Küçük bir serçenin kalbi var bende. Ne kışta sıcak bir yere göçmeye cesaretim, ne de kendi menzilimi terkedecek sadakatsizliğim vardı. Yorgun düşmüş, yıpranmış kanatlarım vardı sadece. Onlarda sağa sola çarpmaktan yaralanmış.
Ve bir son bahar sabahı...
Erken gelen bir Dalgakıran bölümüyle karşınızdayım sevgili dalgalarım.
Güncel okunma sayısı (8.89k)
Ben yazarken heyecanlandığım gibi sizlerde okurken eminim heyecanlanıyorsunuz. Bitirir bitirmez istedim ki atayım.
Ama düşen beğeni ve yorum sayısı moralimi bozuyor.
Sınır koyuyorum tekrar. Oy: 100. / Yorum 100
Yüz de yüzlük bir bölümle karşınızdayım çünkü. Uzun sayılacak bir kelime sayısı var. 5000 kelime. Sadece emeğime karşılık küçük bir yıldıza dokunacaksınız, bu kadar basit.
Bölümü hediye ettiğim kişi Vetellookuyucuna. Beni her bölüm güldüresi bir yorumu oluyor. Ayrıca iki kitabımın ikisininde daimi okuyucusu ❤️
Gelecek hafta eğer güzel yorumlar alırsam iki bölüm yayınlamayı düşünüyorum. Pazartesi ve ya salı bir cuma bir. Eğer beni yorum ve beğenilerinizle mutlu ederseniz neden olmasın.
Ve sonunda Haydar karakterine birini buldum. Tam olarak aklımda ki bu değildi ama umarım beğenirsiniz. Beğenmezsenizdefikire açığım kim ola bilir diye.
Peki ya yeni kapağımız nasıl olmuş?
Çok uzatmadan bölüme geçiyorum. Satır içi yorumlarınızı dört gözle bekleyen yazarkuşunuzdan sevgiler. 🐦
Bölüm şarkısı- Sertap Erener -İyileşiyorum. (Not: bu şarkı bu bölüm için yazılmış gibi)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İYİLEŞMEK.
İnsan istediği anda içindeki canavarı yüze çıkarabilecek bir varlıktı.
Üzerine takım elbiseler giyse, en yüksek topuklu ayakkabıları ayağına geçirse bile hiç kimse içindeki o yatmış canavarı saklayamıyordu. Yeri geldiğinde zincirlerinden koparıp, nefretini kusmasını sağlayan da, hırçınlaşıp pençesini çıkaran da oydu.
