17. bölüm

2.4K 124 40
                                    

Hayatın bize verdiği acılar bizde iz olarak kalırdı.
Ben bu aralar iyi değildim. İçten içe bir boşluğa düşüyordum. Biliyorum kendime gelecektim ama bunu ne zaman başaracağımı bilmiyordum.

Annemin en son ki halini düşününce yüzümde hafif bir gülümseme oluştu. Annem makyajdan anlamazdı ve canlı yayın nedir bilmezdi ama benim için mücadele etmişti.

Ah benim canım annem. İyi ki vardı. Onu çok seviyorum. İçim şuan kıpır kıpırdı.
Annemin benim yanımda olması çok güzeldi bunu hissetirmişti. Bu beni mutlu etmişti. Zaman benim için yavaş ilerliyordu.

Deniz yanıma gelip oturdu. Bu aralar yüzü çok solgundu. Hastalığı gün geçtikçe ilerliyordu. Onu kaybetmekten deli gibi korkuyordum.

Bir gün gitme ihtimali ile karşı karşıyaydım. O yüzden onunla mümkün olduğunca güzel vakit geçirmeye çalışıyordum.
Deniz ile eski konulardan bahsedip konuştuk.

"Üniversiteye giderken ne güzel giyinirdik. Hatırlıyor musun?"

Hafif bir şekilde gülümsedim.

"Hatırlamaz olur muyum? Gecenin bir yarısı telefon edip 'Ayşegül sence bu mu güzel yoksa diğeri mi?' diye sorman yok muydu"

Beni ayıplar gibi bana baktı.

"Senin seçimlerin genelde hep iyidir."
Hayır Deniz!
Benim seçimlerim hep yanlış.

Deniz mutfağa gitmek için yanımda gitmişti. O an çok tuhaf bir şey hissetim. Acı ve üzüntü. Bir yerim acıyordu ama neresi olduğuna karar veremiyordum.

Kendimi bir anda çok kötü hissettim. İçimde kötü bir his vardı. Sanki kötü bir şey olmuştu. Gelen cam kırılma sesiyle irkildim.
Annemle olan fotoğrafımızın çerçevesi kırılmıştı.

Elim sol yanıma gitti. Gözlerimden durduk yere yaşlar gelmeye başladı. Deniz kahvemizi tazelemek için mutfağa gitmişti yanıma geldi.

"Niye ağlıyorsun?" Diye sordu tedirgin bir şekilde.

"Bilmiyorum sanki kötü bir şey olmuş. Annemi annemi aramam lazım."dedim hızlı bir şekilde.

Telefonumu elime alır almaz annemi aradım ama cevap vermemişti. Babamı aradım o da aynı şekilde. Bu daha çok tedirgin olmama neden oldu. Bütün vücudum titriyordu.

"Deniz hissediyorum sanki kötü bir şey olmuş. Bizimkiler açmıyor telefonlarını." Dedim. Ben panik yaptığım için Deniz de endişelenmişti.

Ayağa kalktım. Benim eve gitmem gerekiyordu.

Anneme sarılmam gerekiyordu. Deniz elinde bir bardak suyla yanıma geldi.

"İyi görünmüyorsun. Sakin ol" dedi yatıştırıcı bir şekilde.

Telefonum çaldı. Hemen baktım arayan Furkan abimdi. O an anladım gerçekten kötü bir şey olmuştu.

Furkan abim beni hayatta aramazdı. Biz kavgalıydık. Titreyen elimle telefonu açtım.

İlk önce bir sessizlik oluştu.

"Ayşegül..." Dedi sesi boğuk çıkmıştı.

Ben ağladım. Hıçkırmaya başladım.

Polis sesleri geliyordu. Bir sürü ses geliyordu. Bir şey olmuştu!

"Babam" dedi. Kelimeler ağzından zor çıkıyordu.

Furkan abim kendini tutamadı ve o da ağlamaya başladı. Bu beni korkuttu. Bedenim titriyordu.
Her şey benim için bitiyordu. Deniz endişeli bir şekilde bana bakıyordu.

SON DEFA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin