2.9

3.1K 129 1
                                    

@benelakara:

(Model'i bu, shop yapamıyorum 🥺)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Model'i bu, shop yapamıyorum 🥺)

@benelakara: Bebiş görünce beni unutan bir "dağdan düşmüş Kaya parçası" bırakıyorum... @kaya.cevik ❤️

kaya.cevik ve 232 kişi beğendi.

Yorumlar:

@kaya.cevik: Harika bir an yakalamışsın. :)❤️
↪️@benelakara: ️❤️
↪️@emreakcelik: Bu bir işaret benceee??

@firuze.kara89: Canlarım!🥰
↪️ @benelakara: 😘

-💬-

"Canımm, hadi oyun oynayalım." Dedim Dila'yı kucağıma alarak. Kaç saattir bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Yemek istemiyordu, bezi temizdi. Bu çocuğun sıkıntısı neydi? "Hadi gel." Dedim ve yere oturduk. Kırmızı traktörlerini önüne koydum. Tekerlekleriyle oynamaya başlamıştı. Gülümseyerek onu izlerken zil çalmıştı. Zil çalar çalmaz ayağa kalktım ve kapıya koştum. Delikten baktığımda Kaya elleri arkasındaydı. Kapıyı açtığımda gülümseyerek sağ elindeki çiçek buketini bana uzattı. Gülümseyerek beyaz zambakları elinden aldım. Yanağına küçük bir öpücük kondurdum.

"Bebek nerede?" Dediğinde küçük bir kahkaha attım ve yana çekilip salonu gösterdim. Hızlıca ayakkabılarını çıkardı.

"Ben de iyiyim Kaya'cım teşekkür ederim sorduğun için." Dedim kendi kendime. Çocukları çok seviyordu. Bu benim için can sıkıcı bir durum değildi. Hızlıca çocuğa koşması kıskanmanın aksine hoşuma gitmişti. Kapıyı kapatıp salona ilerlediğimde Kaya yanına oturmuştu. Yanına oturduğumda Dila'nın elinde oyuncak bir çiçek olduğunu görmüştüm. Kaya'ya döndüğümde kendini beğenmiş edasını takındı.

"Çok centilmen birisi olduğumu biliyorum." Dediğinde gözünün kenarına küçük bir öpücük kondurdum. Dila'yı kucağına aldı. Dila kafasını Kaya'nın boynuna yatırdığında Kaya bakışlarını hafifçe bana çevirdi. "Gezmeye çıkalım mı? Hava o kadar da soğuk değil."

"Olur, sen şu peluş ayıcığı giydir. Ben de montumu alıyorum. Beraber çıkalım." Dedim gülümseyerek, beni onayladı ve dolayı sarsmamaya çalışarak kalktı. Masadaki peluş montunu giydirdi. Üstüme montumu geçirdim ve hızlıca telefonumu çantama attım. Kaya Dila'yla yanıma yaklaştı.

"Çıkalım mı?" Dedi gülümseyerek, başımı onaylar şekilde salladım. Kapıyı açtım ve geçmeleri için geriye çekildim. Kaya dolabın beresini düzeltti ve asansöre bindik. Gözlerim Dila'daydı. Gülerek Kaya'ya bakarken Kaya aynı şekilde ona gülümsüyordu. Telefonumu çıkarıp onları çekerken Kaya, Dila'nın yanağına derin bir öpücük kondurdu.

"Arka binanın yanında park var. Çiçeklerle dolu. Oraya gidelim mi?" Dediğimde Kaya gülümseyerek beni onayladı. Binadan ayrıldık ve beraber parka doğru ilerlemeye başladık. "Çok tatlı duruyorsunuz."

"Gerçekten mi?" Dedi çocuksu bir mutlulukla. Gülümsedim ve başımı onaylar şekilde salladım. "Bu güzelliğin adı ne?"

"Dila." Dedim mırıldanır bir şekilde, gözlerim parktaki bir noktaya takılmıştı. Siyah takım elbiseli bir adam dimdik bize bakıyordu. Alp Yılmaz'ın adamı mıydı?

"İsmi çok güzelmiş." Dedi gülümseyerek, hızlıca Kaya ve Dila'nın önüne geçtim. Kaya'nın yapılı bedenini benim vücudum kapatamazdı.

"Kaya, (+9,7) koordinatına dön. Siyah takımlı bir adam var." Dedim sert sesimle. Göz ucuyla oraya döndüğünde beni onayladı. Dila'yı bana uzattı ve sırtıyla bize kalkan oldu. Arkamıza bakıyordu. Konseyi görememiş olacak ki rahatlıkla nefesini verdi.

"Dila'yla eve dönün. Güvende olduğunuzdan emin olunca yanınıza geleceğim." Dediğinde gözlerimi kocaman açtım ve başımı onaylamaz şekilde salladım.

"Hayır, beraber gideceğiz. Ayrıca sadece sapık da olabilir. Bu kadar streslenmeyelim." Dediğimde derin bir nefes verdi. Beni onayladı ve önüne döndü. Bir adım attığında silah sesi patladı. Korkuyla etrafa bakarken Kaya beni Dila ile arkasına sakladı ve silahını çıkardı. Dila korkuyla ağlarken benim gözüm Kaya'daydı.

"Dila'yı koru!"

Gmail Hatası|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin