24

215 32 6
                                    

Если тебе кто-то нужен, это конец всему.
- - -
Yorgunlukla harlanan acı sönük bir yorgunluk getirir ardından.

Söylenen her söz farklı bir lehçeden çıkmış gibi gelir kulağa ve belki de sağır olunur.

Anlayışsızlığın hat safada olduğu her bir an ölüm mahiyetinde lakin görmüyorsa kimse ölüden pek farkı kalmıyor.

(1 Ay Sonra)

Jungkook'un çalıştığı büfede çalışıyorum iki gündür.Yoğun bir telaşla düşünemiyorum çoğu şeyi.

Fakat çok büyük bir acı var içimde bir aydır tazeliğini koruyan.

Özlemle yanıyorum kılcal damarlarıma dek.

Çok büyük bir yoksunlukluktayım Amiral dört haftadır.

Bir sene değil bir asır gibi sensiz her bir günüm.Öyle ki saplanmışım beni getirdiğin topraklarına.

Akşama erince vakit eve ulaştık nihayetinde.Yemek yemedim yine.

Kulaklarım sızlıyor yok olan sesinle, ayaklarım sızlıyor sana gelemeyişimle, söyle Amiral nasıl yaşarım halim buyken?

Yorgunlukla odaya geçtiğimde Jungkook duş almak için banyoya girmişti.

Mesaj bildirimiyle titreyince telefonum, ne de heveslendim sendendir diye.

Ancak mesajı açtığımda babamın çıplak bedenini gönderdiği fotoğrafla birlikte dehşetle tutundum koltuğa ve kapandı gözlerim sıkı sıkıya.Fotoğrafın hemen altında bedenini özlediğime dair bir şeyler zırvalıyordu.

Midem kasılmaya ve bulunmaya, bedenim ise travmatik krizin habercisi gibi sarsılmaya başladı.

Koltuğun kenarına sıkıca tutundum ve sarsılışımın etkisiyle titreyen koltuğa yığıldım.

Nefretimin en koyusu onaydı.Bedeni daha küçücükken ezmişti bedenimi ve öldürmüştü canımı.Çığlıklarım sağır edici tondaydı fakat ağzıma kapadığı koca eli bastırmıştı her bir haykırışımı.

Belki de o yüzdendi sesimin bu denli kısıklığı ve yerden kalkamayan başımın bu denli kırılışı.

Evin duvarları hızla daraldı ve baktığım tavan koca bir karanlığa gömüldü, bedenimi yuttu ve krizin etkisiyle
soluğum çıkmadığından saatlerce can çekiştim.

Hissettiğim kuru ateşli acı yakmadı bu denli canımı, böylesine yalnız oluşumdandı yutkunamayışım.

Tanrı'm sen olmasan ölürdüm ben.Bir tek senin için yaşadım.

Sana duyduğum körü körüne inancım bağladı sıkıca hayata ve ben o halatların arasında boğuldum.

Bedenim dehşeti tadarken zehri damarlarımda dolaşıyor, kusamadığımdan kan kokuyor ağzım, boğazım geçirilen yeni bir halat ve her bir halatın kendi tarafına çekmesiyle parçalanıyor.

İçim çorak ve topraklarım yarık.Kokusu acı, havası sisli koca bir karanlığa saplı ve kavruluyor haşlak suda.Hiç dinmeyen ateşim bir kez daha harlanıyor ve dayanamayan her bir zerrem dağılıyor.

Onun denizi yok yanımda ve ben muhtaç olduğum suyundan mahrumum.Dudaklarım çatlak, derim kemiklerime çekilmiş ve tek devam bir tek damlan.

Yağmurun hiddetle yağmaya başladığı vakit yüreğimdeki kıvılcımla çıktım dışarıya.

Soğuk nefesimi hızla kesince titredi dizlerim, parçalanmış kemiklerim acıyla sızladı fakat hissedemeyecek kadar çok soluğum bu sefer.

"İyi ben demeden geldin ayaklarıma."dedi babam diyemediğim adam.

Need|YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin