Merhaba arkadaşlar ben geldim hemde yeni kurgumun tanıtımı ile. Yeni kurgumun baş karakteri ise Demir ve Güneşin oğlu Çağan.
Kurgu güzel bir kurgu. Okumak ister misiniz bilmem ama eğer okumak isterseniz kurgum profilim de olacak
Bence zaman kaybetmeden tanıtıma geçelim.
🇹🇷
Gerilir zorlu bir yay
Oku fırlatmak için;
Gece gökte doğar ay
Yükselip batmak için.Mecnûn inler, kanını
Leylâ’ya katmak için.
Cilve yapar sevgili
Gönül kanatmak için.Şair neden gam çeker?
Şiir yaratmak için.
Dağda niçin bağrılır?
Feleğe çatmak için.Açılır tatlı güller
Arılar tatmak için.
Göğse çiçek takılır
Solunca atmak için.Tanrı kızlar yaratmış
Erlere satmak için.
İnsan büyür beşikte
Mezarda yatmak için.Ve…
Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için…-Hüseyin Nihal Atsız-
&Hayat öyle bir sınavdı ki bizler için, o sınavı geçmek için çabalardık. Bizler belki de bu sınav için doğmuştuk, hayatın gerçeklerini görmek için bu sınava tabir tutulmuştuk.
Ben Asi Keskin. Terörle Mücadele Savcısı Asi Keskin. Dikbaşlı Asi derler bana. Asi dikbaşlı demekti. İsmim buradan geliyordu. Dikbaşlı olmamdan.
Keskin gibisin derdi babam. Keskin olduğum kadar dikbaşlı olduğumu da söylerdi. Bu yüzden ismim Asiydi.
Peki bu yaşadığımız hayatın adı neydi?
Acı, mutluluk, hüzün, sevgi, aşk, savaş.. Hangisiydi tam olarak?
Benim hayatımın adı savaştı. Doğduğum ilk andan beri savaşmıştım ben. Savaşmak zorunda bırakılmıştım belki de.
Şimdi ise savaşmama sebep olanların savaşmasına sebep oluyordum. Ben ne yaşadıysam, onlar da teker teker yaşadıklarımı yaşasın istiyordum.
Acının ne olduğunu öğretmek istiyordum.
Öğrenicekler miydi peki?
Hayır öğrenmeyeceklerdi. Sadece benim vicdanım rahatlayacaktı ya da ben vicdanımın rahatladığını sanacaktım.
**
"Sen kızgın değilsin, kırgınsın." Dedi karşımdaki Çağan üsteğmen.
Gözlerimi kaçırıp derin bir nefes aldım. Cevap vermedim dediği şeye, veremedim belki de. Ne diyebilirdim ki? Ne cevap verilirdi buna?
"Sana yaşattıklarını onlara yaşatmak istiyorsun. Belki de dikbaşlılığın buradan geliyor. Ama sana birşey söyleyeyim mi savcım?"
Kaşlarımın bir tanesini kaldırdım söyle dercesine.
"Güçlüsün savcım. Sonucu ne olursa olsun güçlü olmak ne bunu çok iyi biliyorsun. Kendini kaybetmene izin verme."
"Bence sen psikolog olmalıydın üsteğmenim. Yanlışlıkla mı geldin buraya?" Diyerek sırıttım. Eğer sırıtmasaydım eminim ki ağlayacaktım.
"Biz de az şey yaşamadık be savcım." Diye mırıldandı üsteğmen.
"Annen baban asker, seni güzel yetiştirmişler. Bir ikizin ve kız kardeşin var onlarla da iyi anlaşıyorsun. Ne yaşadın üsteğmenim?" Dedim hafif sert sesimle.
"Size aile konusunda birşeyler yaşadığımı söylemedim savcım. Ben size yardımcı olmaya çalışmıştım ama gerek yokmuş anlaşılan. Eyvallah." Diyerek ayağa kalkıp yürümeye başladı üsteğmen.
"Dur!" Dedim önüne geçerek. Bunu kastetmemiştim. Beni yanlış anlamıştı.
"Bir insan ailesinden darbe yiyince diğer meseleler benim için önemsiz oluyor. Ben bu yüzden böyle söyledim. Beni yanlış anlamanı istemem üsteğmenim."
"Önemi yok savcım. İyi günler." Diyerek hızla uzaklaştı yanımdan.
Yine dikbaşlılığımı konuşturmuştum ama bu sefer işler ters gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTA Kİ GÜNEŞ
De TodoKitabın yayınlanma tarihi: 07.05.2022 🖤 Kitabın Final tarihi: 12.02.2023 🖤 Not: 15 yaşında yazdığım bir kurgudur yazım hataları ve anlatım dili eksik olduğunu belirtmek isterim.)