1.Bölüm

774 40 69
                                    

İLK BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIM:)

UMARIM BEĞENİRSİNİZ BEĞENİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN ÖPÜLDÜNÜZ.

&&&

Mira Güneş Kıraslan

Baba demek bana göre koca çınar demekti. Herkesin sırtını güvenle yaslayacağı bir ağaç vardır. Çınar ağacı. Benim bir çınar ağacım yoktu. Ben çınar ağacının kuşuydum. İstenmeyen bir kuş. Kaçmak istese kaçamayacağın bir kuş. Dalında mahrum kalmış bir kuş. O kuş etrafı izlerdi, Yuvasında olan koca çınarı izlemek yerine etrafında olan koca çınarı ve o çınarın kuşlarını izlerdi.

Dediğim gibi bende o kuşlardan biriydim. Kaçmak istedim kaçamadım. Beni istemeyen koca çınar beni o dalında mahrum bıraktı. İstemeyen bir koca çınar neden kuşunu dalında mahrum bırakırdı?

***

Uyumak istiyordum ama gözüme bir damla uyku girmiyordu. Nedensizce kendimi huzursuz hissetmeye başladım.

Komidinin üzerinden telefonumu aldığım zaman konaktan gür bir ses geldi.

"Mehmet ağa çık dışarı" ardından bir silah sesi yayıldı etrafa.

Belimden silahımı çıkarıp hızlı adımlar ile aşağıya indim.

Mehmet Ağa karşısında duran adama baktı. " Noluyor Behram Ağa ne diye bu saatte evime gelip silah çekersiniz."

"Senin oğlun kızımı kaçırmış. Bilmez misin Mehmet Ağa."

Mehmet Ağa'nın gözü bir noktaya kaydı. Bende onun baktığı tarafa baktım Uraz ve yanında tanımadığım bir kız vardı.

Tanımadığım bir adam Uraza ve yanındaki kıza silah çekiyordu. Urazın önüne geçtim ve adamın alnına silahı dayadım. " Kimsin bilmiyorum ama hemen şu silahı indir. Yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim"

Bu hareketim karşısında Uraz ve diğerleri kısa bir şaşkınlık yaşadı. Benden böyle bir hareket beklemedikleri bariz belliydi. Aslında bende böyle bir şey yapıcağımı düşünmezdim.

Behram Ağa olduğunu öğrendiğim adamın gözü ben ve karşımda duran adamın arasında gidip geliyordu. "Yaman oğlum indir silahını" Karşımda duran adam hemen Behram Ağa'nın dediğini yaptı ve silahını indirdi. Benim silahım hala onun alnına dayalıydı.

"Mira sende indir silahını kızım." Sinirli bir şekilde Mehmet Ağaya döndüm ve ona şunları söyledim.

"Mehmet Ağa karıştırdınız sanırım ama ben sizin kızınız değilim. Ne senin benim gibi bir kızın var nede benim senin gibi bir babam. Bana ne yapıp ne yapmıyacağımı sen söylüyemezsin."

Silahımı indirdim ve önüme döndüm.
"Senin oğlun benim kızımı kaçırmıştır Mehmet Ağa gelip kızı istese vermez miydik sanki kız kaçırmakta nedir."

Mehmet Ağa bakışlarını Uraza kaydı. Neden böyle bir şey yaptığını anlamaya çalışıyordu sanırım. Bakışlarını tekrar Behram Ağaya çevirdi.

"Çocuklar gençtir yapmışlar bir hata Behram Ağa bizde büyükleri olarak bu seferlik bu hatalarını mazur görelim."

"Namusumuz şerefimiz iki paralık mı olsun Mehmet Ağa. Buna müsamaha gösteremem. Yarın aşireti toplayıp kararı aşiret ile beraber vericez."

"Madem aşiret ile karar vermek istiyorsun olur Behram Ağa yarın aşiret benim konağımda toplansın o hal."

***

Amedli ve Mardinli olan çoğu aşiret ağası konağın bahçesinde kararı veriyorlardı. Bende Urazın ve yanında ki kızın biraz ilerisinde oturmuş verecekleri kararı bekliyordum.

KARANLIKTA Kİ GÜNEŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin