Yoğunluğumdan dolayı yeni bölümü geciktirdim, iyi okumalar.~
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Bugün Ares Efe'nin kırkı çıkmıştı.
O yüzden evde mevlüt verilecekti. Hazırlıklar yapılıyordu, bugün işten öğlen vakti çıkacaktık.Karan telefona bakıp bakıp gülüyordu.
Ne olduğunu merak etmiştim."Ne oldu Karan?" diye sordum.
"Tayla, Ares'in resmini atmıştı da ona bakıyordum. Baksana, nasıl da güzel gülüyor." deyip bana telefonunu uzatmıştı.
Fotoğrafta çok tatlı görünüyordu. Zaten gülmeyi de çok seven bir bebekti. Onu kendi çocuğum gibi seviyordum gerçekten. İnşallah o da beni büyüyünce severdi...
Bade, salak mısın sen? Sonsuza kadar Karan'la birlikte yaşamayacaksın, alış bu duruma. Korhan ailesinin hayatında geçicisin sen unutma!
"Bade, biliyor musun? Baba olmak harika bir şeymiş. Bu yaşıma kadar hiç baba olma hayali kurmamıştım ama Ares Efe'den sonra kesinlikle çocuk düşünmeliymişim diyorum." Ona gülümseyip telefonunu geri uzatmıştım.
"Baba olmak sana çok yakıştı." dedim.
"Teşekkür ederim. İnşallah ona en iyi şekilde babalık yapabilirim."
"İnşallah. Sana inanıyorum zaten, senden çok iyi bir baba olacak kesinlikle. Kızmazsan bir şey söylemek istiyorum hatta." dedim çekinerek.
"Hmmmm... Söyle bakalım küçük hanım."
"Benimle boşandıktan sonra Tayla ile hayatını birleştirip bir aile olmalısınız bence. Tayla bu hayatı benden daha çok hakediyor, hem Ares'in de babasıyla daha çok vakit geçirmeye hakkı var. Sizden çok güzel bir aile olur, bunu bir düşün derim."
Bunları söylerken sanki kalbime hançer yemişim gibi hissetmiştim.
Ama madem bizim bir geleceğimiz yok, bırakayım da Tayla ve Ares ile bir gelecekleri olsun."Bilmiyorum Bade, ben sadece çocuk için evlenmeyi doğru bulmuyorum açıkçası. Eğer Tayla ile evlenecek olursam, biliyorum ki mutlu olamayacağım. Mutlu olamadığım gibi onu da mutlu edemeyeceğim, o da benim gibi mutsuz olacak. Çünkü Tayla'yı sadece bir arkadaş, bir insan ve çocuğumun annesi olarak seviyorum. Fazlası yok bende maalesef."
"Tabii senin hayatın, kimsenin laf söylemeye ve akıl vermeye hakkı yok. Ama ben Ares'in bir aile sıcaklığı içinde büyümesini dilerim açıkçası."
"İşte sevgi olmadan o dediğin aile sıcaklığı olmuyor güzelim. Tek taraflı sevgiyle hiçbir şey olmaz. Tayla beni hâlâ seviyor olabilir ama benim ona karşı duyduğum sevgi, kesinlikle öyle bir sevgi değil."
"Hayat sizin, seçim sizin tabii." diyerek konuşmaya son verdim. Gülümseyerek önüne dönmüştü.
Öğlen vakti gelince de işten çıkmış, eve gelmiştik. Ev hâliyle biraz kalabalıktı. Hazırlıklar biz gelene kadar yapılmıştı, her şey tam ve sorunsuz görünüyordu.
Karan, duş alıp geldikten sonra Ares'i hemen kucağına almıştı. Onu her dakika durmadan öpüp kokluyordu. Kucağında o kadar güzel duruyordu ki Ares, tablo gibiydiler.
"Durun, sizi çekeceğim." dedim Karan'a.
Telefonumu çıkarıp birkaç tane fotoğraf çekmiştim. Çok tatlı çıkmışlardı. Gidip Karan'a gösterdiğimde o da çok beğenmişti.
Birkaç saat sonra mevlüt başlamış, Kur'an-ı Kerim ve Yasin-i Şerif okunmuştu. Daha sonra da misafirlere ikramlarda bulunulmuştu. Mevlüt bitince de herkes teker teker gitmişti. Biraz yorulmuş olsak da güzel bir gündü. Kur'an dinlemek çok iyi hissettirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN ÖZÜM
Ficção Adolescente"Gözünde bir damla yaş olsam, dudaklarına doğru süzülürdüm. Lâkin gözümde bir damla yaş olsan, seni kaybetmemek için asla ağlamazdım... Şimdi düşünüyorum da, bir ben mi yandım?" "Hayır, ben de yandım. Hem de çok. Gözlerin... Gözlerin benim güneşim...