2.Bölüm

378 30 61
                                    

İkinci bölüm ile karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Beğenip yorum yapmayı unutmayın.
Seviyorum sizi.

"Ben Güneşim, karanlığın içinde kalmış bir Güneş."

🖤

Mira Güneş Kıraslan

Karanlığın hüküm sürdüğü bir odadaydım. Buraya nasıl ve ne zaman geldiğim hakkın da ufacık bile bir fikrim yok.

Ayağa kalktım ve etrafıma bakmaya başladım. Neredeyim ben.

Biraz yürüdükten sonra bir çift kahve göz ile karşılaştım. Bu kahve gözleri tanıyordum. Hayatım da sadece bir kere gördüğüm sevdiğimin gözleri...

Bana öyle bir bakıyor ki. Sanki ondan herşeyini almışım gibi... Kalbim de bir sızı oluştu.

"Neden yaptın, neden sevmediğin bir adam ile evlendin."

"Mecburdum... Eğer onunla evlenmeseydim babaannem Rüzgara ve Buluta zarar verirdi."

"Sende onların hayatı için bana...bize... sevdamıza kıydın öyle mi?"

Öyle bir bakıyordu ki müebbet yiyip o kahve gözlerine hapsolmayı istedim.

"Ben istermiydim ki sevmediğim bir adama eş olayım. Kim ister ki sevmediği bir adamla evlenmeyi. Sevdasına ihanet etmeyi. Özür dilerim ama mecburdum..."

"Özür dilemen o adamla evlendiğin gerçeğini değiştirir mi? Bizim olurumuz yok artık Mira bizim hikayemiz başlamadan bitti."

Bir tek cümle insanın canını yakmaya yeter mi. Yeter

"Bizim hikayemiz başlamadan bitti."

Söylediği cümle zihnimde dönüp dolaşıyordu.

"Güneş"

Söylediği cümle karşısında donup kaldım. Ne o konuştu ne de ben ilk gün ki gibi...

"Kurban olduğum uyan lütfen."

Gözlerimi açtığımda karşımda Rüzgarın endişeli bir şekilde bana baktığını gördüm. Ben az önce rüya mı görüyordum. Rüzgarın ani sarılması ile şaşırdım.

"Güneş çok korktum. Senin uykun çok hafiftir. Yani sen uyanmayınca tedirgin oldum. İyi misin?"

Rüzgar karşımda dolmuş gözleri ile o kadar masum bakıyordu ki yüzünün küçücük bir çocuktan farkı yoktu. Buruk bir gülümseme ile ona bakmaya başladım.

"İyiyim, sadece kabus gördüm. O yüzden onun etkisinde olduğum için bana seslendiğini duymadım. Neyse sen neden gelmiştin."

"Kahvaltıya çağırmaya geldim. Zaten ondan sonra da düğün alışverişine gidicez ya hemen kahvaltı yap o yüzden git duş al kahvaltı hazır olana kadar sonra da kahvaltıya gel."

Rüzgar odadan çıktıktan sonra düşümü ve rutin işlerimi halledip aşağıya indiğim zaman herkesin avlu da oturduğunu gördüm. Onların yanına gittim.

"Rojbaş buke delal"

"Rojbaş Rewşen Hanım."

Avlu da olan diğer aile üyelerine baktım "size de Rojbaş"dedikten sonra Rüzgarın yanına oturdum.

"Kızım ne hanımı, anne de bana. Ben senin annenim bundan sonra. Sen de benim kızımsın."

Rewşen Hanıma baktım ve yutkundum. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Başımı sallayıp önüme döndüm.

KARANLIKTA Kİ GÜNEŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin