4. Bölüm

3.7K 159 22
                                        

Gözlerimi kapatığım zaman onu açmaya korkardım. Çünkü açtığım zaman hep kötü haber alırdım. Bu sefer gözlerimi kapatmadan kötü bir haber aldım.

Furkan Abim mahalledeki insanlar tarafından dövülmüştü. Yüzü kan içindeydi. O hali hiç gözümün önünden gitmiyor.

Evet anlaşamıyorduk. Evet ona kızgındım ama içimde bir yerlerde ona üzülen bir yer vardı. Bu acımak mıydı?

Abimin zavallı haline üzülüyordum. Bir işe yaramıyordu. Kendisi için bir şey yapmıyordu. Kendini biran önce toplaması gerekiyordu. Abim mesaj atmıştı. Sessiz bir şekilde dış kapıyı açmamı istemişti. Kapıyı açtığım zaman acı içinde yüzünü saklayıp hemen odasına gitmişti. Misafirlerden bir kaçı ona bakıp kendi arasında konuşmaya başladı.
Annemle göz göze geldik. Bir sorun olduğunu anlayıp endişeli bir şekilde ayağa kalktı.

Yanıma geldi. Ben donuk bir şekilde salonda duruyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum.

Birazdan evlenecektim. Furkan abimin yüzünden Güven karamanla evlenecektim.

Sevdiğimiz insanlar bize neden hep zarar getiriyordu?

"Ayşegül kızım ne oldu?" Diye sordu Annem.

"Fu-furkan dayak yemiş." Dememle Annem odama koştu.

Bende gittim. Annem ilk yardım malzemelerini getirip abimin yüzünü temizlemeye başladı.

Ben uzaktan izledim. Canı yanmasın diye üflüyordu. Benim abim annemin sevgisini haketmiyordu.

Abim yemek tuzsuz diye Annemin yüzüne tüküren bir insandı! Ona rağmen annem abime karşı nasıl bu kadar iyi niyetli olabilirdi?

Bu anne yüreği denen şey bu kadar mı karşılıksız güzel seviyordu?
***

İnsanlar evlendiği zaman üzgün olurdu çünkü kendi evlerinden ayrılıp başka bir eve başka bir aileye adım atıyordu.

Babam kırmızı kuşağı belime bağladı. Kafamı başka bir tarafa çevirdim. Bileğime bir tane altın bilezik takmıştı.

Bu bileziği ona geri verecektim çünkü ona ait bir şey istemiyordum.

Misafirlerin önünde babamı küçük düşürmeyecektim. Bana sarıldı.

Kollarımı Babama doladım. Bir daha asla ona sarılmayacağımı biliyordum.

Son defa kokusunu içime çektim. Son defa gözlerinin içine baktım.

"Hakkını helal et kızım." Dedi. Babam Güven Karaman'ı görmüştü. Babamın gözlerinde gördüm. Beni karaman ailesine vermekten pişman olmuştu. O oğlunu seçmişti. Şimdi benden helallik istiyordu.

Hayır Baba ben hakkımı helal etmiyorum. Sadece gülümsedim ve elini öpüp alnıma götürdüm.

Beni yargılamayın. Bana kızmayın. Ben babama son defa veda ediyorum.
Bir daha ona sarılmayacaktım. Bir daha elini öpmeyecektim. Babam benim için bitmişti.

Oğlu için beni harcamıştı.
Gözlerine baktım.

Artık Ayşegül seni sevmeyi bıraktı.
Artık Ayşegül diye bir kızın yok.
Artık Ayşegül sana gelmeyecek.

Eşyalarım arabaya alınmıştı. Takı merasimi bitmişti. Gelinliğimi toplayıp siyah arabaya bindim.

Güven şimdiye kadar hiç konuşmamıştı. Bende konuşmak istemiyorum. Sahi biz ne konuşacaktık? Birbirimize yabancı iki insandık. Konuşacak bir konumuz yoktu. Hava kararmıştı ve ben sadece camdan yolları izledim.

SON DEFA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin