Bir şeyleri yıkmak ne kadar da kolay bir şeymiş,genç kız bunu şu an anlamıştı.. Bir mesaj, bir bakış ya da bir öpücükle mesela kolayca olabiliyormuş...
Ela için sabah Azat'ın attığı birkaç adımla başlayan güzel rüyası, az önce okuduğu mesaj satırlarıyla kabusa dönmüşü. Duru'nun kendisine karşı ifadesiz bakışları ona tüm bildiklerini unuttururken Azat'ın telefonu almak için eğilmesi aynı anda olmuştu.Ela refleksle elini ileri uzatınca bu sefer telefonu Güney aldı.
Şaşkınlıkla izlediği adam mesajı okuyup, tek bir mimiği oynamadan telefonu Duru'ya, geri verdi. Azat kaşlarını çatarak "Ne oluyor?" dediğinde iki kız kısa bir an gözgöze geldi.
Şüpheli suskunluğu bozan Güney"Çok konuşan bakkal sahibi bir kadının dedikodusu." demişti.
Ela minnetle ona baktığı sırada yanındaki sarışın da öfkeyle bakıyordu. Genç adam Ela'nın elini sımsıkı tuttuğu sırada Güney ayaklanmıştı.Çünkü yanındaki sarışın her an kavga edecek gibiydi."Madem toplantımız İptal oldu. O zaman bizde kalkalım ."
Duru şu an öfkeden içi içini yese bile yanındaki adamın lafı ikiletmeden ayaklandı. Azat ayağa kalkmaya gerek duymayak, onlara "Yarın görüşürüz" demişti. Ama Ela onun aksine ayaklanıp onlara uğurlayacağını söyledi.
Duru, hızlı adımlarla önden giderken Emel hanım'a uzaktan el bile sallamıştı. Güney ise Azat'ı şüphelendirmemek için Ela'yla yan yana yürüyordu.
Yeteri kadar uzaklaştıklarında "Doğru mu?"diye sordu.Genç kız yalan söylemenin boş olduğunu bildiği için "Evet, ama bilmiyordum." diyerek kendisini savundu.
Güney onu kırmak istemese de zaten Duru, az sonra bunu yapacağı için içindeki asıl soruyu sordu."Annesine teyze dediğinin farkında mısın? "
"Biz tanıştığımızda bundan haberim yoktu. İstemeye geldikleri gün evlenme kararımı verdim ama Görkem'in beni ona anlattığını bilmiyordum ."
Güney onu rahatlatmak istese de bu kızın nişanlandığı adamı tanıyordu.Ve bunu yumuşatarak söylerse genç kız daha vahim sonuçlarla karşılaşabilirdi.
"Ela, nişanlandığın adam böyle bir şeyi sürdürebilecek birisi değil. En azından bunu kırıp dökmeden yapmaz. "
Genç kız yanında yürüyen adama endişeyle baktı.
"Bunu dün öğrendim ve doğru zamanı bekliyorum "
"Böyle şeyler için doğru zaman yoktur. İlk an duymak hasarı azaltır sadece ."
Genç kız istemsizce dolan gözlerine inat kararlılıkla konuştu.
"Onu kaybetmekten korkuyorum. "Güney yanında ruhu kırık gibi konuşan kıza baktı. Gözleri gerçekten de korktuğunu bağırıyordu. Ve genç adam bu bakışları baktığı aynalardan tanıdığı için bir an canı çok acıdı.O da mı böyle görünüyordu dışarıdan bakıldığında.
"Azat'ı, bu kadar zamandır ilk kez mutlu görüyorum ve ben de bu mutluluğunu kaybetmesinden korkuyorum. Lütfen bunu ona anlat ve bunu hazmedebilmesi için biraz zaman tanı ."
Dolu gözleri konuşmasına izin vermeyince Ela başını salladı. Bir taksinin dibinde onu de bekleyen Duru yanlarına yaklaştığında Güney
"O seni kırabilir, sakın alttan alma. Çünkü bu kız sessiz kalanları suçlu kabul eder." diyerek ona cesaret verdi.
O sırada Duru onların yanına gelerek dikkatle Ela'yı izliyordu.Genç kız ise ondan gelecek ilk darbeyi bekliyordu.Ama karşısındaki sarışın aklındaki binlerce kelimeden sadece bir tanesini seçerek "Neden?" diye sordu. Ela'nın sessizleştiğini görünce ise sonrası çorap söküğü gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SALINCAK BELASI
Teen FictionGeçmişine takıntılı genç bir öğretmenin,koltuk değneği olan eski bir araba yarışçısıyla yaptığı Salıncak kavgasının hikayesi.. Kahverengi olan Ela ve Umut yeşili olan Azat'ın arkadaşlıkla başlayıp,kendilerini bile aşan hikayeleri... 🍀🍀 Genç kız y...