Если тебе кто-то нужен, это конец всему.
- - -
Küçük bir çocukta olsan, büyük bir kişi de olsan her zaman, yaşından küçük bir şey yaparsan 'Sen büyüdün koskoca adam/kadın oldun.'derler.Her zaman büyütmeye çalışırlar içimizdeki o küçük çocuğu.Sevgi vermek için kılını kıpırdatmayanlar o çocuğu öldürmek için her şeylerini verirler.
Belki de o yüzden o çocuk suskundur ve bazen yorgun.Savaşmaktan bıkmış biçare umutlanmaya çalışan.
"Her neyse sevdiğin adam?Adı Namjoon muydu?"dedim sırf daha fazla konuşmasın onun hakkında diye.
"Hm hm Namjoon."dediğinde kaşlarım havalandı.
"Kim Namjoon?"dediğimde başını salladı.
"Nereden tanıyorsun ki onu?"dediğinde dilimi yanak içime bastırdım.
"Bir ara eve gelmişti yanında Hoseok denen bir kişiyle birlikte."dediğimde başını salladı.
"Hatırladım şimdi.Seni anlatıyordu bana."dediğinde güldüm.
"Kim bilir ne demiştir?"dediğimde o da güldü.
"Çok nazik ve güzel biri olduğundan bahsetti.Tam Yoongi'ye yakışa-İyi biri olduğunu da söylemişti öyle işte."dediğinde aklım yarım kestiği cümlesinde takılı kaldı.
Uzun süre ikimizde susunca rahatsızlıkla kıpırdandım.
"Nasıl tanıştınız?Anltasana biraz.Ben bilmem ama dinlemesini çok severim."dediğimde gözleri yavaşça uzandı bana.
"Biz bir uçurumun kenarında tanıştık."dediğinde başımı salladım devam etmesini istercesine."Yanına oturduğum sırada tanıştık.Lakin ben ölümden vazgeçtim.Onu yaşatmak için kalktım o uçurum kenarından.Yaşamım veya yaşantım umrumda değildi ama onun için vazgeçtim ölmekten.Elimi uzattım ve kaçtık o iyi hiçbir anımız bulunmayan yerden."dedi.
"Nereye gittiniz?"
"Buraya geldik.8 sene oldu."dediğinde devam etmesini bekledim."Ben hastalığımı öğrendim o da tuğamiralliğe geçtiğini."dediğinde kaşlarım havalandı.
"O rütbesini yükseltti lakin ben kalp atışlarımı bile yükseltemedim."dediğinde çattım kaşlarımı.
"Ama iyileştiğini söyledin."
"Evet ama yapabildiğim tek şey bu.Şuan kalp atışlarım iyi ama çok yüksek sayılmaz."dediğinde iç çektim onun için üzülürken.
"Merak etme kısa bir süre sonra iyileşeceğim tamamıyla."dediğinde gülümsedim.
"Peki evlenmeyi hiç düşünmediniz mi?"dedim.
"Düşündük ama o işiyle ben hastalıkla uğraşıyordum sürekli."dedi. "Şuan daha sakiniz.O yüzden görevden geldikten sonra evleneceğiz."
"Ne güzel sizin adınıza sevindim."dedim ve kalktım ayağa.
"Seni de görmek istiyorum düğünümde.Gelirsiniz değil mi?"dediğinde gülümsedim gözlerimin dolmasına rağmen.
"Neyseki dışarı çıkmama izin veriyor.O gelmese de ben gelirim."dedim. "Ben kalkayım artık hem kediler dağıtır etrafı, şimdi uyanmışlardır."
Lakin kalbimdeki ağrı artmıştı bile gözlerimdeki yaşlar gibi.
Hızla kapıdan çıktım.Bahçenin kapısından çıkarken adımla seslendi Seokjin.
"Özür dilerim."dediğinde tutamadım kendimi.Gülümserken dudaklarımın arasından bir hıçkırık kaçtı.
"Sorun değil."dedim titrek sesimle ve hızla gittim eve bir daha bakmadan arkama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Need|Yoonmin
Fanfiction-mpreg- Eğer dört duvar bir yuva olmasaydı inan çoktan gitmiştim.