2.0

980 42 4
                                    

Kapıyı kapattıktan sonra bakışlarımı tekrardan Ela'ya çevirdim. Çantasını çıkarıp yatağın köşesine yasladı ve gözlerini ovuşturdu. Uykusu olduğu belliydi. Gülümseyip arkasından ona sarıldım.

"İstersen uyuyabiliriz. Dersine daha çok var." Kafasını arkaya, göğsüme yasladı. Alnına küçük bir öpücük kondurduğumda gülümsedi ve başını yavaşça onaylamaz şekilde salladı.

"2 saatte de uyumak istemiyorum. Biraz beraber takılalım." Gülümsedim ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Cidden uykusu vardı. Yatması daha iyi olacaktı.

"Gözlerinden uyku akıyor, hadi gel uyuyalım." Keyifle konuştuğumda Ela ne kadar istemese de buna ihtiyacı olduğunun farkındaydı. "Lütfen, ben istiyorum."

"Pekâlâ." İnadını bir kenara bırakıp beni onayladığında gülümsedim ve üstümdeki ceketi çıkarıp yatağın yanına bıraktım. Bakışlarımı Ela'ya çevirdiğimde çoktan yerleştiğini görmüştüm. Gülümsedim ve yanına uzandım. Kafasını göğsüme koydu ve bana sarıldı. Boşta kalan elini saçlarına götürdüm ve okşamaya başladım. Ela'nın gözleri yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Hadi uyuyalım Kaya. Biraz daha sonra.

Saçlarını okşarken yüzünü izlemeye başladım. Daha yeni kavuşmuşken üniversiteye gitmesi özlemimi kat kat arttırmıştı. Neşeli sesi, heyecanlanınca parlayan gözleri ve çocuksu davranışları her yaptığım işte aklıma geliyordu. Kaya Çevik aşık olmuş.

-💬-
5 ay sonra...

Çiçeğimm: Dersten çıktım. Aşırı kötüydü.

Çiçeğimm: Hoca maketime 5 tuğla koydu! 5!

Çiçeğimm: Sinirden ağlayacağım.

Dağdan düşmüş Kaya parçası: Hatırlıyor musun bilmem ama ilk mesajlaşmamızda da böyle olmuştu. Yine 5 tuğla.

Çiçeğimm: YA DAHA EVLENMEDEN NASIL BU KADAR ODUN EŞ OLABİLİYORSUN BEEE!

Çiçeğimm: Sinirden ağlayacağım diyorum, sen ne diyorsun ya?

Dağdan düşmüş Kaya parçası: Hocanın adı neymiş?

Çiçeğimm: Saçmalama ya! Velim gibi konuşacak hâlin yok yani??

Dağdan düşmüş Kaya parçası: Konuşmak? (Görüldü.)

Dağdan düşmüş Kaya parçası: Evet, konuşacaktım.

Çiçeğimm: Off! Boş versene.

Dağdan düşmüş Kaya parçası: Aramamı ister misin? Konuşalım.

Çiçeğimm: Hâlâ üniversitedeyim. Öbür projeye çalışmak zorundayım. Çizime çalışacağım. 10 dakikaya arasam?

Dağdan düşmüş Kaya parçası: Olur, Leyla ablanın haberi var mı? Kalacağından.

Çiçeğimm: Söyledim. :')

Dağdan düşmüş Kaya parçası: Güzel, saat kaçta döneceksin?

Çiçeğimm: Bilmiyorum. Ne kadar uzarsa.

Dağdan düşmüş Kaya parçası: İyi bakalım. Aramanı bekliyorum.

Çiçeğimm: Arıyorum, bir saniye.

Telefonum çalmaya başladığında arayanın Ela olduğunu anlamıştım. Gülümseyerek görüntülü arama istediğini kabul edip masaya yasladım. İmzalanacak dosyaları karşıma aldım. Bakışlarımı kameraya çevirdiğimde gülümseyerek beni inceleyen Ela'yla karşılaştım. Gülümsemem büyürken elimdeki kalemle imzalanacak yerleri imzalamaya başladım.

"Nasılsın diye sormayacağım." Dedim gülümseyerek. Sinirli ve üzgün olduğunu biliyordum. Dün akşam ağlaya ağlaya yaptığı maket kırılmıştı. Öğretmeni geçersiz saydığı için tekrar yapıyordu. Akşama kadar burada kalacaktı.

"Sen de mi çıkışa kalacaksın?" Bıkkınlıkla nefesini verdiğinde gülümsedim. Başımla onu onayladım. Küçük bir kahkaha attı. "Bu duruma düşecek insan mıydık biz?"

"İnan ki bunu kendime çok soruyorum." Gülerek ona katıldığımda katıldığımda gülümsedi ve kalemi kalın A3 kağıdında gezdirmeye başladı. Telefondan gelen uğultu sesleri çoğaldı. Sanırım projeden kalan tek kişi Ela değildi. "Orası çok kalabalık sanırım."

"Burası projeden kaldığı için kriz geçiren insanlarla dolu." Bıkkınlıkla konuşurken çizimine devam etti. Dediği gibi herkes kriz geçiriyor. Ağlıyordu. Derin bir nefes verdim ve kağıtları imzalarken ona yönelik bir soru sordum.

"Bu üniversitede kalmak istiyor musun?" Gün geçtikce tükeniyordu. Bulamıştı. Bana ne kadar belli etmemeye çalışsa da zayıflamış, enerjisi azalmıştı. Her aradığımda ağlamaktan şişmiş gözleriyle karşılaşıyordum. Derin bir nefes verdi.

"Bu üniversiteyi bitirmek zorundayım. Evet zorlanıyorum. Ancak yarıladım denebilir." Sadece 6 ay oldu diyemedim. Başımla onu onayladım. Gülümsedi ve çizimine devam etti. "Peki şirket nasıl gidiyor?"

"Çiçeklerin hâlâ yaşıyor." Dediğimde keyfi yerine gelmişcesine gülümsedi. Kafasını dağıtacak konular açarak konuşmaya başladım. Sohbet ilerlerken saat de su gibi akıp geçiyordu.

Gmail Hatası|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin