Aşağıya indiğimde Hazal hemen yanıma geldi beni görür görmez.
"Bade, Bade, Bade. Karan Bey ne söyledi sana? Ne için çağırmış seni? Hemen anlat."
Bu dur be kızım! Hâlâ şoktayım zaten.Hazal'a olanları şimdi söylemeyi düşünmüyordum, yoksa kafamın etini yerdi kabul etmem için. En iyisi biraz kendi hâlimde düşünmekti kafamı toplayıp. Daha sonra anlatırdım.
"Önemli bir şey değilmiş ya." dedim.
"Yüzün nedense öyle söylemiyor." Hazal elbette yemedi yalanımı.
"Sana öyle gelmiş, başka bir şey olsa neden saklayayım ki?" Külliyen yalan!
"Ee iyi madem, öyle olsun." Oh sonunda meseleyi uzatmadan inandı.
"Neyse, ben işimin başına dönüyorum Hazal." deyip yanından sıvışmıştım kaçar gibi. Günüm böyle geçmiş, çıkış saatim gelmişti.
Akşam eve gelince Karan Bey'in teklifini çok düşündüm. Adam beş milyondan bahsediyordu. Beş milyona neler yapılırdı neler, acaba kabul mü etsem?
Bade, resmen hayatının fırsatı geldi ayağına kızım!
Bütün akşam bu teklifi düşünüp durmuştum, daha sonra da uyuyup kalmıştım. Sabah olduğunda ise nedeni bilinmez heyecanlanmıştım. Ben galiba kararımı verdim, Karan Bey'in teklifini kabul edecektim. Madem Allah karşıma böyle bir şans çıkarmıştı, ben de kullanırdım bu şansı. Hem ne var ki canım, alt tarafı eş rolü yapacağım. Zor olmasa gerekti, belki de kendimi fazla kasıyordum.
İş yerine gelince yine öğlene kadar çalışmıştım, öğlen vakti geldiğindeyse de bir cesaret Karan Bey'i aramaya karar vermiştim. Hadi Bade, yaparsın sen. Dün verdiği kartı çantamdan bulup numarasını tuşladım ve kaydettim.
Sonra da Karan Bey'i aradım.Çalıyor, çalıyor, çalıyor... Heh sonunda açtı.
"Merhaba Karan Bey, nasılsınız? Benim."
"Merhaba Maviş, sesinden tanıdım zaten. İyiyim, sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim, teşekkür ederim. Ben sizi kararımı bildirmek için rahatsız etmiştim de."
"Tabii, seni dinliyorum."
"Ben teklifinizi kabul ediyorum Karan Bey." İnşallah başka birini bulmamıştır.
"Harika, sevindim olumlu karar vermene. Evinin adresini bana mesaj olarak at, akşam gelip seni alırım. Daha sonra da ayrıntıları konuşuruz. Bu arada sözleşme de yapacağız, unutma."
"Peki Karan Bey, atıyorum şimdi adresimi."
Telefonu kapatır kapatmaz evimin adresini atmıştım Karan Bey'e, inşallah doğru bir karar vermişimdir.
Akşam olup işten çıktığımda direkt eve gelip hazırlanmaya başladım. Karan Bey hazırlanıp evin önünde beklememi söylemişti. Ben de dediği gibi hazırlanıp evimin önünde onun gelmesini bekliyordum. Çok bekletmeden Karan Bey de gelmişti.
"Çok bekletmedim umarım." dedi Karan Bey.
"Yok, tam zamanında geldiniz aslında."
"Peki, seni benim evime götüreceğim, hem ayrıntıları konuşuruz hem de sözleşmeyi okuyup imzalarsın. Yarın da nikâh için hazırlıklara başlarız." O kadar çabuk mu evlenecektik?
"Şey, çok erken değil mi evlenmek için?" Bu lafıma gülmüştü. Çok güzel gülüyordu...
"Hayır, bir an önce evlenip ailemin çenesini kapatmam lazım." Anladım, anlamında başımı sallamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN ÖZÜM
Fiksi Remaja"Gözünde bir damla yaş olsam, dudaklarına doğru süzülürdüm. Lâkin gözümde bir damla yaş olsan, seni kaybetmemek için asla ağlamazdım... Şimdi düşünüyorum da, bir ben mi yandım?" "Hayır, ben de yandım. Hem de çok. Gözlerin... Gözlerin benim güneşim...