Ben doğru mu duymuştum? Düğünümüz mü olacaktı? Hem de abartılı sosyete düğünlerinden... Üstelik Karan da kabul etmişti, şaşırmıştım açıkçası.
Kahvelerimizi içtiğimizde Karan, ikimiz adına izin isteyince odamıza çıkmıştık.
"Karan, gerçekten düğün yapılacak mı?" diye sordum.
"Evet, yoksa çeneleri kapanmayacak. Yaparız bir düğün olur biter."
"İyi ama madem düğünle evlenecektik, neden alelacele evlendik ki kuru bir nikâhla?"
"Ailemin düğün isteyeceğini hesaba katmamıştım açıkçası. Alelacele nikâh yapmamızın sebebi, Didem mevzusunu tümden kapatmaktı. Zaten biliyorsun bunu. Ayrıca bak, Didem mevzusu da kapanmış oldu. Şu an her şey istediğim gibi ilerliyor, madem ailem de düğün diye tutturuyor, o hâlde biz de istediklerini onlara veririz." Eh, en azından açıklama yapmıştı.
"Sen nasıl istersen, sorun yok benden yana."
"Pekâlâ, yalnız yatma planını nasıl yapalım?"
"Ben koltukta yatarım, sen yatakta yat." dedim.
"Emin misin? Orada yatarsan rahat edemeyebilirsin."
"Yok yok, eminim. Hem alışkınım ben."
"İyi madem, keyfin bilir. İçeride giyinme odasında üstünü değiştirebilirsin."
"Tamam." deyip giyinme odasına girmiştim, giyinme odası da en az yatak odası katar büyüktü. Eşyalarımı yerleştirirken pek bakma fırsatım olmamıştı büyüklüğüne.
Üstümü değiştirip odaya geri döndüğümde, Karan yataktaydı ama henüz uyumamıştı.
"İyi geceler." dedim.
"Sana da." diyerek eline kitap almıştı.
Bu adam hep böyle soğuk davranırsa ben kendimi kötü hissederim ama...
Koltuğa uzandığımda pek rahat edememiştim ama idare ederdi. Uykuya dalmam biraz zaman almıştı ama sonunda uyuyabilmiştim.
Sabah yine erken uyanmıştım. Uyandığımda saat 7'ye gelmek üzereydi.
Ben uyanır uyanmaz Karan'ın da uyandığını fark ettim."Günaydın." demiştim nezaketen.
"Günaydın." İnsan bir sorardı, "Gece rahat ettin mi?" diye. Ama bu adam da o nezaket ne arasın?
Ben banyoda işimi hâllederken o da yataktaydı, tabii geri döndüğümde yarı çıplak vaziyette bulmayı beklemiyordum Karan'ı.
"Ayy ben çok özür dilerim, öylece daldım içeriye." diyerek arkamı dönmüştüm hemen, o kaslar gerçek miydi? Adam resmen karizmanın öz evladı, off ya ben ne yapacağım bu adamla? Ya bir gün kapılırsam Karan'a? Yok yok, böyle şeyler düşünme sen Bade.
"Bir dahakine seslenerek girersen sevinirim." Sesi öfkeli geliyordu, sanırım kızdı. Sanki kafam yerinde. Unuttum seslenmeyi, ne vardı ki bunda kızacak?
"Tamam, giyindiysen dönebilir miyim artık?" diye sordum.
"Dön." Gel bir de döv istersen! Odun işte ne olacak? Yeniden konuşmaya başladığında dikkâtimi ona verdim.
"Bak, ailemin yanında lütfen biraz daha içten ve samimi olmaya çalış. Benden uzak durma, otururken dibimden kaçma, konuşurken biraz sevgi sözcükleri ekle. Ne bileyim, daha gerçekçi ol anladın mı?"
Oldu paşam ya, başka isteğin? Sanki ben profesyonel oyuncuydum."Elimden geleni yapıyorum ama ben böyle şeylere hiç alışkın değilim ki, ne yapabilirim başka? Elimden geleni yapıyorum."
"Daha fazlasını da yapabilirsin, biliyorsun değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN ÖZÜM
Novela Juvenil"Gözünde bir damla yaş olsam, dudaklarına doğru süzülürdüm. Lâkin gözümde bir damla yaş olsan, seni kaybetmemek için asla ağlamazdım... Şimdi düşünüyorum da, bir ben mi yandım?" "Hayır, ben de yandım. Hem de çok. Gözlerin... Gözlerin benim güneşim...