1.5

5.8K 267 16
                                    

"Olmazdı." Dedim mantıları yapmaya devam ederken. "Eski nişanlın sanıp beni aradın!"

"Hatırlamıyorum bile!" Dediğinde inanmamış bir şekilde ona baktım. "Ayrıca eski nişanlımdan ayrılma nedenim ailemin beni zorladığı içindi."

"Bilmiyorum artık, sen bana Melodi dedin. Sarıldın, seni seviyorum Melodi dedin." Dediğimde derin bir nefes verdi ve elini saçlarına götürüp düşünmeye başladı. Hatırlamıyordu. Daha fazla gerilmeyi kaldıramayacaktım. "Ayrıca çiçekler için teşekkür ederim. Evin her yeri gül oldu."

"Rica ederim. Ayrıca o kadar gülü nereye  sığdırdın, kamerada göremedim." Dediğinde küçük bir kahkaha attım. Ardından kamerayı sola doğru çevirdim. Gül reçellerinin olduğu 15 kavanozla bakıştı. Tekrardan kendime çevirdiğimde ciddiliğimi sorgular şekilde baktı. Bu hâli komik gözüküyordu. "Sen her çiçek umut tohumu ektiğini söylediğin için ben her yeri çiçek yapayım, sen de onları reçele çevirdin karşılık olarak?"

"Evet, bak sana da ayırdım. Birazını köye götüreceğim. Annemin favorisi olacaksın!" Dediğimde gülümsedi ve arkasına yaslandı. Kas gösterisi yaptı ve dalga geçer bir şekilde konuştu.

"Kayınvalidemle aramı da yapmış oldum desene?" Dediğinde gülümsedim, yanaklarım yanmaya başladığında başımı işime gömdüm. Küçük bir kahkaha attı. "Utanman için dememiştim."

"Ya ben yemek hazırlayacağım diyorum. Sen beni işimden alıkoyuyorsun!" Dedim sahte bir kızgınlıkla, ellerini teslim olmuşcasına havaya kaldırdı. Gülümsedim ve mantıları yapmaya devam ettim. "Sana da ayırdım merak etme." Dedim mantıların olduğu kabı göstererek. Gülümsedi ve telefonu bir şeye dayadı. Arkasına tekrardan yaslandı.

"Ya işin bitince gelemez misin?" Mırıldanır bir şekilde sormuştu, utanmış olmalıydı. Gülümsedim ve onu onayladım. Son mantıları da yaptıktan sonra buzluğa attım.

"İyi, geliyorum." Dedim gülümseyerek, telefona uzandım. "Şu an kapatmam gerekiyor. Gelince yanına uğrarım."

"Uğra, bekliyorum."

-💬-

Ela: Mantıyı ve poğaçayı bıraktım masana, toplantıdaymışsın.

Ela: Eğer ararsan beni Melis'leyim. (17.02)

Kaya Bey: Vay, teşekkür ederim. Ofise geçtiğinde yaz, gelirim. (17.23)

Ela: Melis mimar bölümünde bir sıkıntı yaşamış. Onunla ilgileniyorum. Uzun sürecek gibi. Beni bekleme.

Kaya Bey: Sıkıntı neymiş?

Ela: Bizim binaları yapacağımız yere başka bir şirket göz koymuş. Adamlara bizim verdiğimiz paranın 2 katını vermişler.

Ela: Sanırım akşama kadar burada kalacağım.

Kaya Bey: Sorun bu mu? 10 katını teklif edin.

Kaya Bey: Sandalyede oturmaktan sırtın acır.

Ela: Sen ciddi misin?

Kaya Bey: ??

Ela: Zaten seçtiğin yerler çok kötü konumda, merkezde ve çok dikkat çekiyoruz.

Ela: Ben çekilmeyi önerdim fakat bir sıkıntı daha var.

Ela: Adamda şirketin dosyaları vardı. Şimdiyse adamların ellerinde. Bu sefer de bizi şirket dosyalarını yok etmekle tehdit ediyorlar.

Ela: Dosyalar olmazsa da şirketin başarısı düşer. Anlaşmaları iptal ederler. Güçsüz duruma düşeriz.

Kaya Bey: Anlıyorum. Bu günkü toplantılarım bitti. Bu şirketin adının ne olduğunu Melis'e sorar mısın? (Görüldü.)

Ela: Yılmaz Holding

Kaya Bey: Bu adam bizim anlaşma imzaladığımız değil mi?

Ela: Hatırlamıyorum.

Kaya Bey: Melis'e onları akşam yemeğine davet ettiğimi söyler misin? Yine aynı yerde.

Ela: Söylerim de, tehlikeli bir şey yaptığının farkındasın değil mi? Yanında kim olacak?

Kaya Bey: Tek başıma gideceğim. Sorun olmayacak.

Ela: Ben de geliyorum.

Kaya Bey: Gelmiyorsun.

Ela: Yarın saat 20.00'de beni alırsın canım. Öpüyorum! ❤️

Kaya Bey: Ah Ela ah, ne kadar tehlikeli bir şey yaptığının farkında bile değilsin.

Gmail Hatası|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin