17.Güzel Adımlar

149 10 3
                                    

Hayatımızdaki kötü şeyler nasıl ki sırayla oluyorsa ,güzel şeylerde bazen bu sırayla oluyordu.Mutfaktaki anlaşma sonrası Emel hanımın gelmesiyle ,genç adam bir kahve içip kalkmıştı.İkindi vaktine yakın olduğu için Azat nişanlısına parka gitmek için mesaj atmıştı.Ama mesajına ısrarla dönmeyen Ela yüzünden,tekrar kapılarına gitti.Hala hazır olmamasını öne süren nişanlısı yüzünden genç adam aşağıda beklemeyi teklif etti.

Aslında uzun zamandır birisini beklemediği için ,bu hareket hoşuna gitmişti.Tabi bu süre 40 dakikayı geçince gözüne o kadar da romantik gelmiyordu.Üstelik koltuk değnekli bir adam için..Azat bazen nişanlısına "bana normal biriymişim gibi davran"dediğine pişman oluyordu.Genç adam beklediğinden beri ikinci kez biten sigarasını da söndürüp,en az dördüncü kez ayaklandı.Biraz yürüyüp biraz oturan adam,artık canına tak edince nişanlısını aradı.Yine cevap yoktu.Ela'nın meşgulken telefonunu yok saydığını bugün öğrenmişti.Apartmandaki ziller bozuk olduğu için o ihtimali de eledi.Yukarı çıkmak ise onu yataklık edecek kadar yorardı.

Bu yüzden yolun karşı tarafında ,halıda oturup ara sıra ona bakan komşuları umursamadan "Ela"diye seslendi. Yine cevap yoktu.Sanırım genç kız onun varlığınıda unutmuştu.
Ona bakan bir kaç komşuyu yok sayarak üçüncü kattaki balkona doğru tekrar seslendi.Çok şükür ki bu sefer cevap geldi.

Ela balkona çıkıp ,ona doğru hafifçe sarktı."Ne oldu Azat iki dakika bekleyemedin mi? " deyince genç adamın ağzı açık kalmıştı.
Yeni bir huy daha.Suçlu olunca savunma taktiği karşı tarafı suçlamak.Azat şaşkınlığı hemen üstünde atıp , gözlerini kıstı.

"Telefonuna cevap verseydin 1 saattir beklediğimi anlardın, hanımefendi.Hiç üste çıkmaya kalkma."

Ela uzun saçları balkondan sarkarken gülmeye başladı.Ne kadar güzel olduğundan habersiz,kendisini beğendirmek için çabaladığı adama baktı.

"Tamam tamam.Bir şansımı denemek istedim."

Azat "Bitmedi mi işin ?"diye sorduğunda genç kız balkona biraz daha yaslandı.

"Beş dakikaya biter."derken en az on beş dakika olduğunu ikisi de anladı.

Azat sıkıntıyla oflayıp ,tekrar ona baktı.
"Tamam ama telefonunu yanına al,ararsam da aç.Ayrıca o demirlere de fazla yaslanma."
Ela hemen geri çekilip "Anlaştık."der demez içeri koştu.

Azat tekrar apartman girişindeki basamaklara oturduğunda kadınların ,erkekleri bekletmekten zevk aldığını düşünüyordu.Kendi düşüncesine gülerken karşı taraftan bir komşu
"Kara çocuk." diyerek ona seslendi.Azat başta kime olduğunu anlamayıp ,etrafa bakınca kadın tekrar ona seslendi.Genç adam sonunda 6 ya da 7 kişilik kadın içerisindeki bir kadınla göz göze geldi.Kadın ona eliyle kendi yanına gelmesini işaret edince genç adam kendisini gösterdi.Kadın sabırsızca
"Sana diyorum çocuğum gelsene."deyince koltuk değneğinin izin verdiği kadar hızlı bir şekilde oraya gitti.

Kadınlar gölge kısımda oturup ,yakınlardan birinin evinden getirdiği çaydanlıktan çay içiyorlardı.Azat aralarında biraz mesafe bırakarak "Efendim." dedi.Kendi kendisine güldüğü için yanlış anladıklarından şüpheleniyordu.Zaten adı sakat çocuktu bir de deli derlerse Ela'ya söyleyeceklerini düşündü.

"Gel otur oğlum."diyen kadınlardan biri ona küçük minderlerden verdi.Annesi yaşındaki bir diğer kadın ise bir bardak çay doldurmuştu.Azat utangaç ve şaşkın bir tavırla onlara baktı.

"Teşekkür ederim ama zahmet etmeyin.Ela gelince gideceğim."

Onu yanına çağıran kadın
"Bizim pamuk kalpli bir saate gelmez."dediğinde diğerleri gülmüştü.
Azat kendisine ısrarla bakan kadınları kıramayacağı için ,mecburen oturdu.Koltuk değneğini yan tarafına bırakınca sokaktan geçen küçük bir çocuk ona bakmıştı.Genç adam nişanlısının kendisi için onlarla tartıştığını bildiği için ,kendisini ezilmiş hissetmiyordu. Tam tersi bir şekilde eğerki kötü konuşurlarsa cevabını verecekti.

SALINCAK BELASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin