21

220 36 12
                                    

Если тебе кто-то нужен, это конец всему.
- - -
Bitap düşen zihinler terkedilmiş bir ev gibi.Binlerce anıyla dolu fakat yıpranmış tahtalarda takılı kalmış.Kokusu sinmiş dört duvara, çevresi ıssız.

Kimsesiz bir arazide veyahut uçurumun kenarında, yıkılan bir bina.

Enkazında boğulan fakat ölmeyen binlerce insan, anıların yaralayıcı darbeleriyle kanıyor.Damarlarda akan kan ise hiç tükenmiyor.Yakıyor acıyla ve bırakıyor çaresiz halde.

Kapım tıklatıldığında irkilerek uyandım zeminden.

Gözlerimi ovarak kapıyı dizlerimin üstünde açtım.

"Aşağıya gel."dediğinde kaşlarımı çattım.İşten dönmüş olmalıydı ki kamuflajı üstünde kırışmıştı.

Yavaşça ayaklarımın üstünde durup pervaza yaslanarak saçlarımı karıştırdım.Uzun bir süredir uyusamda hâlâ uykulu hissediyordum.

Yüzümü yıkayıp biraz olsun kendime geldiğimde saçlarımı geriye atarak çıktım odadan.

Merdivenleri indiğimde gördüğüm masadaki iki dolu tabakla dilim tutulmuştu sanki.

Bana arkası dönük oturuyordu ve karşısındaki sandalyeyi itti ayağının ucuyla.

Gülümsedim ve oturdum karşısına.Önümdeki rameni yavaşça karıştırdım fakat o kıpırdamıyordu bile.

"Bir sorun mu var?"dedim gergince.

"Sorun sensin."dediğinde alışkanlık ettiğim kaba karşılığına güldüm bir kez daha.Kafamı iki yana sallayarak sızlayan kalbimi umursamadan ilk lokmamı aldım.

Belki tadı sıradandı fakat onun elleri değdiği için bahşedilen en güzel yemekti o an.

Yavaşça, sevinçle yutkundum ve sodadan bir yudum aldım.

"Mesaiye kalacağım artık."dediğinde korkuyla çarpan harelerim onu buldu. "Gece 1 gibi biter."

İçime acı bir endişe, yüreğime korkulu bir telaş , zihnime ise çığlıkların gürültüsü kondu.

Gelmesi için saniyeleri sayarken çok daha geç geleceğini söylüyordu şimdi.

"Tekrar sabah 6 gibi gidecek misin peki?"dediğimde başını salladı. "Ne kadar sürer?"

Bilmiyorum dermişcesine omzunu salladı.Çubuğumu tabağımın yanına bıraktım ve sönen iştahıma küserek onu izledim bir süre.

Kaburgam hasretle yandı onun kokusunu çekemediği için, kollarım sancıdı bedenini saramadığı için fakat ben hareket edemedim.

Peçeteye uzanırken elleri çekti dikkatimi.Güzelliği yutkunamayacağım kadar çok, damarları ise kusursuz biçimde şehvetli fakat üstünde gördüğüm ve kendi bedenimde sık rastladığım sigara izini görmek benim elimin acıyla yanmasına sebep oldu.

Onun hissedemediği her bir duyguyu çektim sineme ve acısını kabul ettim acım diye.

İradesizce dokundum ellerine.

"Bu ne?"dedim korkakça fakat o sertçe çekti elini.Öyle sert itti ki elimi masaya çarptım ve çıkan tok ses serçe parmağımın kırıldığını belli edercesine gürdü.

Acıyla inleyerek tuttum elimi.Hızla akan yaşlarım bile sıcaktı acının büyüklüğünden.Ona bakamadım zira boğazıma inen ağrılı yük indirdi gözlerimi.

"Hastaney-"derken kestim sözünü.

"Kırıldı zaten.Niye uğraşıyorsun?"dedim gözlerimi kısarak. "Gerçi gitmemi ve tek başıma haletmemi isteyeceksin.O insanlara yalan söylemektense burada tek başıma hallederim."

Need|YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin