7

241 38 3
                                    

Если тебе кто-то нужен, это конец всему.
- - -
Arafta kalmak, seni bataklığa saplayacak bir karardan daha beterdir.Zira iki tarafın arasındaki o ince ip seni boğar, karar vermek veyahut almak artık netleşen bir şeydir fakat arafın ipi çok farklıdır.

Ne yapacağını bir nebze bilmez çekeceğin azabı düşünüp dururken bile işkence çekersin, zaten o ipin her zerresi oluşmuştur saf acıdan, yanmaman mümkün değildir.

Sabah gözlerimi onun varlığını belli eden seslerle uyandığımda hala küvetin içinde olduğumu farkettim.Suyun soğukluğuyla keskin bir bıçak gibi tüm vücuduma inmiş olan acıdan kıpırdayamıyordum bile.

Bir süre kendime gelmeye çalıştım.Zorda olsa çıkıp bornozumu giydim ve odama geçtim.

Saat sabahın 6'sını gösteriyordu.

Üstüme rastgele bir şeyler giyip çıktım ve indim aşağıya.

"Sana temizlikten ve yemekten sorumlu olduğunu söyledim."dedi.

"Üzgünüm uyuyakalmışım."

"İş saatimde uyanık ol artık o zaman."dedi ve kahvesinin son yudumunu içip kamuflajını düzeltti ve çıktı evden.Ardından öylece bakakaldım bir  süre.Hiç sağlıklı bir iletişim değildi bunlar.Sadece emir veriyor ve kızıyordu.Bazen ise sadece ilgilenmesi gereken bir şey olursa soruyordu o kadar.

Yine de buna bile sevinecek haldeydim.Zira sokakta geçen yıllarımda duyduğum tek şey küfürdü.

Her tarafım sızlıyordu, iştahım yoktu.Koltuğa geçtim ve cenin pozisyonunda uzandım.Karnım feci şekilde  ağrıyordu.

Dolapta ağrı kesici yoktu, alabilecek param da yoktu, sabahın bu saatinde de kimse açmazdı kapıyı.Acılar içinde kıvranırken yapabildiğim tek şey beklemekti.

Kimi veya neyi beklediğimi bilmiyordum ancak beklemem gerekti.

Karnıma kollarımla baskı yapıp dişlerimi kırarcasına birbirine geçirdim lakin ağrı sadece karnımla kalmayıp her uvzuma geçtiğinde evde acı inlemelerim yankılandı.

Sadece yarım saat geçmişti ki vücudum sarsılarak titremeye başladı.Sanki damarlarıma zehir enjekte edilmiş gibi kasıp kavruluyordum.Gözlerim seğiriyor, kulaklarım uğulduyor, kanım çekiliyordu sanki.

Eğer biraz daha beklersem nöbet geçireceğimden kalkmaya çalıştım.Koltuktan destek alırken görüş alanım kararınca yere düştüm.Neredeyse sürünerek merdivenleri çıkıp ortak banyoya girdim.Lakin artan titrememden hiçbir şey yapamayacak haldeydim.Acıyla haykırdım ve duşakabinin zeminine tamamıyla serildi bedenim.

Çaresizlik ve kimsesizliğim bu sefer daha çok yaktı canımı.

Gözlerimden aralıksız hızla inen yaşlarla önümü göremez oldum.Musluğu tutunarak açtım ve ılık su öylece aktı fıskiyeden bedenime.

Bilincim kapanmak için direnirken güçsüz düşen bedenim daha fazla dayanamayıp bıraktı kendini.Kollarım iki yana düşerken gözlerim yavaşça kapandı.

- - -

"Jimin?"dedi.Bedenim hafifçe sarsıldı.

"Yoongi?"dedim güçsüzce.

"Ah hayır ben Seokjin.Aç gözlerini güzelim hastanedeyiz."dedi.

Boğazım kuruluktan olsa gerek acıyla yanarken hiçbir şey diyemedim.Zorlanarak uzun bir sürenin ardından açtım gözlerimi.

"Ufak bir ateşli havale geçirmişsin.Neyseki çok uzun sürmemiş."dedi.

"Su.Su verir misin?"dedim isteksizce.Kafasını salladı ve suyu uzattı.Serum bağlanmayan elimle tutup birkaç yudum aldım.

Need|YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin