Bazı kararlar verir, insan. Bazı zorlu yolları kolaylaştırmak için. "Yolum açılsın da önümü göreyim" dercesine ,yolunu aydınlatmaya yardım etmek için verdiği küçük kararın yeni bir yol olduğunu bilmeden.Bu hikayedeki 2 kişi de dertlerine ortak seçmişlerdi. Koltuk değneği, salıncak, yüzükler gibi. Bu ortaklar bir eşya değilde Azat ve Ela olduğunda herşeyi düzelecek. Her eksik kendisini tamamlayacaktı.Neredeyse 2 hafta geçmişti.Birbirlerini görmekten uzak geçen günleri her ikisininde canını sıkıyordu.Kabul etmeseler de sohbet etmeyi, şakalaşmayı özlemişlerdi. Azat eve sürekli geç geliyor, tekrar sabahın en erken saatlerinde kalkıp işine gidiyordu. Gerçekten de sözünü tutmuş her sabah işe gidince fotoğraf yollamıştı.Ya bir masanın fotoğrafı ya da toplantı odası tarzı bir yerdeyken.Hiçbirinde yüzü görünmese de ara sıra gölgesi görünüyordu.
Genç kız Azat'a zaman tanıyordu, kendisine alışması için. Azat ise genç kızdan biraz uzaklaşırsa mahalleli ona acıyarak bakmaz sanıyordu.
Okul ,Ela için tam bir kurtarıcıydı Çok sevdiği öğrencileri ,yüzüğünü gördükleri günden beri nişanlısını soran iş arkadaşları ve işsiz kalma korkusunu yenmesi hayatını güzelleştirmişti. Günleri güzel geçse de salıncakta tek başına sallanmak onu huzursuz ediyordu. Sanki parmağındaki yüzüğün sahibi ,yıllardır onunlaymış da daha yeni uzak kalmışlar gibi hissediyordu.Biraz daha güçlü olsa gitmezdi ama buna hazır olmadığını bildiğinden mecburen gidiyordu.
Ela bilmese de Azat elinden geldiği kadar o parktayken, karanlık köşesinden kendisine eşlik ediyordu. Evine giderken de yalnız ve karanlık sokaklarda önünde ilerleyen genç kızı uzaktan uzağa da olsa koruyordu. Sol kolunun altındaki koltuk değneğiyle ne kadar olduğu tartışılırdı tabi ,ama yine de oradaydı.
Geçen günler genç adamı kendisiyle ilgilenmeye itmişti.Fizik tedaviye tekrar başlamıştı. Vitaminlerini alıyor,masaj yapmayı da ihmal etmiyordu ama yine de tek hissettiği şey o kahrolası uyuşma hissiydi.Çabaları boşa çıktığı için başka arayışlara da girmişti.
Mesela morali bozuldukça uzun zamandır tam anlamıyla ilgilenmediği restoranını yenilemekle uğraşıyordu .Tabi genç adam yorduğu vücudu iyileşemiyor diye üzülmekten yıprandığını farkedememişti.Halbuki ne kadar da umutlanıyordu.Arkadaşı Duru ise bambaşka bir yerden ona kırılmıştı.Kendisini sözüne çağırmadığı için Azat'a hayatı zehir etse de genç adam hala birşeyleri düzeltmek için uğraşıyordu.Bu kadar şeyin arasında nişanlısına fotoğraf atmayı hiç aksatmamıştı.Belki bir cevap yazar diye içten içe beklese de aldığı tek şey görüldü yemekti.Elaya attığı fotoğraflarda ısrarla yüzünü çekmiyordu çünkü rahatsız olacağını düşünüyordu.Sonuçta araları bozukken yüzünü görmek istememesi olasıydı.
Dün de eve çok geç dönmüştü. Yan evinde oturan kızın onu beklediğini bilmeden ,karanlık olan balkona bir ara bakmıştı.Ama Ela'nında ona baktığını anlamayacak kadar kısa bir sürede tekrar başını eğmişti.
Restoranındaki odasına egzersiz yapmak için bir sürü değişiklik yaptırmıştı. Kendisini zorlayarak her gün fizik tedavi hareketlerine çalışıyordu.Çabaları sonuçsuz kalsa da hiç aksatmamıştı.Ama aklı bütün planlarını bozmuştu.Bedeni çalışsada aklı işlerinde değilde Ela'nın kendisine neredeyse hiç mesaj atmamış olmasına takılıp kalmıştı. . Genç adam nedense nişanlandığı için pişman olduğu hissine kapılıyordu.
Mahalledekilerin Ela'ya tekrar gülümseyerek bakmasını istiyordu. Acıyarak bakmasını değil. Geçen gün gittiği mahalle marketinde arkasında duran kadınların Elaya nasıl yazık olduğundan bahsetmesi ise onu daha çok üzmüştü.Mahalledekilerin genç kızın bu nişana mecbur kaldığını konuşmasını duymuştu.Aklı fikri arkadaş olarak sevmeye başladığı kızla konuşmaktayken ,böyle şeyleri duymak kendisinden bile uzaklaşmasına sebep oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SALINCAK BELASI
Teen FictionGeçmişine takıntılı genç bir öğretmenin,koltuk değneği olan eski bir araba yarışçısıyla yaptığı Salıncak kavgasının hikayesi.. Kahverengi olan Ela ve Umut yeşili olan Azat'ın arkadaşlıkla başlayıp,kendilerini bile aşan hikayeleri... 🍀🍀 Genç kız y...