Yeni bölüm ile karşınızdayım.
İyi okumalar dilerimYorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.
&
Ulay Umay Arsal
Üzerimize doğru sıkılan kurşunlar ile hepimiz silahlarımızı çıkardık ve bize kurşun sıkanlara kurşun sıkmaya başladık.
Kimin adamları olduklarını bilmiyorum ama kolay elma olmadıkları belliydi.
"Komutanım yeterli mühimmatımız yok! Destek isterdik birazdan onlar burda olur. O zamana kadar dikkatli olun." Diyerek bağırdı Çınar.
"Hiç bir kurşununuzu ziyan etmeyin. Hepsini bu döl israflarına isabet ettirin." Diyerek bağırdı Yağız.
Son kurşunlarımızı da bittikten sonra destek gelmişti. Destek gelene kadar çoğu kişiyi öldürmüştük. Sadece iki tane kalmıştı. Onlar da desteğin geldiğini görünce teslim olmak zorunda kalmışlardı.
Teslim olan teröristin yanına doğru gittiğim. Ve bir yumruk attım yüzüne. Bu yumruğu beklemediği için hemen yere sarılmıştı.
"Kimin adamı olduğunuzu söyleyin hemen." Dedim teröristin yüzüne sinirle solurken.
"Kimin adamı olduğumuzu söyleyemeyiz komutan bizi yaşatmazlar." Adam sözünü bitirdiği an biz ne olduğunu anlamadan iki el kurşun sesi geldi. Kurşunlar teslim olan adamların tam kafasına isabet etmişti.
"Adamın konuşmasına izin vermeden öldürdüler. Kimin adamı bunlar? Yeni bir düşmanımız mı var?" Bana sordu Turan.
"Görünen o ki yeni bir düşmanımız var Turan. Galiba yine birilerinin damarına basmışız aslanım."
***
Bize yapılan saldırının ardından 1 ay geçmişti. Saldırının kimin tarafından yapıldığı hala belirlenmemişti. Bunu planlayan her kimse profesyonel olduğu belliydi.
Çocukları Mahperi Sultana emanet edip karargaha doğru yola çıktım. Bugün yeni bir Yüzbaşı gelecekti. Adını duymamıştım. Ama çok iyi bir asker olduğu söyleniyordu.
Karargaha girip timimin olduğu yere doğru sert adımlarla adımladım. Ama gördüğüm sima ile ile adımlarım duraksadı. Herşeyi bekliyordum ama karşımda Demiri görmeyi beklemiyordum. Onu görünce derince yutkundum.
Onu burda ne işi vardı?
Albay Doğu beni görünce hızla bana seslendi.
"Üsteğmen Ulay Umay Arsal. Hemen timinin yanına geç." Dediğin de hızla timimin yanına doğru adımlayıp hazır ola geçtim.
"Rahat asker." Dediğinde hepimiz hazır oldan rahata geçtik.
"Bu yanım da duran askerin adı Yüzbaşı Demir Karabulut. Yüzbaşı Karabulut artık sizinle beraber. Yüzbaşı Karabulut ile iyi anlaşacağınıza eminim." Dedikten sonra tam gidicekti ki konuşmaya başladım.
"Komutanım bir konu hakkında konuşa bilir miyiz?" Albay ne diyeceğimi anlamış olacak ki gülümseyip konuşmaya başladı.
"İşlerim başımdan aşkın asker. Daha sonra konuşuruz."
"Ama acil komutanım. Konunun ne olduğunu siz de benim gibi biliyorsunuz. Bana bir açıklama yapmak zorundasınız komutanım."
"Kendine gel Üsteğmenim. Karşınızda üssünüz olduğunu sakın unutma."
"Özür dilerim komutanım." Diyip sustum.
Doğu Albay gidince sadece sadece Demir timi, ben ve Demir kaldık. Demiri karşımda görmek farklı hissettiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTA Kİ GÜNEŞ
AléatoireKitabın yayınlanma tarihi: 07.05.2022 🖤 Kitabın Final tarihi: 12.02.2023 🖤 Not: 15 yaşında yazdığım bir kurgudur yazım hataları ve anlatım dili eksik olduğunu belirtmek isterim.)