38

49 5 0
                                    


  -İyi Okumalar-

 
  •  •  •  •  •  •

 
  Günler öyle böyle geçiyordu, bazen çok yorucu ve yoğun olurken, bazen çok sakin geçiyordu. Ama ne olursa olsun Jungkook yeni işini çok seviyordu. Her gün gördüğü sevgilisi, üstüne bir de neredeyse her gün onunla iş dışında da bir şeyler yapınca hayat çok daha yaşanır olmuştu.

  Hayatı çok güzeldi, özellikle de Taehyung ile sevişmesinden sonra her şey çok daha farklıydı. Normal şartlar altında farklılık sevmeyen Jungkook için bu farklılık kalbini ısıtıyor daha fazlasını istemesine sebep oluyordu.

  Bir buçuk ay geçmişti Taehyung ile  seviştiği günün üstünden. O günden sonra o denli bir yakınlıkları olmamıştı belki ama hep birliktelerdi ve bir çok sıcak an yaşamışlardı.

  Namjoon'un da yönlendirmesiyle ilaçlarına ve terapiye başlamışlardı, ayrıca birlikte bir çok kez de geçmişte ki anılarını tekrar birlikte yaşamışlardı.
  Jungkook'un rüyaları çoğalmış, aynı zamanda netlik kazanmaya başlamıştı. Hala tam bir hatırlama söz konusu değildi ama parça parça anımsadığı anıların çoğalması doğru bir tedavi gerçekleştirdiğinin de habercisiydi. Mutluydu bu yüzden.

  Babasını da o günden sonra görmemişti, başlarda korkusu hala taze olsa da, Taehyung'un yanında olmasıyla ve adamın gerçekten de bir daha ortalıkta gözükmemesiyle Jungkook o korkularından sıyrılmıştı. Bay Jeon'un ise  Jungkook'un yanına neden yaklaşmadığını tahmin etmek zor değildi. Taehyung'un söylediği şeyler adamı geri itmişti. Bir karın ağrısı olduğu her halinden belliydi. Ama ne olduğunu Taehyung hiç bir şekilde bulamıyordu.
  Jimin'le birlikte bu konuyu araştırmıştı. Eun Woo hakkında bulabilecekleri her şeye tamamlardı ama hiç bir şey yoktu. Mecburen bu araştırmaya son vermişlerdi.

  Bu gün de Taehyung ile iş çıkışında bir yere gideceklerdi, Jungkook henüz nereye gideceklerini bilmiyordu çünkü gidilecek yerlere Taehyung karar veriyordu.
  Ne çok yoğun ne de çok boş bir gün olmuştu, Jungkook yorgun hissetmiyordu daha yoğun tempoya alışmış birisi için bu gün gayet güzeldi.

  Jungkook kliniğin önünde Taehyung'un gelmesini bekliyordu. Hava artık ısınmaya başlıyordu, baharın o tatlı esintisi vardı. Jungkook bu yüzden üzerine gömlek dışında bir şey giymemişti. Tatlı esen rüzgar saçlarını okşayıp onları uçuştururken ensesinde bir nefes hissetti. Ardından da sıcak bir öpücük gelmişti.

  Taehyung dışarıya çıkmış arkadan gördüğü sevgilisine yaklaşmıştı, onu gördüğünde karıncalanan dudaklarını ihtiyacını karşılamak için düşünmeden bastırmıştı Jungkook'un ensesine.

  Hissettiği öpücükle arkasını döndü Jungkook. Taehyung ile göz göze gelince gülümsedi. İkisinin de yüzünde aynı gülümseme vardı.

  "Nereye gidiyoruz?" Diye sordu Jungkook.

  "Sürpriz."

  Jungkook sevimli bakışlarını Taehyung'a yönlendirdi, sanki bu bakışlarla onu ikna etmeye çalışır bir hali vardı. Taehyung onun bu haline kahkaha attı, gene de bu konuşmasına sebep olmadı. Elini tuttuğu gibi arabasına doğru sürükledi küçük olanı.

  Birlikte nispeten sakin bir yolculuk geçirdiler. Taehyung arabayı lunapark'ın önüne park edince Jungkook kocaman olmuş gözleriyle arabadan indi.

  Heyecanlı haliyle yanına gelen Taehyung'a karşı konuştu.

  "Rüyamda birlikte dönme dolaba bindiğimizi görmüştüm, o an için mi getirdin beni buraya."

- Amnezi -  | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin