Final

166 9 4
                                    

Yeni bölüm ile karşınızdayım.
İyi okumalar dilerim

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

&

Ulay Umay Arsal

Demirle arabaya binmiş eve gitmek için yola çıkmıştık. Arabaya bindiğinden beri bir kere olsun dönüp bana bakmamıştı. Herşeye dayana bilirim ama Demirin bana böyle davranmasına dayanamıyorum.

Gözümden bir damla yaş aktı. Ardından devamı da gelmeye başladı.

Bir kere dönüp baksa bana...

"Çok mu kırgınsın bana?" Dedim gözyaşlarım akmaya devam ederken.

"Dönüp bir kere olsun bana bakmayacak kadar mı kırgınsın bana? Lütfen benden nefret etme Demir. Herşey ile savaşa bilirim ama senin benden nefret etmenle savaşamam. Yaşama sebebim sensin anlıyor musun beni? Ben bu 6 yılda tekrar bir aile olabiliriz umudu ile yaşadım hep." Demir susmaya devam etti benim kalbim paramparça oldu.

"Bana bir video gönderiler. Kimin yolladığını bilmiyorum. Açtım videoyu izlemeye başladım. Dünyamın başıma yıkılacağını bilmeden. Köpekler senin yüzünü parçalıyordu. Kimse sesimi duymuyordu ama yalvarmaya başladım o an sana zarar vermemeleri için yalvarmaya başladım. Ama kimse duymadı sesimi. Ardından seni alıp bir binaya götürdüler. Ardından o binayı ateşe verdiler. Ama ben hiç bir şey yapamadım. O an  o kadar çaresiz kaldım ki ölmek istedim. İlk kez bu kadar çok ölmek istedim." Derin bir nefes aldı.

"Cenazene gelmeme izin vermediler. Ben bayılmışım. Ben uyanana kadar defnetmişler. O gün tek istediğim şey seni son kez görebilmekti. Ama izin vermediler. Mezarının başından ayrılmak istemedim ben o gün Yıldırımla bile kavga ettim. O senin kardeşin değil mi neden üzülmüyorsun diye. Sen öldün ben yalnız kaldım Güneş."

"Keşke o gün ölseydim. Ölseydim de seni yaşadığın herşey bir yalan üzerine olmasaydı. Özür dilerim özür dilerim özür dilerim. Affet beni lütfen. Yemin ederim senden uzaklaşmak istemedim. Yemin ederim. Herşey çocuklarımız içindi." Dedikten sonra arabayı durdurdum. Demirin ellerini tutum sıkıca.

"Demir." Dedim bir elimle onun elini tutarken diğer elimle ise onun yanağını okşarken.

"Herşeyi yap ama lütfen benden nefret etme." Dedikten sonra onun dudağına yaklaştım. Dudaklarını kısa bir öpücük kondurdum.  Ardından alnımı alnına yasladım.

"Seni hala ilk gün ki gibi seviyorum Demir. Senin beni sevdiğin kadar seviyorum seni."

Demir derin bir nefes aldı. Ve ardından konuşmaya başladı.

"Ben çocukların velayetini almayı düşünüyorum Güneş. Onların babasıyım ben. Onları alıp burdan uzağa gitmeyi düşünüyorum. Senden uzağa."

Demirin sözleri bir hançer gibi kalbime saplandı.

"Demir çocuklarımı benden uzağa götüremezsin. Ben onlar olmadan yaşayamam."

"6 yıl boyunca ben çocuklarımdan habersiz yaşadım bence sende çocukların olmadan yaşaya bilirsin."

"Demir bak bana kırgınsın. Kızgınsın bana anlıyorum seni. Ama bana kırgın ve kızgın olman çocuklarımı elimden almana izin vermez."

"Onları senden uzağa götürücem Güneş."

"Eğer çocuklarımı benden uzaklaştırmaya çalışırsan Demir yemin ederim kendimi öl-" sözümü kesen şey Demirin eli olmuştu.

"Ölümden bahsetme artık ölüm sana yakışmıyor Güneş."

"Çocuklarımı benden ayırma lütfen Demir. Yemin ederim yaşayamam ben. Ölürüm."

KARANLIKTA Kİ GÜNEŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin