23.Seçim

105 9 4
                                    

Bir öpücük nasıl bütün her şeyin merkezine oturabilirdi? Oysaki genç kız kararlıydı. O aptal ismi söyleyerek dünden beri öğrendiği şeyi de itiraf edecek nişanlısının gözünde en sevdiği renk olacaktı..Masum bir beyaz..

Hiçbir sır olmadan sevmeye başladığı adamdan bir şans isteyecekti. Ama şu an hissetmiş olduğu şey çok daha farklıydı. Ya bilmediği bir kalp hastalığı vardı ya da bu öpücük onu heyecandan öldürecekti.Israrla gözlerini açmadığı için ne tepki vereceğini anlamayan Azat'ın ise hiç de ondan kalır yanı yoktu. Yıllar sonra birisini öpmüştü hem de ilk  ilk andan beri bunun için geç kaldığını hissederek.Şu an duyduğu Ela’nın kalbinin sesi miydi yoksa kendinin ki miydi bilmediği için kısık gözlerini açarak genç kızdan biraz uzaklaştı.
Birkaç saniyelik bu hareketini kendisi de beklemediğinden bir an kalakalsa da bundan utanmıyordu.Ela'yı seviyordu ve aralarında gerçek bir şeyler olması için ilk adımı atmaktan çekinmemişti.

Hala gözleri kapalı olan kızın yanağına sağ elini koyarak kendisine bakması için bekledi. Bu isteğini hisseden genç kız, en sonunda dayanamayarak ona bakan yeşillere döndü.
Azar daha güçlü çıkmasını istediği ama aklı hala  az önce yaşadıklarında kaldığı için kısık sesiyle konuştu.

"Yeni kural, o ismi duymak istemiyorum. Ona karşı hissettiğin eski duygularına da. Senin dudaklarından " dediğinde bakışları istemsizce oraya kaymıştı. "Sadece benim ismim dökülsün, salıncak belası anlaştık mı?"deyince genç kız başını salladı. Fakat onun hala  zirvede olan heyecanını hissettiği için konuşmaya devam etti.

"Şimdi ben seni salonda beklerken, sen de üzerine değiştir ve eşyalarla yanıma gel."diyerek ona uzaklaşma şansı tanıdı. Sonrasında ise koşar adım kaçan Ela onu güldürmüştü." Bu kız benim kaderim."

🍀

"Kızım uyansana geç kalacaksın" diye fısıldayan annesiyle genç kız gözlerini açtı.

Bu sabah neden kısık sesle uyandırdığını anlamadığı için gözlerini ovuşturarak "Neden sessiz konuşuyorsun anne?"der demez, annesi onun ağzını kapatmış ve yan tarafını işaret etmişti.

Ela oturur gibi kalkarak oraya bakınca ağzından bu sefer de şaşkınlık nidası kaçtı. Annesi hafifçe başına vurduğunda  hala yandaki üçlü koltukta uyuyan Azat'a bakıyordu. Genç adam büyük koltuğa uzansa da oraya sığmamış bir halde uyuyakalmıştı. Koltuk değneğini yere bırakmış  kendisi de belli ki elinde olan kağıdı yere düşerek uyuyakalmıştı.
Ela o kağıdın  yapacağı süslerin  yazılı  listesi olduğunu anlayınca etrafına baktı. En son bir kaç şey yapsa da çok esnediği için Azat kendi uykusunu da getireceğini söyleyerek Ela'ya kızmıştı. Onu zorla koltuğa uzandırıp, dinlenmesini söylemişti ama Ela sabaha kadar uyumuştu. Azat ise o uyurken her şeyi bitirmişti. Büyük hayvan resimlerini süslemiş, kesilecek yerleri kesmiş, isimleri yazmış, hatta onların yapıştırıcıları korusun diye güzelce yerleştirmişti.
Emel hanım ise geç vakitte  düğünden döndüğünde Azat'ı bunlarla uğraşırken görmüştü. Genç adam onu görünce birazdan gideceğini söylemiş bu  yüzden uykulu kadının kendisine eşlik etmesine gerek olmadığını belirtmişti. Emel hanım  bu teklife çok sevinip esneyerek gidecekken Azat ondan son bir iyilik istemişti. Ela’nın üzerine bir örtü atmasını..Kayınvalidesi bu güzel isteğini yerine getirdiğinde gülümseyerek odasına gitmişti.

Şimdi ise kızının hayranlık dolu bakışlarına şahit oluyordu. Her an nişanlısının sarılacak gibi olduğu için kızının üzerindeki örtüyü alarak damadının üstüne örttü. Salondan çıktıklarında Ela yüzünü yıkamak için banyoya geçmişti.Genç kız yüzünü kuruladıktan sonra kahvaltı hazırlayan annesini kısaca öptü ve beraber masayı hazırladılar. Tam  sofraya oturduklarında Emel hanım "Aaa." diyerek masadan kalktı.

SALINCAK BELASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin