29

51 8 0
                                    

   -İyi Okumalar-

  •  •  •  •  •  •

  Arabasına bindi hızlıca, arabayı çalıştırmaya bile hali yoktu. Zihni kargaşa içerisinde kalmıştı. Korku, pişmanlık bir ip gibi boğdu onu.

  Kontağı çalıştırdı zar zor, eve gitmek istiyordu. Gidip ne yapacağını bile bilmiyordu. Neden gitmek istediğini de.

  Arabasını sürdü yol boyunca, yola odaklanmaya çalışarak. Yoksa arabayı bile kullanamayacağını biliyordu. Çok uzak olmayan evine geldiğinde bahçeye park etti arabayı. Kafasını koltuğa yaslayarak gözlerini kapattı.

  Kendisinden nefret etti. Bilmiyordu belki evet ama gene de kendisinden nefret etti. Sanki dönülmez bir yola girmiş de o yolun sonu uçurummuş gibi hissetti. Uçurum olduğunu bildiği halde ilerlediğini ve sonunda kendini yere çakılı vaziyette bulduğunu zannetti.

  Yaşadığı yıkımı böyle anlatmak bile eksik geliyordu. Zira vücudunu saran tiksinme duygusu çok barizdi ve tüm düşüncesini esiri altına alıyordu.

  Arabadan indi, rahat yatağında bile zihninin rahata ereceğini sanmıyordu ama gene de eve girdi.
  Ayakları doğrudan yatak odasına yöneldi. Yatağına uzandı sırt üstü.

  Gözlerini yumdu, açtı. Sonra tekrar yumdu ve tekrar açtı. Defalarca tekrarladı bu hareketi. Sanki hangi şekilde daha iyi hissedeceğini çözmeye çalışıyordu.

  Diğer tarafta ise Jimin ve Taehyung aynı zamanda Jungkook'un peşinden dışarıya çıkmıştı.

   "Sen bekle ben giderim." Dedi Jimin, Taehyung istemese de onayladı onu. Onaylamak zorunda kaldı çünkü.

  "Bana da haber ver olur mu?" Jimin kafasını salladı ve vakit kaybetmeden taksi bulmak için bakındı etrafına. Jungkook'la geldiği için arabası yoktu.

  "Al benimkiyle git." Taehyung araba anahtarını uzattı. Jimin de alıp arabaya yöneldi.

  Hızlı bir şekilde sürdü arabayı. Daha önce yapmadığı şekilde. Eve vardığında ise bir müddet cesaret topladı. Jungkook'u kaybetmekten ölesiye korkuyordu ki.

  Eve girdi, aşağı katta Jungkook'u göremeyince yukarıya yöneldi. Hem bir an önce yanına gitmek istiyor hemde yanına gitmeye korkuyordu. Yaşadığı ikilemle yavaşça çıktı merdivenleri.
  Jungkook'un kapısı kapalıydı, önünde durdu. Sakince kapıyı çaldı. İçeriden bir ses gelmeyince aynı sakinlikte kapıyı açıp içeriye girdi.

  Arkadaşı yatağın üzerinde sırt üstü uzanıyordu. Jungkook odasına girdiğinden beri istifini bozmamıştı.

  Jimin'in geldiğini fark etti, ama herhangi bir harekette bulunmadı. Arkadaşının yanına adımladığını duydu. Yatağı hareketlendi yanına oturduğunu fark etti. Gene de dönüp bakmadı ona.

  "Özür dilerim."
 
  Sessizlik oldu.

  "Söylemem gerekirdi biliyorum, senden saklamamalıydım. Ben ne diyeceğimi bilemiyorum Jungkook üzgünüm."

  Jungkook'un gözünden bir damla yaş aktı. Kandırılmış gibi bile hissedemiyordu şuanda. O duygu bile terk etmişti onu.

   Jimin gözlerini arkadaşına dikti, gözlerinden akan yaşı gördü. Parmakları onu silmek için hareketlendi. Tüğ gibi dokundu yanağına.

  "Beni affetmesen de olur ama lütfen sessiz kalma. Bağır çağır hesap sor, neden gizledin diye kız ama lütfen böyle yapma." Jimin de gözlerinden akan yaşa engel olamadı. İkisi de usul usul göz yaşı akıttı.

- Amnezi -  | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin