Если тебе кто-то нужен, это конец всему.
- - -
Bilincim binlerce gürültünün susmasına sebep olacak kadar kaybolmuştu.Vücudum kanlarla doluydu lakin öyle huzurlu bir tebessüm vardı ki suratımda insanlar deli sanıyorlardı.
Halbuki nasıl da dilhun biriydim ben.Hiçbiri görmezdi zira insanlar iyi olan her şeye kördü zaten.
Daha belki yarım saati geçmedi öldürülmeyi bekleyişim.
Meydanın ortasında şimdi insanların gürültüsü varken yarım saat önce benim sessiz çığlıklarım vardı.
Lakin sesim çıkmadığı için canım yanmadı sandılar.
Sadece bir damla su uğruna yemiştim bunca tekmeyi, bu yüzden her şeyden çok yanmıştı canım.
Zaten hep manevi şeyler acıtamaz mıydı bu denli canımızı?
"Kaldır başını."dedi koyu bir ses.
Tahayyül ettiğimi sanmıştım fakat kafamı kaldırıp anlımda silahın soğuk metalini hissedince anlayabilmiştim.
Her şey gerçekti ve artık gerçekten sonum geliyordu.
Daha geniş gülümsedim.
"Sıkarsan kafama, teşekkür ederim."dedim.
Halime dayanamamış gibi sıkıntıyla verdi nefesini.
"Ne yaptılar bilmiyorum ama bana muhtaç olduğun yüzünden belli."dedi hiç düşünmeden.
Zira insanlar hiçbir zaman düşünmezdi can acıtacak kelimeleri.Söyleyiverir o kararmış ruhlarını kendilerince iyi hissettirirlerdi.
Aksine bir leke daha atarlardı sanki yeterince karanlığa bulanmamış gibi o ruhlarına.
"Benimle gel.Sana bir ev vereceğim."dediği an kalbime büyük bir sızı indi.Senelerdir muhtaç olduğum tek şeyi başımı sokabileceğim bir evi vereceğini söylüyordu bu adam.
Nasıl inanırdım ama?23 yıllık hayatımın bir anını insana yaslanarak geçirmeyen ben nasıl kanardım bu laflara?
"Kendine eğlenecek başka birini bul.Bugün yeterince yoruldum."dedim bitap düşmüş sesimle ayağa kalkıp arkamı dönerken.
Fakat olduğum yere dikilmemi sağlayan çektiği tetiğin çıkardığı o tok sesti.
"Ya benimle gelirsin ya da seni öldürürüm."dedi.Bunun ardından öyle büyük bir kahkaha attım ki, o farketmedi lakin bir an gevşedi eli.Silahın hissiyatı ensemden biraz olsun gitti.
"Ölmeyi istemediğimi mi sanıyorsun? Şuracıkta öldür beni.Söz hiç sesimi çıkarmam."dedim.
"Uğraştırma beni."dedi.
"Neden?"dedim.
"Nedeni yok"dedi.Arkamı döndüm.En az zihni kadar kara saçları önüne düşmüş küçük gözlerini saklar gibi örtmüştü.İnce dudakları büyük ihtimal dişlenmekten yara olmuştu.
"Son kez diyorum."dedi ve derin bir nefes aldı."Bir ev istiyor musun?"
"Karşılığında ne istiyorsun?"dedim.
"Benimle evleneceksin."dedi.Bir anda kendimi tutamayıp kahkaha attım.Fakat o daha fazla dayanamamış olsa gerek havaya attığı kurşun tam ayaklarımın ucuna düştü.
Çıkardığı tiz ses içime kadar titretti beni.Lakin onun gözleri öyle acımasız bakıyordu ki yutkunamadan olduğum yere daha çok çakıldım sanki.
Kafasını sağa eğdi.Hâlâ bir cevap vermediğimi görünce silahını beline yerleştirdi.
"Sen bilirsin."dedi derin bir nefes alarak."Sokaktaki köpeklere yem olmaya devam et."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Need|Yoonmin
Fanfiction-mpreg- Eğer dört duvar bir yuva olmasaydı inan çoktan gitmiştim.