Если тебе кто-то нужен, это конец всему.
- - -
Yürekte sancı bırakan şeyler, yarası kapanmayan acılardır.Kabuk tutan yaraları soymak, içini deşmek ve kanını akıtmaktır canını yakan şeyleri fazla düşünmek.
Düşünmek, bazen ölüm sebebidir.
Girdim eve, her yer güzel koksada benim burnuma dehşet havası doluşuyordu.
Sanki hâlâ yerde acı içinde kıvranıyordum.
3 Hafta Sonra
Gün sonlanırken büfeden çıktım.Bugün Yoongi mesaiye kalmış olmalıydı.Namjoon belge işlerinin biriktiğini söylemişti.
Jungkook ile birlikte eve vardıktan sonra kısa bir veda ile ayrı yollara döndük.
Evde hiçbir ışık yanmıyordu.İçim rahatlayarak kapıyı açtım fakat ağır sigara kokusuyla yüzümü buruşturdum.
"Bu saate kadar çalışıyor muydun sen?"dedi Yoongi mutfaktan.
İrkilerek ışığı açtım.Fakat aniden gördüğüm yarı çıplak bedeniyle tekrar kapattığım ışığı.
"Bugün evde değilsin sandım."dedim ve yukarıya çıktım.Odama girip hızlı bir duş alıp çıktım.
Üstüme rahat bir şeyler giyip aşağıya indim.
Işığı açtım ve bedenine bakmamaya çalışarak geçtim yanından.
"Yemek yapayım mı?Aç mısın?"dediğimde olumsuz anlamda mırıltılar çıkardı. "İyi o zaman ben uyuyorum."
Çıkmak için yeltenirken bileğimden tuttu.
"Kal burada."dedi gözleri değmezken hiçbir yerime.
Kalbim şiddetle çarpmaya başladı ve avuç içlerim terledi heyecandan.Vücudumdan ani bir titreme geçti.
"Peki."diyebildim sadece ve tezgaha yaslandım lakin ne yapacağımı bilemedim.
"Ne yaptın bugün?"dediğinde şaşkınlıkla kaldırdım başımı.
Gözleri gözlerime değsin istedim.Anlayayım ne hissettiğini.
"Çok içmişsin belli.Sabaha pişman olma diye gideceğim."dedim kırgınlıkla yutkunamadan arkamı dönerken.
"Sana kal dediysem kal şurada.Kafam yerinde benim."dedi bileğimden sertçe çekip eski yerime getirirken.
Sızlayan bileğimi tuttum.
"Büfede çalıştım işte.Çok müşteri vardı, sistemle uğraşmadım bile.İkimiz yetişemiyorduk.Birimiz ürünleri düzenliyor temizliği yapıyor diğeri ardı ardına gelen müşterilere bakıyordu.Telaşlıydı biraz."dedim heyecandan birçok kelimeyi söyleyemezken. "Sen ne yaptın?"
"Hiç."dediğinde güldüm.
Hiçbir beklentim yoktu lakin tuhaf hissettirmişti bu sefer.Kalbime umut tohumu ekmiş ardından civa dökerek yakmıştı yeşerecek tohumları.
"İyi."dedim ve bir bardağa su doldurup yavaşça yudumladım.
"Havalar yavaştan soğuyor.Sonbaharın habercisi bulutlar."dedim hafifçe iç çekerek.
"Daha bir buçuk ay var."dediğinde omuz silktim.
"Hafiften soğuyor zaten."dedim ve koltuğa oturdum.
O mutfakta bitirdiği altıncı sigarayı söndürürken öylece izledim karşımdaki denizi.
Bedeni hâlâ çıplak ve şehvetliydi.İzleyerek kendime işkence edecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Need|Yoonmin
Fanfic-mpreg- Eğer dört duvar bir yuva olmasaydı inan çoktan gitmiştim.