Если тебе кто-то нужен, это конец всему.
- - -
Karanlık sadece geceye özgün değildir.Bazı vicdanlar, bakışlar, düşünceler ve dahası da karanlıktır.Lakin kötü bir kalbe ve ruha sahip olmak haz verir bazılarına.Can yakmak ise en güzel ödülleri olur.
Bir insanın ölüm nedeni olmak onlara nasıl keyif verir bilmem ama hiç kimseye, hiçbir şeye vermedikleri sevgiyi veriyorlar uğruna.
Gece sonlanırken kalktım soğuk zeminden.Her tarafım uyuşmuş, ani kalkışımla birlikte neredeyse düşüyordum.
Kapıdan sıkıca tutunarak çıktım odadan.Onun odasının ışığı hâlâ yanıyordu.
Aşağıya inerken evin havası içimi titretti soğukluğuyla.
Şömineyi yakıp veranda kapısını kapattım ve mutfakta hızlıca kahvaltı hazırlayıp masaya koydum.
İlk kez kırgın bir şekilde yaptım bunları.İlk defa içimde sevinç yoktu, heyecan yoktu sadece yapmıştım.
Kahvesini koyup yukarıya çıkarken çıkmıştı odasından.Ona bakmadan odama girip kapıyı çarparak kapattım ve yatağımda yeni sönmüş yaşlarımı tekrar akıttım.Baş parmağımın tırnağı dişlerimin eziyetinde, üst dudağım parmaklarımın baskısında eziliyordu.
Yanaklarımı hızla silip üstümü değiştirdim ve telefonumu bile almadan sadece anahtarımı alarak evden çıkmak için portmantodan kabanımı üstüme giydim.
"Hiçbir yere gitmiyorsun."dedi.Arkamı döndüm ve alayla baktım yüzüne.Güldüm sadece.
Arkamı dönüp kafamı iki yana sallayarak çıktım evden fakat arkamdan geldi, beni tutup kendisine çevirdi.
"Sana gitmiyorsun dedim."dedi dişlerini sıkarak.
"Bırak.Burada sövme bari.Sonra tekrar fotoğrafım çekilir falan."dedim ve kolumu çektim sertçe.
Arkamı döndüm tekrar fakat bu sefer hızla çekti kendine ve göğsüm göğsüne değdi.Dışarıdan gören sarıldığımızı sanarken o kol içlerimi sıkarak kulağıma nefretini kusuyordu.
"Şimdi gir içeriye.Yoksa zorla sokacağım."dediğinde dolan gözlerimden iki damla aktı ve kıkırdamaya başladım.
"Gerçekten merak ediyorum.Beni ezince, üstten bakınca, çeneni kaldırarak küçümser gibi bakınca eline ne geçiyor?Hiç mi canımın yanacağını düşünmüyorsun?"dedim ve kollarımı çekip elimin tersiyle sildim yanaklarımı. "Girerim şimdi eve.Sonuçta gideceksin iki dakika sonra işine."
Hızla içeriye girdim ve yanaklarım tekrar ıslandı.Ayakkabımı çıkartırken arkamdan geçti ve masaya oturdu.
"Gitmiyorum iki gün."dediğinde kahkaha attım.
Sanırım gerçekten delirmeye başlıyordum.
"İyi, iki gün sonra cesetimi alırlar."dedim ve gülerek kafamı iki yana salladım.Mutfakta kendime kahve hazırlayıp tekrar yukarı çıkacakken durdu beni.
"Ne istiyorsun?Yemeğini hazırladım.Dün evi de temizledim.Sen kalkmadan önce etrafı da düzenledim.Daha ne istiyorsun?"dedim hırsla.Fakat onun bir şeyler söylemek ister gibi bakan gözleri ile dinginleştim. "Söyle yalvarırım.İyi bir şeyler duyayım artık.Sana yemin ederim umutlanmam veyahut sana aşık olmam.Sadece biraz olsun insan gibi hissettir bana."
Önüne döndüğünde kırılan umudumla birlikte düştü omuzlarım.Yanaklarım hiç dinmeyen yaşlarımla bir kez daha ıslandı ve oturdum koltuğa gururumu ayaklarımın altına alarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Need|Yoonmin
Fanfiction-mpreg- Eğer dört duvar bir yuva olmasaydı inan çoktan gitmiştim.