BÖLÜM 29

42 11 9
                                    

Cihangir paslanmış kalbime ektiğim çiçek tohumlarıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Cihangir paslanmış kalbime ektiğim çiçek tohumlarıydı. Tohumlar filizlendikçe güzel çiçeklere, çiçeklerden yayılan polenler yepyeni bir mevsime ve mevsimler kimselerin bilmediği hisleri yaşatıyordu ruhuma.

Cihangir ruhumun güzelliğiydi. Sanki o olmadan bir parça kasvete bulanıktım hep.

Okula gitmediğim zaman dilimlerinde hep evde kalıyordum. Hale ile karşılaşmak istemediğim için teyzem öğretmenlerim ve müdürle konuşmuş özel bir izin kullanarak sadece sınavlarıma giderek evden çalışıyordum. Sınavlara sadece ders vakitlerinde gidiyor, Hale dersteyken sınavlarımı halledip onu görmeden okuldan çıkıyordum.

Onunla yüzleşmekten kaçmam doğru değildi biliyorum fakat korkuyordum. Onu affetmekten korkuyordum.

Bu yüzden tek gayem kaçabildiğim kadar kaçmaktı. Ve bir de her konusunu açtığında Cihangir'den de köşe bucak kaçmak.

"Hoş geldin." Diyerek açtım kapıyı. Bugün son sınavlarımızı vermiştik ve artık son demlerimizdeydik.

Sınava iki ay kalmıştı ve biz gece gündüz soluksuz çalışacağımız o evredeydik. Okul bana gösterdiği müsamahayı diğer öğrencilere de göstermeye başlıyordu. Artık devamlılık odaklı değil çalışma odaklı ilerleyecektik. Ben daha önceden geçmiştim bu programa ama şimdi bile ders çalışma saatlerim artış gösterecekti.

İstediğim bölümü kazanmam için bu şarttı.

"Hoş buldum güzelim." Elindeki poşetleri geçip mutfağa bıraktığında peşinden ilerleyip içini karıştırdım. En sevdiğim çikolatadan almıştı. Yine. Ne zaman evime gelecek olsa hep o çikolatadan alıyordu.

Yüzümdeki gülümsemeyle ona döndüğümde kollarını boynuma dolayıp başımı göğsüne bastırdı. Sanki gün geçtikçe uzuyor gibiydi bu çocuk.

"Araştırma yaptın mı?" diye sorduğunda kollarımı beline dolamıştım. Bir de şu mesele vardı.

Okumak istediğim bölümü Ankara'da okumak istiyordum. Hedefim en başından beri buydu. Bunu Cihangir'e söylediğimde elbette anlayışla karşılamıştı beni fakat onun da kendi planları vardı. Yani üniversite tercihlerimizi yaptığımızda birbirimizden ayrı kalmak zorunda kalacaktık. O İstanbul'da kalmak istiyordu. Fakat aklının bende kalacağını, özellikle son zamanlarda yaşadıklarım ve köşe bucak Hale'den kaçışlarım sebebiyle psikolojik yardım almam gerektiğini düşünüyordu.

Haklı olduğunu biliyordum. Yardım almam gerekiyordu ama bu öyle bir anda alınabilecek bir karar olmadığı gibi sınav zamanımda olacak bir şey de değildi.

Cihangir, Ankara'dan işinde uzmanlaşmış bir psikolog araştırmamı ve oraya gidince tedaviye başlamam fikrini sunmuştu en sonunda.

Sınavdan hemen sonra teyzemin yanına ve oradan da Ankara'ya geçecektim. Cihangir istediğim bölümü tutturacağımdan çok emindi bu yüzden sanki çoktan yerleşmişim gibi yapıyordu planları. Elbette benim de düşüncelerimi değerlendirerek.

VECEL •yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin