17. Bölüm

77 7 0
                                    

Yeni bölüm ile karşınızdayım.

İyi okumalar dilerim.

(Vote+yorum)

&&&

Mira Güneş Karabulut

Boynum da hissettiğim nefes ile gözlerimi açtığım. Boynum da nefes alan kişi bana kendimi huzurlu olmamı sağlıyordu. Benim için huzurun mutluluğun anlamıydı Demir.

Dün olanlar gözümün önünde bir film şeridi gibi geçti.

Biz evlenmiştik. Evet evet ben ve Demir evlenmiştik!

Demir ile evlendiğim için mutluydum. Ama kendim ile açık açık konuşmadığım şey geldi aklıma.

Demir ile evlenmekle hata mı yapmıştım? Bu yolun sonunu düşünmeden onunla evlenmek bir hata mıydı? Cevap belli.

Hayır.

En azından onunla evliyken bir kaç anımız olur. Demir mutlu olmayı hak eden biri. Mutluyuz.

Ama şimdilik.

Demirin saçları ile oynamaya başladım. Telefonumun çalmaya başladı. Telefonumu alıp odadan çıktım.

"Buyrun efendim." Dedim meraklı bir edayla.

"Nasılsın Zakkum?"

"İyiyim efendim sizi sormalı?"

"Bende iyiyim teşekkürler. Yeni bir görevin var Zakkum."

"Dinliyorum." Dedim tüm dikkatim ile.

"Sana attığım fotoğrafa iyi bak. Bu adam ülkemizde yapılan son patlamaların faili. Çoğu yapılan terör eylemini bu adam gerçekleştirdi. Terör eylemlerini bu adamın yaptığını biliyoruz ama elimiz de hiç delil yok. Bu yüzden bu adamı tutuklayamıyoruz."

"Benden isteğiniz nedir efendim?"

"Bu adam uzun zamandır bir isim ile görüşmek istiyor. Tabi ki görüşmek istediği isim ise Güneş. Senden istediğim şey şu bir davet düzenleyip o adamı davet etmen. Ardından adamın konuşmalarını kaydetmek için onun yakasına mikrofon yerleştirmen. Sen mikrofonu yerleştirdikten sonra elimizde delil olarak ses kayıtları olacak. Bu sayede adamı tutuklayacağız."

"Bir anda davet yaparsam bu fazla dikkat çekmez mi?"

"Sen yeni evlendin Zakkum unutma."

"Yani demek istediğiniz şey herkese evliliğimi duyurmak için bir davet düzenlediğimi söylemem. Böylece dikkat çekmeyecek."

"Aynen öyle Zakkum. Sana yardım etmesi için adam yollayacağım. Sana kolay gelsin."

"Sağolun efendim." Dedikten sonra telefonu kapattım. Ardından vereceğimiz davet için organizasyon şirketini aradım. Bu akşama kadar herşey organize edilir.

Odaya girdiğim de Demir hala uyuyordu. Aklıma gelen fikir ile gülümsedim. Bulduğum iki demir tencereyi bir birine vurup konuşmaya başladım.

"Koğuş kalk." Demirin bir anda kalkıp hazır ola geçmesi ile kendimi tutamayıp gülmeye başladım.

Ben gülmeye başladığım zaman Demir etrafına ne oluyor ya der gibi bakıyordu.

"Allah'ım sana geliyorum." Dedikten sonra bir anda yatağa düştü. Şaka yaptığını düşündüğüm için ona bir kaç kez kalmasını söyledim. Ama seslenmeme karşılık vermiyordu.

Korku ile hızla Demirin yanına gelip onu sarsmaya başladım.

"Demir uyan. Gözlerini aç lütfen. Sana birşey olmasın. Özür dilerim. Özür dilerim." Ne zaman ağlamaya başladığımı bilmiyordum. Ben ağlamaya başladığım zaman ise Demir gözlerini açtı. Elini yanağıma uzattı ve okşamaya başladı.

KARANLIKTA Kİ GÜNEŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin