görüp ayaklanan kızla göz göze gelince bilinçsizce yumruğunu sıkmıştı .Hala arkadaş olma ihtimalleri varmış gibi tebessüm etmesi ise onu daha çok sinir etti.
Ela ise o an durumu nasıl toparlayacağını düşünüyordu.Daha fazla uzatmadan konuya girmek için "Geldiğin için teşekkür ederim ve bu gece için özür dilerim." demekle başladı.Kensine bakmak dışında hiçbirşey yapmayan adam onun konuşmasını zorlaştırsa da devam edebildi.
"Başlarda o kızın ben olduğumu sen kırılırsın diye söyleyemedim ama sonra bende kabul edince susmayı seçtim."
Bir anda bir kaç şeyi açıkladığı için boğazı kurumuştu.Yutkunup karşısında ondan epeyce uzun olan adama baktı.Azat ,sinirlense de bir an ona korkuyla bakan kızı görünce bir nebze sakinleşmişti.Koltuk değneğine hafifçe yaslanıp sağ elini biraz kaldırdı."Öncelikle bir konuda anlaşalım, ben sana evlenme teklifi etmedim.Evet istemeye geldik ama ben o kızın sen olduğunu bilseydim asla-"
"Gelmezdin."diyerek onun sözünü bölen kızı onayladı.Ama devamında Ela, acımasızca cümleler kurmaya başladı . "Çünkü sen yürüyemiyorsun ve ben yürüyorum değil mi?" Azat tekrar başıyla onayladı. " Sana acımamı da istemiyorsun." Genç adam kırılmaya başlasa da dinlemeye devam etti. " Ben senden daha NORMAL bir insanla evlenmeliyim öyleyse." Ela kısık bir sesle de olsa "Evet." diyerek ona hak veren adamdan gözlerini ayırmadı.
"Daha da önemlisi...Sen bir zavallısın."
Genç adam son cümleden sonra sertçe yutkunmuştu.Bu cümleleri kendisi söyleyecekti ama bir anda tokat gibi yüzüne vurulması acıdan uyuşan sol yanını daha da sızlatmıştı.Ela'ya kızmak için geldiği parkta şimdi tek nefeste dağılacak gibi kırgındı.Son gurur tanelerine sığınıp zorlama bir gülümsemeyle bir kaç dakika önce kendisiyle evlenmek isteyen kıza baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SALINCAK BELASI
Teen FictionGeçmişine takıntılı genç bir öğretmenin,koltuk değneği olan eski bir araba yarışçısıyla yaptığı Salıncak kavgasının hikayesi.. Kahverengi olan Ela ve Umut yeşili olan Azat'ın arkadaşlıkla başlayıp,kendilerini bile aşan hikayeleri... 🍀🍀 Genç kız y...