19

77 10 3
                                    

- İyi Okumalar

•  •  •  •  •  •

  - 2023-

  Bazı eylemlerin yaşanmışlıkların hisleri vardır. Sen o an o eylemi gerçekleştirirken farkında olmazsın belki sana sunduğu hislerin. O an belki de yaptığın işe çok odaklanırsın ve göz ardı edersin duyguları.
 
  Ama durup düşündüğün zaman geçmişi, ilk hatırına gelen o anın sana hissettirdiği duygular olur. Yaşadığımız anda göz yumduğumuz duygularımız, sonradan açığa vurur kendini.

  Sen yağmurda yürümeyi sevmezsin belki, yada kitap okurken kahve içmek sana çok sıradan gözükür o an. Ama sen yağmurda yürümenin hayalini kurduğunda bile içine dolan huzuru seversin.
  Belki de zihnimiz bize daha güzel gösteriyordur o basit eylemleri. 
Belki de güzel olan, içimizi huzur dolduran eylemler değildir, bizim onlara yüklediğiniz anlamlardır.
  Her şey de bir nokta da o anlamalarla bağdaşmaz mı zaten.

  Hasta yatağında yatan Jungkook'un aklına sayamayacağı kadar huzur dolu an geliyor, o anları yaşarken yakalayamadığı huzurun zihninden kalbine nüfuz etmesini sağlıyordu.
  Basit görülecek şeylerin bile düşününce kendini mutlu hissettirmesi de bu yüzdendi.
  Henüz bir gün olmuştu işe gidemeyeli ama o bir gün de bile çocuklarla geçirdiği zamanın verdiği mutluluğu özlemişti.

  Yağmurda ıslandığı günün ertesi gün kimseyi dinlememiş, ayakta bile durmaya hali yokken hastaneye gitmişti. Tüm günü o şekilde bitik ve yorgun halde geçirdiği ve kendi danışmanları ile görüştüğü yetmemiş bir de Josie olayını çözüme kavuşturmuştu. Jimin'in bulduğu bilgilerle mesajı atananın başkası olduğuna kanaat getirmişler, sosyal hizmetlere başvurup işi onlara devretmişti. Ama gene de süreci takip edip sosyal hizmetlerle irtibatta kalmak istediğini de bildirmişti. Yorgunluğuna yorgunluk eklediği halde asistanı ne kadar dese de  doktora muayene olmaktan kaçmıştı.
  Jungkook ilaçları da, doktorları da seven birisi değildi. En ufak bir baş ağrısına bile ağrı kesici kullananları anlamazdı asla. Günlerce uyku problemi çektiğinde bile ilaç kullanmaktan kaçınmıştı ve gene aynısını yapıyordu.

  Yağmurda Islandığı günün aksine bu gün inat edememiş, işe gidememişti. Kendisini yatağından sıyırmak çok zordu.
  Her bir hücresi sızlıyordu adeta, ateşi inip çıkıyor vücudunu titreme sarmasına sebep oluyordu.
  Jimin de gitmemişti bu gün şirkete, arkadaşını yalnız bırakmak böyle bir durumda istememişti. Zira Jungkook sabahtan beri ağzına tek bir lokma sürmemiş, yediği en ufak şeyi de kusmuştu. Sıvı tüketmek bile zordu şuan mikroplarla savaşan bedeni için.

  Gün boyu yatağından kalkmayan Jungkook bir nebze olsun hasta havasını dağıtabilmek için aşşağıda ki oturma odasının koltuğuna attı bedenini.
  Jimin de arkadaşının peşine dolanıyor onu yalnız bırakmıyordu.

  "Nasıl hissediyorsun?"

  "Biraz daha iyiyim."

Jimin arkadaşının alnına dudaklarını değdirip ateşini kontrol etti.

  "Ya uzak dur benden sana da bulaşacak."

Jungkook, Jimini ittirmeye çalıştı ama pek de başarılı olamadı. Hasta bedeninde tek bir güç kırıntısı dahi yoktu çünkü.
  Bu lafının üzerine Jimin arkadaşının üstüne biraz daha abanıp ona sarıldı.

  "Bir şeycik olmaz." diye de ekledi sarıldığı sırada.

  Jungkook da kollarını arkadaşına doladı, Jimin'in yanından kalkmaya niyeti olmadığını fark edince.

  "Hasta olursan bana ağlama sonra."

  "Sen de bana bakarsın, ödeşiriz olmaz mı?"

  " Bakarım tabi."

- Amnezi -  | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin