Belirsiz

52 6 2
                                    


    -İyi Okumalar-

   •  •  •  •  •  •

    -2017-

  Güneşli ve ferah bir sabahtı, yer yüzüne tek tek cemre düşmüş, soğuk artık yerini baharın tatlı esintisine bırakmıştı. Çocukların coşkulu sesi sokaktan duyulurken odama yansıyan güneşin tatlı ışığıyla sabah yogamı yapıyordum. Aklımda ki iğrenç bir o kadar da üzücü düşünceleri dağıtabilmenin bir başka yolu da buydu çünkü. Birincisi tabi ki sevgilimle geçirdiğim vakitti.
  Her ne kadar onu görmek, onunla vakit geçirmek öğrendiğim iğrenç şeylerin varlığını hatırlatsa da ona olan sevgimin büyüklüğü herşeyin üstesinden gelmemi sağlıyordu.

  Bazen durup düşünüyor, Taehyung'un olmadığı bir hayatın nasıl olacağını ölçmeye çalışıyordum. Onun varlığına o kadar alışmıştım ki, onun sevgisine o kadar muhtaçtım ki onsuz bir hayatı geçtim onsuz bir günün varlığı bile yaşamaya değer gibi gelmiyordu. Üç gündür adam akıllı görüşemediğim sevdiğimi o kadar özlemiştim ki o üç gün bana üç yıl gibi gelmişti.
  Ama yapacak bir şeyim de olmuyordu, bu sıralar Taehyung hastanede işe girmişti ve bu yüzden çok sık görüşemiyorduk. Psikolog olarak çok iyi işler başarıyordu. Başarmaya da devam edeceğine emindim.

  Onlar bize geleli yani benim babamla sevgilimin annesi arasında ki ilişkiyi öğrenmemim üzerinden haftalar geçmişti belki de bir kaç ay. Başlarda baş etmek çok zordu. Bende ki ani değişim hem kardeşim hem arkadaşlarım hem de sevgilim tarafından fark edilmişti. Ama ben bu durumu kimseye açıp konuşamıyordum, hala konuşabilmiş sayılmam.

  İşin içinde Taehyung'un olmuş olması beni zorlayan yegane sebeplerden birisiydi. Elim ayağım bağlanmış gibi hissediyor, ne yapacağımı bilemiyordum.
  Yoksa babam dediğim o adamın artık ne bok yediğiyle ilgilenmeyi bırakmıştım. Ondan tek isteğim beni ve kardeşimi rahat bırakmasıydı. Ama maalesef istediğim bu basit şeyi bile bana vermekten acizdi.

  Matımın üzerinde üçüncü savaşçıdan aşağı bakan köpeğe geçtim, savaşçılar arasında gezmek beni yormuştu, vücudumda ki kasların tek tek gevşediğini hissederken, kartal pozu için hazırlandım.
  Ellerimin üzerinde dizlerim kollarıma dayalı olmam gereken zor bir pozdu, ama poza çıkmayı başardıktan sonra beş on saniye pozu koruyabiliyordum. Bu his güzeldi. Tüm zihnim o an boşalıyor bana keyifli bir kaç dakika sunuyordu. Yoga bittikten sonra ise bulduğum rahatlama ekstra bir şey olmazsa gün boyu sürüyordu.

  Kartal pozundan indikten sonra çocuk pozuna geçerek zorlanan bedenimi rahatlatmaya koyuldum. Korkularımı, endişelerimi bir kenara bırakırken sevgilimle buluşacağım için yavaştan yogamı bitirerek şavasanaya geçtim.
  Daha kalkıp duş alıp hazırlanmam gerekiyordu. Şavasanada geçirdiğim bir kaç dakikalık rahatlamadan sonra yogamı bitirerek kalktım.

  Temiz havaya karışmış tütsü kokusunun hakim olduğu odamdan ayrılıp banyoma geçtim, hızlıca işlerimi halledip, aynı hızda giyindim. Telefonuma gelen bildirim sesiyle sevgilimin beni almaya geldiğini anlayıp hemen aşağı inip dışarıya çıktım. Kapının önünde gördüğüm arabası yüzümü güldürdü koşar adam arabaya ilerleyip bindim.

  Annemin de babamın da evde olmamış olmasıydı aslında Taehyung'un kapımda bulunabilme sebebi, aksi halde beni kapımın önünden alabilmesi mümkün değildi.

  Arabaya bindiğimde, bana sıkıca sarılan sevgilimle karşılaştım. Kolları o kadar sıkı o kadar korumacıydı ki onun kollarında canımı verebileceğimi hissettim o an. Sanki onun kollarında ölsem canım bir nebze dahi olsa yanmazdı. Bu güvem hissi o kadar huzurluydu ki hem deli gibi gülmek istememe, hem de hıçkıra hıçkıra ağlamak istememe sebep oluyordu.

- Amnezi -  | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin