Если тебе кто-то нужен, это конец всему.
- - -
Ayrılıklar veya vedalar hep can can alıcıdır.Belki baskıdan kaçtığınız evden, ayrıldığınıza sevinirsiniz lakin kimsesiz sürecek hayatınız, bilirsiniz.Müteessir olursunuz zira insanların istihzası kör eden en büyük temeldir sizin için.
Garabet içinde sürüklenir hayatınız lakin siz durulursunuz tıpkı hasta bir insanın yavaşça ölmesi gibi.
Sonunda geminin tüm işlemleri bitince birkaç ses duyuldu.Askerler dizildi geminin önüne.Ufak bir saygı göstergesinden sonra dümdüz durdular gemidekilere karşın.
O ise hiçbirini görmüyor yelkenin direğine omzunu yaslamış öylece etrafta dolandırıyordu gözünü.
Tam o an birleşti gözlerimiz.Büyük bir halat sallandı koparcasına aramızda sert bir şekilde.Kalbim ağırlaştı, içim yandı kor ateşle, denizi harlandı sıcaklığımla.Dalgalar şiddetlendi, lav gibi üstüne püskürdü fakat o kıpırdamadı.
Baş selamı verdiğinde şaşkınlık ve heyecanla karışık kaldırdım kaşlarımı.Gözlerim doldu, dişlerim alt dudağımın kalkan etlerine geçti ve hızla salladım başımı.
Geminin sesi tüm denize yayıldı ve uzaklaştılar yavaşça.
Yüreğime sevinç havası hakim oldu bir anda, içime atılan umut tohumları gömüldü ve onun denizinden alınan su ile yaşam buldular.
Belki şimdi daha katlanır olurdu 120 saat.
En azından beni gördüğünü görmüştüm daha ne isterdim Tanrı'dan?
"İyi gibisin bugün?"dedi Jungkook yanıma otururken.
"Belki."dedim.
"Hayat işte.Yolu hep tümseklerle dolu lakin sonu düz."dedi.
"Sonu ölüm de ondan düzdür."dedim sessizce.
"Oradan biri mi?"dedi.
"Ha?"
"Sevdiğin.Oradan biri mi?"dedi.Ona döndüm.Hüzün dolu gözleri öylece izliyordu beni lakin bakışlarım susturdu onu.
"O zaman denizi seviyorsun sen."dedi.Başımı salladım sadece.
Zira görmedi kimse içinde yandığım denizi.Yağmur adına dökülen civanın yaktığı vücudum, yine sularında duruldu fakat herkes kördü.
Güldü sonra çocuk.Sanki o da alaya aldı beni.
"Kendini kandırınca ne geçecek eline gecenin aydınlığı?"dedi.
"Gecenin aydınlığı mı?"dedim.
"Aydan değil kastım.Gece zifiri karanlıktır lakin görebilene bazen aydınlık olur.Sen o nadir aydınlıksın işte."dediğinde gülümsedim.
"Beni kendinle karıştırırsın çocuk.Belki de aynayımdır ben kendini görmüşsün belli ki."dedim sessiz ama bir o kadar gürültülü.
"Ne yaşadın bilmem ama gömülme bataklığa.Kaybetme umut tomurcuklarını.Başka kimsemiz yoktur onlar dışında."dedi.
Öylece daldım artık ucu bile görünmeyen gemiye.Bakışlarım ne denli derinleştiyse o denli battım bende denize.Ciğerlerim pis suyla yandı.Vücudum işkencelerle haşlandı.Acının kırbacı vurdu her yerime.
"Sen nereden geldin?"dedim kafamı dağıtmak istercesine.
"Busan."dediği gibi kanım dondu sanki.Kulaklarımda yine çığlık.Öylece bakakaldım yüzüne.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Need|Yoonmin
Fiksi Penggemar-mpreg- Eğer dört duvar bir yuva olmasaydı inan çoktan gitmiştim.