12.KAHVERENGİ 🤎

156 12 0
                                    

Korkmadan dans etmeli insan.Çirkin olduğunu düşündüğü sesiyle, bağıra bağıra şarkı söyleyip utanmamalı.Önce özgürce dans edip mutlu bir utanç yaşamalı sonunda ise nefesini kesecek kadar heyecanlanmalı. Yürüyüşe çıkıp nefes nefese kalana kadar koşmalı ki ,arabada gülerek yolu izleyen nişanlı çifti anlasın.

Güzel biten gece, Ela'nın arabasındaki huzurlu sessizlikle devam ediyordu.Doğum günü partisi bitip genç kızın arkadaşları gittiğinde bile Ela orda kalan çalışanlarla oturup sohbet etmişti. Azat arkadaşlarıyla nişanlısını tanıştırıp sohbet ettikten sonra yola çıkmışlardı. Genç kız yan tarafında uykulu gözlerle ona bakan adama ısrarla bakmasa da heyecanlanıyordu.Çünkü bugün yıllar boyu kuru bir umuda bağlanan kalbinin attığını hissetmişti.Tam ayrılmaya hazırlanırken,onu bırakmak istemeyen bu adam sayesinde kendisinin değerli olduğuna inanmıştı.Demekki Ela da birileri tarafından sevilecek birisiydi.

Utandığını hissedince konu bulmak için bütün beyin hücrelerini çalıştırırken, uyku mahmuru sesiyle Azat konuştu.

"Sen olmasaydın Duru beni asla bırakmazdı."

"Arkadan seni öldüreceğim işareti yaptığını görene kadar bende inanmamıştım."

Azat sinir bozukluğuyla güldü

"Senin yukarıda olduğun süre boyunca senin ne kadar güzel olduğundan bahsedip beni delirtti.Bu kadar güzel olduğunu bilseymiş ona göre süslenip hazırlanırmış."

Tekrarda utandığını hisseden genç kız "Aynaya bakmalı." diyerek bir an yeşil gözlere baktı.

"Sana bir şey itiraf edeyim mi Bayan alçakgönüllü?"

Ela yola dönerek başını salladı. Daha fazla ona bakarsa kaza yapma ihtimalleri vardı.Derin bir nefes alan Azat genç kızın uzun saçlarına baktı.

"Senden önce kahverenginin bu kadar güzel olduğunu fark etmemiştim. Sıradan bir renkti sadece."

"Hala sıradan bir renk.Etrafında yüzlerce hatta daha fazla insanla aynıyım."

"Bunu asla kabul etmiyorum.Hiç alçak gönüllü olma.Senin göz rengin hatta saç rengin o kadar farklı ki ,hemen dikkat çekiyorsun."

Genç kız yanındaki adamın sıradan bir şey değilde bir sırrı açıklar gibi ciddiyetle açıklama yapmasına tebessüm etti.

"Laf arasında güzel olduğumu söylediğin iyi oldu."

"Bunu başkasından duymaya ihtiyacın yok ki.Ama illa ki istiyorsan ben sana hergün söylerim."

Ela utançtan erimek üzere olduğumu hissedince direksiyonu sıktı.

"Yeni kural koyuyorum. Bu kadar tatlı cümleler kurmak yasak. Beni övmemelisin."

Azat'ın samimi gülüşü kahkahaya dönüşüncede kadar ona dönmedi. Ama gülüşünü duyduğunda o da gülümsedi.

"Bu kuralı sevmedim. Ayrıca 2 tane kural koyma hakkım oldu. Onları sonraya saklıyorum."

Genç kız mahalleye gelip arabayı park edince ikisi de arabadan indiler. Azat bu sefer ona bırakmadan arkadaki koltuktan koltuk değneğini almıştı.
Apartmana girip asansöre bindikleri.ana kadar ikisi de ne kadar yorgun olduğunu anlamamıştı.

Genç adam sormakta kaçındığı soruyu daha fazla içinde tutamayınca

"Bu 2 hafta içinde hiç aradı mı?"dedi.

Ela bunu soracağını hissetmişti.İki haftadır uykusuzluk , çarpıntılar birde bu adamın sohbetini özlemek dışında bir sorun yaşamamıştı.Yanındaki adam bunu bilmediği için aklındaki soruyu sorarken bile rahat değildi,bunu hissettirmektende hiç çekinmedi.Ela ya gelince Görkemin aramama sebebini numarasını Günay teyzesine vermemesinden kaynaklı olduğunu biliyordu.

SALINCAK BELASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin