Arabanın camından akıp giden yolu izleyen Ela,kaderin kendisine oynadığı oyunu düşünüyordu. Abisi ise Görkem'in evli olduğunu duyduğundan beri
bir küfür döngüsüne girmişti. Kısık sesle başlayan hakaretler kısa sürede başka bir boyut kazanmıştı.Azat Ela'nın gelmesini istemese de genç kız eşyaları arabaya koyup arkalarından geleceğini söylediği için mecburen susmuştu. Onlar Duru'yla yola çıktığında genç kız eşyaları toparlarken abisine duyduklarını anlattı. Onlar da arabaya binesiye kadar ne yapacağını sormuştu.
Ufuk doğrucu bir adam olsa da herşeyden önce doğru zamana inanıyordu.Ona göre zamanında yapılan her şey,olurdu.Bu yüzden Ela'ya da kendisini en hazır hissettiği anı kollaması gerektiğini söyledi. Sanırım ev tuttuklarını öğrendiği ve büyük ihtimalle kavgayla bitecek bir buluşmaya gittikleri bugün, doğru gün değildi. Ela bir süre daha aralarındaki güzel anıları yaşamak istediği için susmayı seçiyordu.
Yolculukları biten ikili,restoranın ön kısmına geldiklerinde, Azat'ın her yerden duyulan gür sesini duydular
"Herkes çıksın."Bütün çalışanlar çıkarken abi kardeş de içeriye girmişti. Karşılarında yaşlı ama dinç bir adam, bir tane koruma tipli birisi ve bir tane de en az arkadaşının babası kadar yaşlı bir danışman vardı.
Duru ve Azat yan yana durmuş kaşları çatık halde genç kızın babasına bakıyorlardı. Tam o an Ela biraz daha geride durarak onları izleyen takım elbiseli bir adamla göz göze geldi. Bu genç adam sessiz kaldığı için genç kız onu fark edememişti. Takım elbiseli bu kişi hiç de düşman gibi değil de bıkmış gibi bakıyordu.
"Zamanlamamız harika,"diyen abisiyle geri kalan herkes de onlara döndü. Azat tüm sinirine rağmen kısacık bir an tebessüm etti. Bu gülümsemesi Duru'nun babasının gözünden kaçmamıştı. Mavi gözleri kısılarak
" Bu hanımefendi kim?"diyerek bir soru attı ortaya.Ufuk Ela'nın koluna dokunarak Azatların olduğu yere geçmesini sağladı. Bu bir taraf tutmaydı.
"Nişanlım."
Genç adam bunu öyle bir gururla söylemişti ki takım elbiseli genç adam Ela'ya bakmıştı. Yaşlı adam ise
"Sonunda evlenecek kadar düzenliyorsun desene." diyerek Azatı ezmeye çalışmıştı.Ufuk kaşlarını çatarak Duru'nun babasına bakmaya başladı ama Azat onun konuşmalarına fırsat bile vermemişti.
"Bir gün sizin de düzeltmenizi umuyorum Levent bey, belki o zaman insanlara sorun çıkarmamanız gerektiğini öğrenirsiniz. "
Duru arkadaşıyla ulaşılmasına daha fazla dayanamadığı için,
"Baba zaten birkaç gün sonra yanına gelecektim. Neden buraya gelip sorun çıkartıyorsun?" diyerek dikkati kendi üzerine aldı. Bu sırada hala yan tarafta duran takım elbiseli adam biraz daha gerileyerek duymaktan bıktığı konuşmanın bitmesini bekledi.Elleri cebinde hayatını karartan ikiliyi izliyordu. Zalim babanın, korkak kızını.Sırf babasına olan inadından kendisini reddeden sarışın,şu anki gücünü zamanında gösterseydi, bu adam onun elini tutarak her durumda yanında olabilirdi. Genç adam bir ara Elaya bakıp boşuna harcanan aşkını düşünmüştü.
Bu sırada Levent bey kızına yaklaşınca kaşları çatıldı. Hala kızını korkuyla bastıra bileceğini düşünen adama, bir şey dememek için cebindeki elini yumruk yapmıştı. Artık ikisi arasında piyon olmak istemiyordu o yüzden yine sessiz kaldı."Geldiğinde beni mi dinliyorsun sanki."
Duru kendi gözlerinin kaynağı olan gözlere baktı.
"Beni tehdit etmezsen dinlerim. "Azat arkadaşının kendisine yapılan şeylerden dolayı vicdan azabı duyduğunu biliyordu. Bu yüzden tekrar araya girdi.
"Levent bey size defalarca kez söyledim. Kızınızı kovmayacağım, mekanıma gelip beni zor durumda bırakmayı kesin. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SALINCAK BELASI
Teen FictionGeçmişine takıntılı genç bir öğretmenin,koltuk değneği olan eski bir araba yarışçısıyla yaptığı Salıncak kavgasının hikayesi.. Kahverengi olan Ela ve Umut yeşili olan Azat'ın arkadaşlıkla başlayıp,kendilerini bile aşan hikayeleri... 🍀🍀 Genç kız y...