Eveet. Uzun sayılacak bir aradan sonra MerHaBa sevgili dalgalarım
Yine ben uzun sayılacak ama diğerlerine nazaran 6bincik kelimelik bir bölümle geldim. Kardeşimin nişanı oldu, bu yüzden ara vermek zorunda kaldım.
Düzenlemeden gece gece bir şevkle yazıp atma kararı verdim.
Yaz tatilim bol bol domates konservesi, kışlık komposto yaparak geçiyor ha bu arada haberiniz olsun.
Bu biçare yazarınıza bir el atmak isteyen iniz olur, desteğe açığım.
Gelelim bölüme. Bölüm bence hüzünlüydü. Kısa ama özdü. Bu arada şimdiden eleştiren arkadaşlara söylemek istiyorum ki ben çok yaralafı olan bir adam yazıyorum. Bu iyileşme bir anda olmayacak. Lütfen anlayış gösterin.
Yeni bölümü hafta dolmadan yazacağım söz. Çünkü bu bölüm istediğim yerde bitmedi. Sebebi duyguyu orada bırakmak istemem.
Benimle görüşlerinizi paylaşırsanız çok ama çok mesut olurum.
Geçen sınırı çok rahat geçmişiz.
Sınır: 110 vote- 150 yorum
Yeni gelen okuyucularına ithaf ediyorum bu bölümü zira hattı sayılır kişiler benim için. (20.1)
Çok uzatmadan.....İyi okumalar
Bölüm şarkısı: Nermine Memmedova-Ninne
KÜL ZERRESİNDEN,
LEYLAK BAHÇESİNEKocaman bir yatak.....
Evet evet, kocaman bir yatak göz kırpıyordu Ferideye.
Bembeyaz örtüsü ona uygun başlığı ve koca iki komodini ile göreni uyumaya çağıran çok güzel bir yataktı.
Kim seçtiyse güzel bir zevki vardı.
Şu an ecel terleri dökmüyor olsaydı bu kendi evi kadar geniş olan yatak odasını enine boyuna inceler nasıl zevkle döşendiğine hayret ederdi.
Öte yandan yanı başında durmuş tepkilerini izleyen adam olmasa bu dediklerinin belki hepsini yapabilirdi.
Yutkundu. Kadınlarda erkeklere nazaran küçük olan o adem elması gözle görülür şekilde oynamıştı boğazında.
Yine aynı şeyi yapıp, bu günlerde kanatmasına az kaldığı dudağının kenarını kemirmeye başlamıştı bile.
Yüzüne dökülen saçlarının arasından ufak ufak Cihangire baktığında tepkisiz ifadeyle arkadan kendisini izlediğini görmek dahada panik yapmasına sebep oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DALGAKIRAN
ChickLitKüçük bir serçenin kalbi var bende. Ne kışta sıcak bir yere göçmeye cesaretim, ne de kendi menzilimi terkedecek sadakatsizliğim vardı. Yorgun düşmüş, yıpranmış kanatlarım vardı sadece. Onlarda sağa sola çarpmaktan yaralanmış. Ve bir son bahar sabahı...